Sarıkamış Felaketi

Yıl 1914, mevsim kış! I. Dünya savaşı sırasında Enver paşa’nın büyük bir başarısızlık örneği sergilenmiştir Sarıkamış’ta!
1877-1878'deki 93 Harbi, Osmanlı İmparatorluğu'nun yenilgisi ile sonuçlanınca Batum, savaş tazminatı olarak Rusya'ya verilmişti. Sarıkamış, Kars, Ardahan ve Artvin de Berlin Antlaşması ile Rusya'ya bırakılmıştı. 1914 yılında dönemin Başkomutan Vekili olan Enver Paşa, daha önce yitirilen bu yurt topraklarını geri almak amacıyla 19 Aralık tarihinde "Sarıkamış Harekatı" planlarını kurmaylarına sundu.


Üçüncü Ordunun toplam gücünün 150,000 olduğu yazılsa da bu güce savaçcı olmayan taşıma birimleri, depo alayı, askeri polis ile ulaşıldığı anımsatılmaktadır. Osmanlının savaşa hazır gücü 83.000 düzenli asker, yedekler ve Erzurum Kalesi'nin personeli de içinde 118.000 silahlı güç. Bu askere 73 makineli tüfek ve 218 adet top destek vermekte. IX Kolordunun iki tümen hiçbir kış giyimi olmadığı ve sadece kuru ekmek ve erzak için zeytin ile uzun trek bulunmaktadır.
Cephedeki Kafkas ordusu mevcudu 100.000. Sayıca fazla olmamasına rağmen ağır silah, topçu ve donatım bakımından kesin bir üstünlüğe sahiptiler. Bu mevcuda 4 tane olan Ermeni Gönüllü Tugaylarından 2 tugay katılmışdır. Diğer iki tugay İran Cephesinde bulunmaktaydı.


Enver Paşa'nın amacı kuzeyden kuşatıcı bir manevra yapılmasıydı. Kısaca XI. Kor. ve 2. nci nizamiye süvari tümeni düşmanı cepheden karşılayacak, IX. Kor. Çatak-Pitkir hattından kötek istikametinde, X. Kor. Oltu üzerinden. Albay Hafız Hakkı Beyin IX. Kor. Bardız istikametinde düşmanı karşılayacak. Bunlara destek olarak IX. ve X. Kor. ların Sarıkamış Selim-Sarıkamış hattına ilerlemesiyle üç taraftan geniş bir çevirme hareketine dönüşecek ve bu kıskaç altında Ruslar imha edilecekti.


Kağıt üzerindeki plana nazaran cephede malzeme ve iaşe çok noksandı. Mesela mevcut 6 yıllık iaşesi için 88.000 ton buğday, çavdar ve arpa ihtiyacı olmasına karşın, Ordu ambarında 1.250 ton hububat vardı. Kışa girilmiş olduğu için erzağın gereği gibi taşınması, dağıtılması bir hayli güçtü. Bu güçlükte Rusların Karadeniz'deki donanma üstünlüğünün de payı vardı. Ruslar Zonguldak'ı bombalamak için 10 gemiyle denize açıldıklarında, doğuya erzak götürmekle görevli en büyük üç erzak gemisi Bahriahmer, Bezmialem ve Mithatpaşa gemilerine rast gelmiş ve onları da batırmışlardır. Bunun yanında 4.000 tonluk Derne gemisinin yine Ruslar tarafından batırılması da askerin erzaksız kalmasındaki bir diğer önemli etkendir. Bir iddiaya göre de erzağın az olması ve salgın hastalık olması Enver Paşa'nın hemen bir harekâta girişmesine sebep olmuştur.


Türk Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanlığına göre Osmanlı zayiatları 60.000 ve Rus zayiatları 30.000'dir. Savaşın en hazin kısmı ise Osmanlı kayıplarının bir çoğunun Rus'lar ile yapılan çarpışmalarda değil de ağır soğuk hava koşulları yüzünden ölmesidir. Ruslar; Türklerden 200 subay, 7000 eri esir, 20 makineli tüfekle 30 topu ganimet olarak almışlardır. 5000 kişi civarında esir alınmıştır. Bunlar tahmine göre Kırımda domuz çifliğinde çalıştırılarak ve aç bırakılarak ölmüşlerdir. Tarihçi-yazar Mehmet Niyazi Sarıkamış harekatındaki şehit sayısının tüm belgelerde toplamda 23.000 olduğunu, 90.000 rakamının 60.000 kayıp veren Rusların yalanı olduğunu kaydeder.


Savaştan sonra İstanbul'a dönen Enver Paşa uzun bir süre Sarıkamış hakkında herhangi bir haber, bildiri veya yayın yapılmasını engelleyerek sansür uygulamış ve Osmanlı halkı savaşta olup bitenleri uzun yıllar sonra öğrenebilmiştir. Harbiye Nazırı Mirliva Enver Paşa ile düştüğü anlaşmazlık yüzünden Irak’a gönderilen ve orada Osmanlı 6. Ordusu komutanı olarak Britanya İmparatorluğu Mezopotamya Ordusunu bozguna uğratacak olan Osmanlı ve Alman Mareşali Goltz Paşa günlüğüne şöyle yazmıştı: “Kafkasya’da maalesef kendilerini Napolyon Bonapart zanneden ve cahil yetişen birçok adam var. Bunlar, ordularına güçleriyle bağdaşmayan görevler vermişler ve bu yüzden ordularını büyük zarara uğratmışlardır.


Ermeni gönüllü tümenleri Rus kuvvetlerinin başarısında önemli etken olmuştur. Bunlar kritik zamanlarda Osmanlı haraketlerine meydan okudu: "Osmanlı'nın gecikmesi Sarıkamış etrafında yeterli kuvvet konsantre etmesi için Rus Kafkasya Ordusu'na zaman kazandırmıştır." Enver Paşa, Ermeniler'i suçladı ve bölgede Rusya ile aktif beraberlikte bulunduklarını söyledi.
1918 Mart ayında Brest-Litovsk Antlaşması ile Sarıkamış ve Kars geri alınmış, ama aynı yılın Ekim ayında Mondros Mütarekesi uyarınca eski sınırlara dönülmüş ve topraklar elden çıkmıştı.


Bu dağda (Sarıkamış faciası)
Bir büyük destanın acı meltemi,
Her sabah her akşam eser bu dağda.
Dün gibi tazedir derin matemi,
Şuur durur, mantık susar bu dağda.

Bilirim sizindir yüksek makamlar.
Şüphe yok diridir, ölmez bu canlar.
Şehit yarasından akan al kanlar,
Yıllar oldu hâlâ, sızar bu dağda.

Kar içinde gece atıldı pusu.
Temmuzda üşürüm, geçse mevzusu
Kapanır mı kahramanın mevzisi?
Bir ordu hücuma hazır bu dağda.

Yatan şehitler var evliyalar var.
Onlarla yüceldin ALLAHUEKBER
Devriye misali yüzbinlerce er.
Bir uçtan bir uca, gezer bu dağda

Gece gidem dedi, bu dağdan aşam
Gayret edip düşmana tez ulaşam.
Ah! ..ah! ..Bilmez misin Ey Enver Paşam?
Kış ile yapılmaz Pazar bu dağda.

Mısralar yetmiyor etmeye methin.
Düşmanlara korku salar heybetin
Bir kale misali her bir Mehmet’in
Ay yıldız uğruna mezar bu dağda.

Dört mevsimde boranın var karın var
Türk’ün tarihinde mühim yerin var.
Künyesiz bağrında nice erin var
Yaratan ismini yazar bu dağda.

Vatanın sahibi bu yüce erler.
Ebedi bizleri, unutma derler.
Ali’der kalp gözü kapalı körler
Eminim gerçeği sezer bu dağda. (Ali İhsan Gürbüz)


Yazarın Diğer Yazıları