Terör Olayları Niçin Arttı

CHP milletvekilinin kaçırılmasından sonra terörde gözle görülür bir artış oldu! gündem bir anda milletvekilinin kaçırılmasından sonra değişti ve teröre odaklandı! Zaten hükümet, güvenlik güçleri, istihbarat teşkilatı bu konu üzerinde kafa yoruyordu ama daha fazla, daha hassasiyetle meseleyi ele almaya başladılar! Şimdiye kadar zaten durdukları yoktu!

Ancak Hüseyin Aygün’ün sözleri, yazar Ümit Fırat’ın dediklerine baktığımız zaman meselenin hangi boyutta olduğu net olarak anlaşılır. Hüesyin Aygün, serbest kalır kalmaz partililerin tepkisini çekecek konuşmalar yaptı. Partiye şu ifadelerle vurdu;

''Tek ulus, tek din, tek millet, bunları tartışmalıyız; tekçi anlayışı sahiplenmiyorum. CHP’nin her şeyine sahip çıkmıyorum. Tek ulus, tek din, tek millet bunları tartışmalıyız”

TEKÇİ ANLAYIŞI SAHİPLENMİYORUM

CHP’nin herşeyine sahip çıkmıyorum. Tek ulus, tek din, tek millet bunları tartışmalıyız. Türkiye çok uluslu, çok dinli, çok kültürlü, çok etnisiteli, çok inançlı bir ülke. Aleviler 1923’te Cumhuriyet kurulduğundan beri legal anlamda yoklar. Türkiye Cumhuriyeti, Aleviliği yasal olarak tanımadı. Osmanlı’nın dinsel baskısına son verdi ve Aleviler bir nebze nefes aldı. Cumhuriyet olsun, CHP olsun onun öne sürdüğü tekçi anlayışın artık günümüzde geçerliliğini yitirdiğini düşünüyorum. Sahip çıktığımız, gurur duyduğumuz şeyler de var. Cumhuriyetin kazanımları, Mustafa Kemal’ın büyük devrimine, 21. yüzyılın başında bütün dünya uluslarına ilham veren yönleri var. Bunları sahipleniyorum ama tekçi ve monolitik anlayışı sahiplenmiyorum.

Kafatasçılarla yürünmeyecek

Açıklamalarım insani ve makul. Kürt sorununu çözülmesi gerekir, bu savaş 50 veya 100 yıl süremez. Genel Başkan’ın, ‘Açıklamalarının arkasındayım’ demesi son derece iyi oldu. CHP’nin nasıl bir yolda yürüyeceğini, ulusalcı, kafatasçı kişilerle, onların yaptığı eleştirilerle bir yol yürünmeyeceği görülmüş oldu. Genel Başkan, CHP’nin Kürt sorununun çözümü için kabul edilmesi gereken talepleri içeren bir liste açıklanacağını söylemişti iki hafta önce. CHP, yol haritasını somutlaştıracak.

‘İnsan müsveddelerini dehşetle izliyorum’

Hüseyin Aygün, kaçırılmasının ardından AK Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar’ın da aralarında bulunduğu bazı isimlerin sosyal paylaşım sitelerinda yazdıklarına da cevap verdi. Aygün, şöyle konuştu:

“Çocuğum iki gün gömleğimle yatmış. Geri gelmeyeceğimi düşünmüş; kokumu hissetmek, acısını hafifletmek adına yatağa gömleğimi sermiş. Bunlar zor şeyler. Birtakım faşistler utanmazcasına bunun danışıklı dövüş olduğunu söylüyorlar. Bunu yapan insan müsveddelerinin içinde milletvekilleri var. Dehşetle izliyorum. Onları da Ulu Divan’a havale ediyorum.

Sırça köşklerinden ırkçılık zehrini damlatanları Ulu Divan’a havale ediyorum. Ulu Divan, Alevi inancında yüksek mahkemedir. Ben de karşımdaki kişi son derece düzeyi düşürdüğünde onu Ulu Divan’a havale ettiğimi söyledim. Polemik bile değil, cevap vermeye değer de değil. Kışkırtıcı, provakatif, istihbarat örgütlerinden yıllardır aldıklarını gazetecilik adı altında yayınlayan, yazdığı şeylerin hiçbir değeri olmayan tırnak içinde milletvekili.”

Eski siyasetçi ve Kürt aydını Ümit Fırat şunları söylüyor;

 “Şemdinli’de ki PKK-BDP karşılaşmasının tesadüfi olduğunu sanmıyorum. Bu bir yol kesme eylemi değil. Orada yaşanalar bir mesaj. Bir kaç gün öncesinde Türk Ordusu operasyonlarını bitirip, selametle bölgeyi güvene kavuşturma imajındaydı. Bu durum onun tersini diyor. PKK ben buradayım, yol kesiyorum ve insanlarla kucaklaşıyorum mesajı veriyor. Orada bir slogan atıldı; ‘PKK halktır, halk burada.’ Atılan sloganlar tesadüfi olabilir mi? Bu muhabbet nereden? Aaa nereden karşılaştık gibi bir duruma benzemiyor. Daha çok danışıklı bir dövüş. Konvoydaki insanlar bu karşılaşmadan haberdar olmayabilir. Ama yola çıkan PKK’lılar ve senaryoyu düzenleyen yerel bazı insanlar bal gibi böyle bir olayı hazırladılar. Eylem sıradan yol kesmeden çok daha öte bir şekilde manşetlere çıktı. Bu da örgüt için bir reklam. PKK, ‘Artık günlük hayatın içinde, her noktadayız. İç içe ve karşı karşıyayız bu bir gerçektir ve böyle biline. Ordu operasyon yaptı ama biz buradayız’ diyor. PKK 1.5 yıl önce Türkiye, İran ve Irak’la sorun yaşarken şu anda sadece Türkiye’ye döndü. Örgüt hükümetle çatışıyor. PKK’nın AKP dışında bir hedefi yok. Suriye’deki olaylar devam ederken, Türkiye’de benzer yapılanma istemenin yegane yolu bir şeylerin sakat gittiği imajını vermektir. AK Parti’nin CHP ve MHP’den yana bir sıkıntısı olduğunu düşünmüyorum. Onlar pek rakip olarak görülecek durumda değil. AKP’nin elini zorlaştıran, gidişatı engelleyen rakip PKK. Cenazeler, bombalar, savaş hali, AK Parti işte burada zorlanıyor……”

Bu iki meseleye bakılınca konunun hangi boyutta ne denli önemli olduğu ve yalnızca AK PARTİ meselesi olmadığı açıkça görülmektedir. Gazi Antep’teki patlama ve bir o kadar insanın ölmesi ve yaralanması!... AK PARTİLİ Başkana yapılan saldırılar! Hepsini üst üste koyduğumuz zaman AK PARTİ’nin doğru yolda olduğu, gerçekten terörün çanına ot tıkandığının resmi ispatı ortaya çıkmaktadır.

Terör örgütü baktı ki; ülke gerçek anlamda kalkınma, ilerleme, ayağa kalkıp koşmaya hazırlandı, dışa bağımlılıktan kurtulma mücadelesi veriliyor. IMF dışlandı, kendi göbeğini kendisinin kesme çabası içinde. Yıllarca ihmal edilen Doğu ve Güney Doğu Anadolu her alanda kalkınma seferberliğine giriyor, bu yöredeki insanlarımız teröre prim vermiyor, PKK denilen sürüye yüz vermiyor, 2010 yılında yapılan anayasa referandumunda % 80- % 90’lara varan oranda “EVET” çıkıyor, Kürtler artık terörden başlarını kurtarmak için her türlü tedbiri alıyor!

Bütün bunlardan tabii ki rahatsız olan terör örgütü, içeride ya Milletvekili kaçıracak, ya karakola saldırı düzenleyecek veya “eceli gelen it cami duvarına işer” denildiği gibi ölüm döşeğinde her türlü psiliği yapmaya çalışacak! Haydi az kaldı ülkenin aydınlanmasına!


Yazarın Diğer Yazıları