İNSANLIĞI KAYBETMEYELİM!
Kötü Koku Kimden Geliyor?
Lütuf ve İmtihan Vesilesi İrade
Cevat Hoca Yine Yaptı Yapacağını
İlk Kelimemiz Son Sözümüzdür Türkçe
Kripto varlık yasası dijital tosuncukların hareket alanını daraltı
TRUMP-ŞARA GÖRÜŞMESİ VE DELİ SORULAR.
Mülakat sistemi değişiyor mu?
İLÂH, RAB, İBADET VE DİN KAVRAMLARI
Mücadelesizlik ve Umursamazlık Varsa
Konyaspor’da Değişen Yok
DÜNYAYI YÖNETEN KÜRESEL ÇETELER
Samsunspor ders verdi, Konyaspor izledi…
SANDWİCH -EKMEK ARASI
BİR KİTAP FUARININ ARDINDAN
Bırakmanın İnceliği
Milletin ekmeği ile oynamayın! Konya’da ekmek neden zamlandı?
Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
TRAFİK SORUNUN ÇÖZÜMÜ İŞTE BURADA!
Efsanelerin Yemişi
Gazze'nin ruhuna fatiha okuyabiliriz artık. Zira gün geçmiyor ki insanların üstüne bomba düşmesin. Her gün, her an; hastanelere, Pazar yerlerine, okullara, yardım için koşan masumlar kıskaca alınıp ölümle burun buruna gelmeiş olmasın.
Zalim, yardım için kurduğu vakıf kanalıyla adam öldürmenin yolunu bulmuş! Yardım edeceğiz bahanesiyle gözü dünmüş Netenyahu Siyonist zaliminin emriyle yardım yerine bomba hediye ediliyor! Yere serpilen unları almak isteyen insanlar, acımasızca katlediliyor. Çocuklar, açlıktan ölüyor. Herkes mağdur, herkes zulüm altında. Gazze ölü şehir. Filistin'i, siyonizm işgal etmiş durumda. Orta Doğu, kan gölü halinde.
Hey insanlık(!), siz hiç bombalara maruz kaldınız mı? Evlerinizde, okulunuzda, hastanede, tedavi yerine bomba ve kurşun yediniz mi? Yemek yerine; fosfor bombası yediniz mi? ciğerlerinize temiz hava yerine zehir soludunuz mu? Ayak yalın, baş kabak, morarmış burun, el, ayak...sokak sokak gezdiniz mi? Sahi siz; yıkılmış evlerde hiç kaldınız mı? "Ölüm ne zaman gelecek?" diye sordunuz mu?
Be hey insanımsılar! Oturduğu yerden ahkam kesen tuzu kurular, "Dünyaya demokrasi getireceğiz” diyen dünyanın aymazları! Dünyayı ateşe vermekten çekinmeyen Siyonist uşakları! Siz zannediyor musunuz ki; "Orta Doğunun tek hakimi benim, dünyaya ben nizamat veririm…” Tarihe hiç bakmıyor musunuz? Dünden ibret almıyor musunuz?
Bu dünya gelip geçici! Bir gün olup öleceğiz! Buna imanımız tam! Ama siz, evet siz tüm zalimler, sapmaya nasıl yatacaksınız? Mezara nasıl gireceksiniz? Oradaki durumunuzu merak etmez misiniz?
Para, güç, makam...sizi kurtaracak mı sanıyorsunuz? Ciğer yakıyorsunuz, cana kıyıyorsunuz... ama bu yangında siz daha çok yanacaksınız!
Merhametsizliğin acısını mutlaka ama mutlaka çekeceksiniz! Hani; baban? Deden? Atan? Şimdi neredeler? Onlar da; zulüm ika etmiş, insanları hor görmüş, küçümsemişti! "Bana uluslararsı mahkemenin kararları geçmez, ben hak hukuk tanımam” mı diyorsunuz?
Unuttuysan hatırlatayım; bütün zalimler; Nemrutlar, Firavunlar, Şeddatlar, Ebu cehiller...gelip geçti buradan!
Mazlumlar galip geldi, hepsini ödüllendirdi yaratan! Allah merdiven yapar, seni indirir, mazlumu çıkartır aradan!
Kul Himmet üstadım gelse otursa,
Hakkın kelamını dile getirse,
Dünya malını kayda geçirse,
Karun kadar malın olsa ne fayda?
Zalimin rişte-i ikbalini bir "ah” keser,
Mani-i rızık olanın rızkını Allah keser!
Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste! Mazlumun ahı, tahttan indirir şahı!
Gelin, görün ey ümmeti Muhammed! İnsanlık İflas etti! Gözler, sevgiyi, merhameti… bilmiyor! Uzanan el kalmadı artık, onun için garipler gülmüyor! Evlerden; feryatlar yükseliyor, imdat sesleri geliyor! Yaratanın verdiği kalp, o kadar mı sertleşir? O kadar mı kör olur gözler? O kadar mı intikam için restleşir?
Umutsuz değilim sadece kızgınım! Asabım çok bozuk, neden bu hallere düştük? Diye üzgünüm!
Sızlar!
Düşman gönül Kâbe'sine dalınca
Canan sızlar ahbap sızlar yar sızlar.
Hak tanımaz mahluklarla olunca,
İz'an sızlar iman sızlar ar sızlar!
Ülkelere vampirleri salınca,
Postallarla mabetlere dolunca,
Şerefleri namusları alınca,
Dağlar sızlar taşlar sızlar kır sızlar!
Umutları hayalleri dürünce,
Vatanından ülkesinden sürünce,
Hanelere destursuzca girince,
Baba sızlar ana sızlar yar sızlar!
Neler geldi insanların başına,
Göz koydular ekmeğine aşına,
Takılınca tagutların peşine,
Vicdan sızlar irfan sızlar pir sızlar!
Dostluklara kem gözlerle bakınca,
Sevgisizlik boyunları yıkınca,
Muhabbetten hoşgörüden bıkınca
Güzelliklerimi çaldı hırsızlar!
İsrail!
Masumların, söyle neydi günahı?
Bitirir zalimi mazlumun ahı,
Allah'tır her zaman kulun penahı,
Zalimlerin asla olmaz felahı!
Allah'a düşman vahdete zararlı...
Temiz dünyaya rahmete zararlı,
Güzelliklere hikmete zararlı,
İsrail'in asla olmaz felahı!
Filistin ağlıyor, Kudüs tar û mâr,
Müslüman azapta, her yer âh u zâr,
Düşmanlıklar Firavundan bergüzar,
Tagutların asla olmaz felahı!
Bugün Gazze, yarın bilmem neresi?
Büyük Orta Doğu bütün hevesi,
Tüm zalimlerin kesilecek sesi,
Nemrutların asla olmaz felahı!
Firavun zihniyet hanuman bastı,
Bitmeyen öfkeler onulmaz histi,
Zehirle büyüdü zehirler kustu,
Hak düşmanlarının olmaz felahı!
İNSANLIĞI KAYBETMEYELİM!
YENİ ŞEYLER SÖYLEMEK LAZIM
SAMİMİYET
ŞİİR AŞKINA
RUBAİ ÇALIŞMALARIM
MEVLANA’NIN TEFEKKÜR ANLAYIŞI VE BİZLER!
HAYATA KAZIM ÖZTÜRK’ÜN RUBAİLERİ MERCEĞİNDEN BAKMAK
SADREDDİN KONEVİ’NİN EVRENSEL MESAJLARI
HECE ŞİİRLERİ VE RUBAİLERİM
DİLÂRÂ OLABİLMEK