MÜSLÜMAN, MÜSLÜMANIN KARDEŞİDİR

Rabbimiz: "Kâfirleri dost edinmeyin”, "Ancak Müslümanlar kardeştir” buyurur. Müslümanlar, Allah dostudur. Allah dostu olanlar, kimseye zulmetmez, dünyada barışı hakim kılar. Allah'ı, Allah tanımayan, Rahmanî yolları kapatanlar, ilahi davaya set çekenler, yeryüzünü kan gölüne çevirenlere karşı bakınız Hz. Mevlana ne diyor;

 

"Allah Dostlarıyla Birlikte Ol”

 

Allah dostları; Allah'ı tanıyan gerçek Müslümanlardır. Yani şöyle dersek yanlış olmaz; bütün Müslümanlar Allah'ın dostlarıdır. Daha doğrusu öyle olmak zorundadır. Eğer böyle bir durum söz konusu değilse, o zaman tavırların düzelmesi gerekir. Zira eğri cetvelden doğru çizgi çıkmaz. Allah, dünyayı Müslümanlara teslim etmiştir. Bu yüzden kâfirleri necis kabul eder.

Hayatımızda zarar etmek istemiyorsak, düzgün, temiz bir yaşantı sürmenin sevdası içindeysek, mutlaka Allah'ın dostları olmak durumundayız. Veya Allah'ın dostlarıyla birlikte olmaya mecburuz.

İslâm'ı güzel yaşayan, dini eksiksiz yerine getiren, hiç sapma göstermeyen değerli insanlarımız mevcuttur. Bunlar; peygamberler, veliler, tasavvuf ehli insanlar, Allah âşığı kimseler...

"Din nasihattir” buyurur sevgili peygamberimiz. İnsan kulaktan sulanır. Söz etkilidir, ama davranış, göze hitap daha etkilidir. Atasözünde; "Üzüm, üzüme baka baka kararır” sözü yerinde bir sözdür.

 

"Din ehlini kin ehlinden ayırt et. Hak'la oturanı ara, onunla otur.”

"Kendini, bilen bir kişiye teslim et.”

"Doğru ve ana caddeyi bilmek için padişah lazım.

"Velilerin (Kendini bilenin, ilim ehlinin, hakikat pirlerinin)… huzurundan uzaklaşırsan, hakikatte Allah'tan uzaklaşırsın.”

"Yoldaşlardan ayrılmanın sonu gam olursa, padişahlardan ayrılık nasıl olur da ondan aşağı olur?”

"Hiç durma, padişahların gölgesini ara bul ki, o gölgede güneşten de iyi bir hale gelesin.”

"Allah ile oturup kalkmak isteyen kişi, veliler huzurunda otursun.”

"Velilerin huzurundan kesilirsen helak oldun gitti. Çünkü sen, külli olmayan bir cüzsün.”

"Nefis öldürenin eteğine sımsıkı sarıl. Eteğini sıkıca tuttun mu, bu, Allah'ın tevfikidir. Sende beliren her kuvvet, onun seni çekişinden, dileyişinden meydana gelir.”

"Yürü, tez bir Allah dostu ara. Böyle yaptın mı, Allah senin dostun olur.”

"Ağyardan halvet etmek gerek, yardan değil. Kürk, kışın işe yarar, baharın değil.”

"Yalnızlıktan ümitsizliğe düşünce, güneş gibi bir sevgilinin gölgesi altına gir.”

"Başının gitmemesini istersen, ayak ol. Rey ve tedbir sahibi Kutb'a sığın.”

"Ululuk sahibi Allah'ın kullarından, velilerden baş çeker, uzaklaşırsan bil ki, senden hoşlanmıyorlar, onlar seni istemiyorlar.

Onların kehribarları vardır, meydana çıkarırlarsa senin saman çöpü gibi olan varlığını deliye döndürür, kendilerine çekerler.”

"Veliler, akılların aklıdır. Akıllar da ta en sonuncusuna kadar develere benzer. Onlara ibretle bak. Bir kılavuz yüz binlere can! Ne kılavuzu, ne deveciyi... sen, güneşi gören gözü bul da sonra bak.”

"Pir yaz mevsimidir. Halk ise güz ayı Halk, geceye benzer, pir, aya...

"O, öyle bir pirdir ki iptidası yoktur, ezelidir. Öyle tek ve eşsiz inciye eş yoktur.

"Piri bul ki, bu yolculuk pirsiz pek tehlikeli, pek korkuludur, afetlerle doludur. Bildiğin ve defalarca gittiğin yolda bile kılavuz olmazsa şaşırırsın. Kendine gel! Hiç görmediğin o yola yalnız gitme. Sakın yol göstericiden baş çevirme”

"Hiç kimsenin rivayetlerle, masallarla yoldan ayıramayacağı akıllı bir kişinin gölgesine gir. Yeryüzünde onun gölgesi kaf dağı gibidir, ruhu da, simurg gibi çok yükseklerde uçmakta, yücelerde dolaşmakta.”

"Sen, Allah yolundakini bütün ibadetler içinde Allah'a ulaşmış kişinin gölgesine sığınmayı seç. Herkes, bir çeşit ibadete sarıldı, kendisi için bir türlü kurtulma çaresine yapıştı. Sen, akıllı bir kişinin gölgesine kaç ki, gizli gizli savaşan düşmandan kurtulasın. Bu, senin için bütün ibadetlerden daha iyidir. Bu suretle yolda ilerlemiş olanların hepsini geçer, hepsinden ileri olursun. Bir pir ele geçirdin mi hemen teslim ol. Musa gibi Hızır'ın hükmüne girip yürü.”

"Piri seçip ona teslim oldun mu, nazik ve tahammülsüz olma. Balçık gibi gevşek ve sölpük bir halde bulunma. Her zahmete, her meşakkate kızar, kinlenirsen, cilalanmadan nasıl ayna olacaksın?”

"Kılavuzsuz yola gidene, iki günlük yol, yüz yıllık yol olur. Kâbe'ye delilsiz giden bu başı dönmüş zavallılar gibi, zillete düşer.

"Ustaya müracaat etmeksizin bir sanat tutan kişi, şehre de alay mevzuu olur, köye de... Doğuda da, batıda da; anasız, babasız bir insan doğması pek nadirdir.”

"Aşağılık kişilerle dost olanın, adam olmayanlara adamlık gösterenlerin layığı budur. Tamaha düşüp, ulular tapısındaki hizmeti bırakan, buna layıktır. Temiz kişilerin taşını, toprağını öpüp yalamak, aşağılık adamlara hizmetten, onların bağına, bahçesine nail olmaktan yeğdir. Gönlü aydın bir ere kul olmak, padişahların başına taç olmaktan daha iyidir.”

 

Mevlana ile ilgili 16 tane kitap kaleme aldım. Hepsinde amaç; ahlaklı insan olmanın yollarını ortaya koyup, Kur'anî ilkeler gönül veren, hayatını Kur'an'la güzelleştiren kamil insan olmaktır. Mevlana'nın, Sadreddin Konevi'nin, İbni Arabi'nin ve Şems-i Tebrizi'nin de amaçları buydu. Kısaca TEMİZ TOPLUM oluşturma davasıydı onların muradı.

Yazarın Diğer Yazıları