Dolar uluslararası ödemeler sisteminde güvenilmez bir para birimi haline gelmiştir
Konya’nın Dün Kimyon, Bugün Lavanta Kokan Tarım Hikâyesi
UNUT
Postmodern Dönemin Müslümanlara Sunduğu Fırsatlar
AH SAMİMİYET!
Dijital Çıplaklık
İSRAİL-İRAN SAVAŞI, ÇIKARILACAK DERSLER VE ÖNERİLER
ASIL HİCRET; ALLAH’IN YASAKLARINI TERK EDEREK EMİRLERİNİ YAPMAKTIR
Sınavları kaldırma gücümüz yok mu?
12 günlük savaş kime ne öğretti?
BASIN DİLİ
İSRAİL İRAN ÇATIŞMASINA DAİR BİRKAÇ SÖZ
Nisan Ayı Satış Rakamları Açıklandı!
Oyun Kaliteli Galibiyet Güzel
REZİLLİK DİZ BOYU
Çocukluğumdan beri şu soruyu kendime sormuşumdur; "Neden "Osmanlıca Türkçesi” ni okuyup anlamıyoruz?”
Peyami Safa, harf inkılâbı ve Öztürkçecilik hareketleri başta olmak üzere dil konusuyla ilgili düşüncelerini hem ilmî hem de edebî eserlerinde ele almıştır. İlk zamanlar harf inkılâbına karşı olmuşsa da bu yoldan dönüşün mümkün olmadığını görünce, en azından Latin alfabesiyle birlikte Osmanlı alfabesinin de hem liselerde hem de üniversitelerde öğretilmesi gerektiğini savunmuştur. Dille ilgili düşüncelerinde de her zaman mutedil ve milliyetçi bir çizgide durmuştur. İlk önce Genç Kalemlerin, 1923'ten sonra Cumhuriyeti kuran kadroların daha sonra ise Marksist-Leninst çizgideki aydınların Türkçeye farklı amaçlar ve farklı metotlarla müdahale ettiklerine şahit olmuştur. Bu kadroların bazı tekliflerine sıcak bakmışsa da genellikle dili bir çıkmaza sokan ifratkâr düşüncelerine karşı doğrudan doğruya tavır almıştır. Onun bu tavır alışında Türk milletinin hakiki hüviyetini kaybetme endişesi vardır.
Osmanlıca, Türkçenin Kuran alfabesi ile yazılmış şeklidir. Yani esasen yazı dilidir. Milli kültürümüze ait eserlerin hemen hemen tamamı Osmanlıcadır. Dil milletin hafızasıdır sözünden hareketle deriz ki Osmanlıca bu hafızanın en etkin bir unsurudur.
Osmanlıca Nedir? Başlıklı yazımızda hem bu konu hakkında bilgiler vereceğiz hem Osmanlıca denilince aklımıza gelen bazı terimlerden bahsedeceğiz.
Osmanlıca Osmanlı İmparatorluğunun Anadolu'da ve hüküm sürdüğü yerlerde kullanılan ve içinde Arapça ve farsça unsurlarının da bulunduğu bir yazı dilidir. Halk arasında eski Türkçe de denilir.
Osmanlıca Hadd-i zatında Türkçedir. Bu lisanın içinde Arapça ve Farsçayı bulunmasını yadırgayanlar olsa bile bu durum onun için bir zenginliktir. Bunu garip görmemek gerek; çünkü Kuran-ı kerim Arapça lisanıdır ve pek çok dini eserler de Farsçadır. O zamanda İslamiyet'in merkezi olan Osmanlıda bu üç dilin birleşmesi anormal değil bilakis normaldir. İşin doğası budur zaten.
Ne ilginçtir ki tamamen bizim olan ve günümüzde artık Osmanlı Türkçesi'ni ayrı bir lisan zannedenlerin sayısı maalesef hiç de az değildir. Bu düşünceye okumuş insanların bile sahip olması oldukça manidardır. Hatta Osmanlıcanın bir yazı dili olduğunu bilmeyip haydi bir Osmanlıca konuş diyenler bile vardır.
Osmanlıca bilmek demek dedesinden kalmış bir kitabı okumaktır, bir tapu senedini okuyabilmektir, bir Osmanlı parasını, bir çeşme kitabesini, tarihi bir mezar taşını, camilerde bulunan kitabeleri, arşiv belgelerini, İslami hat ile yazılmış levhaları, hatta üniversite giriş kapısında yazılı olan metinleri okuyabilmek demektir. Osmanlıca demek kültürümüz, medeniyetimiz, sanatımız ve tarihimiz demektir.
Osmanlıca mı Osmanlı Türkçesi mi hep sorulur? Esasen Osmanlıca Türkçedir fakat bu şekilde ifade etmek farklı bir dil algısı oluşturduğundan bizce Osmanlı Türkçesi demek daha uygun olacaktır.
Bu çalışmamızda; Osmanlıca olarak kaleme alınmış güzel söz, şiir ve deyişleri Osmanlıca aslı ile siz değerli okuyucularımıza arz etmek ve anlamamız için günümüz Türkçesiyle açıklamaya çalıştık. Gayret bizden muvaffakiyet Allah'tandır.
İki tane Osmanlıca örnek:
Ferman büyük yerden: "Tez zamanda Osmanlıca öğrenile! Kimse ceddinin kitaplarına, kabir taşlarına boş boş bakmaya!”
Cenaze namazında hocanın: "Nasıl bilirdiniz?”Sorusuna, bize yalan söyletmeyin, iyi insan olun! (14 MAYIS 2024)
AH SAMİMİYET!
HICRETİ ANLAYABİLMEK
ATEŞ KES MUAMMASI!
BU KAVGA NEREYE KADAR?
40 YIL, 40 DAVA
BU SAVAŞ, SADECE İRAN VE İSRAİL SAVAŞI MI?
YAŞLANIYOR MUYUZ? YOKSA ZAMAN MI BİTİYOR?
KENDİMİZ OLALIM!
KAFALARDAKİ PUTLAR!
YIKIK ŞEHİRLERDEN HATIRALAR