Sözün Bittiği yer

“Artık bu son olsun, bir daha böylesine bir manzara görmek istemiyoruz!” diyoruz. Ama bir bakıyorsunuz hemen akşamına veya ertesi gün eskisinden daha tehlikeli bir durum çıkıyor ortaya! Üç şehit, beş şehit, on şehit!...
Bir bölge ki karakolları tam anlamıyla teröre davetiye çıkartacak cinsten!  Bir alan göz önüne getirin ki bölgeye teröristler, kamyon kasasında seyahat etsin! Çünkü kamyon kasasında kadınların seyahati dikkat çekmiyor! Tabii kasada “çalışmaya giden kadınlar” olunca bunlardan zarar gelmez diye düşünülüyor! Yolculuk sonunda saklanmış silahlar çıkıyor ve terör eylemi gerçekleşiyor!    
Köylülerle yan yana çekilmiş fotoğrafı bulunan teröristleri köylüler saklıyor! Öyle bir manzarayla karşılaşıyosunuz ki teröristlerin çocuk militanlar olduğu tespit ediliyor!
İstihbarat kaynaklarına göre PKK'nın Türkiye topraklarında bin 500'den fazla, 2 binden az adamı var. Kesin bir rakam verilememesinin nedeni, Irak sınırının geçişkenliği. Son dönemde Yüksekova, Şemdinli, Çukurca, Dağlıca, Kazan Vadisi gibi dağlık bölgelerde PKK'lı sayısı zaman zaman 900'e yaklaşıyor. PKK'nın en çok önem verdiği il olan Diyarbakır kırsalında bu sayı 250-300 civarında.
Çatışmada ölü ele geçenlerin durumu da eylemin ölümüne yapıldığını gösteriyor. Daha önce Dağlıca-Şahintepe'de de benzer bir yöntem uygulanmıştı. Birkaç militan, çatışma başladıktan sonra el bombalarıyla ana binaya sızıp el bombası atma girişiminde bulunuyor. Geçimli'de ölen üç asker gözetleme kulesine atılan roket, diğer üç askerden ikisi de yakın mesafeden atılan el bombasının patlaması sonucu şehit olmuş.
Terör uzmanlarına göre, bu durumun tek izahı var: PKK, elindeki bütün militanları, daha önce  “Cephe gerisinde eğitimlerini sürdürüyoruz” dediği çocukları dahi çatışma alanlarına sürüyor. Silahlı çatışmaya giremeyecek bu militanlar bir çeşit fedai eylemcisine dönüşüyor.
Teröristler, aylardır boşaltılmış köylerde ve Şemdinli köylerinin yakınlarında mevzi kazıp, hazırlık yapıyorlar!
TSK, Irak sınırını iyi tutsa da Hakkâri bölgesindeki PKK'lıların sayısının fazla olması ve ağır silahların önceden bölgede stoklanmış olması kesin sonucu geciktiriyor.
 15 Ağustos için PKK'nın ses getirecek eylemler planladığı biliniyor. Hakkâri ve ilçelerinde normalleşmenin 15 Ekim'den önce olması beklenmiyor.
Kaçış çok zor
Geçimli, saldırı sonrası kaçışın çok zor olduğu bir noktada. Üç asker roket, iki asker ise yakından atılan el bombasıyla şehit olmuş.
Her ölen 4 teröristten 2'si yabancı! Öyle bir rezalet ki, Kandil'deki terör örgütü, “3 bin sivil ölse de Şemdinli'ye; evlere girin, çatışma olsun, ilçede kalın” talimatı veriyor!
Ahkam kesmenin, mangalda kül bırakmamanın anlamı yok. Bu konuda samimi miyiz? Gerçekten terör denilen beladan kurtulmak istiyor muyuz? Bir daha analar ağlamasın, genç fidanlarımız yok olmasın, gözyaşı akmasın… diyor muyuz? O zaman içerde ve dışarıda ne kadar bu ülke için, bu insanlık için, barışın tesisi için, kardeşlik ruhu için kalbi çarpan, gönlü ülke ve dünya barışından yana olan varsa bir araya gelmelidir. Bu, hiçbir parti, hiçbir mezhep, hiçbir etnik ayırım, hiçbir bölge, hiçbir inanç, hiçbir renk demeden aynı hedefe kenetlenmek ve şer odaklarını yok etmek zorunluluğunu doğuruyor. Bugün Türkiye'ye terörle meydan okumaya kalkan ülkeler de yarın aynı bela ile karşılaşırlar! Suriye teröristlere roketatar ve el bombaları verebiliyor! İran, rahatlıkla inanç değerlerini bir kenara atarak terörün yanında yer alabiliyor!   
Can siperane, kelleyi koltuğa alarak çalışma yapılmadıkça, bu yola kefen giyerek çıkılmadıkça, kenetlenmedikçe çözüm üretmemiz mümkün değildir. Artık sözün bittiği noktadayız. “bu işi iktidar götüremiyor” mantığı son derece yanlış ve teröre teslim olmak, terörden korkmak demektir. Bir kez daha anlaşılmıştır ki terörü dış mihraklar besliyor ve destekliyor! Ne yazık ki içimizdeki beyinsizler de buna alet oluyor! Köylülerimiz, şehirlilerimiz, kadınlarımız, erkeklerimiz, gençlerimiz, okumuş, okumamış bütün insanımız teröre karşı bir kale gibi durmadıkça terör bitmez! Terörün; Kürtlükle, Lazlıkla, Sünni ve Alevilikle uzaktan yakından ilgisi yoktur ve olamaz da!


Yazarın Diğer Yazıları