Terör Saldırıları

31 Mart 2015, Türkiye sabah saatlerinden itibaren karanlığa büründü! Bir ilimiz dışında bütün ülkede; sanayi, üretim durdu! Hani bir ilde kesilmiş olsa; “teknik arızadır, kısa zamanda giderilir” deriz ve derdik. Ama aynı anda bütün ülkenin karanlığa bürünmesi, bütün fabrikaların, üretim tesislerinin durması, yani zarar edilmesi demek olan bu olayın öyle geçiştirilecek yanı yok. Yetkililer de bu hususta gerekli incelemeyi ve detaylı araştırmayı yapıyorlar.   
Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, elektrik kesintilerinin Türkiye'ye maliyetini 100 milyon dolar olarak hesapladı.
Özdebir, bugün TÜİK'in 2014 yılına ilişkin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) sonuçlarını açıkladığını belirterek, "Türkiye'nin bir yıllık milli gelir üretimi 800 milyar dolar. Bunu 365 güne bölelim (ki tatil günlerini çıkarmamız gerekir ama çıkarmayalım), günlük üretimi 2.2 milyar dolar oluyor. Böylece elektrik kesintisi nedeniyle 1 saatte Türkiye'nin yaşadığı üretim kaybı yaklaşık 100 milyon dolar oluyor" dedi.
Türkiye genelinde yaşanan elektrik kesintisi, en çok sanayiciye zarar verdi. Kesintiler, sanayi bölgelerinde üretimi sekteye uğrattı. İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi'nde (İAOSB) kesintilerin yol açtığı kayıp 3 milyon lirayı buldu.
Ülke genelinde, hatta Avrupa'nın bazı ülkelerinde yaşanan elektrik kesintisi, Amerika ve İran'ın Mart ayı içerisinde duyurduğu EMP bombasının kullanılmış olma ihtimalini akıllara getirdi
Tabii durum bu merkezde olunca karanlık emelli, karanlık düşünceli, durumdan vazife çıkaranlar, terörden beslenenler çeşitli kışkırtmalara girdiler;
Eskişehir'de Halkevleri üyeleri, Osmangazi Elektrik Perakende Satış A.Ş.'nin (OEPSAŞ) önünde basın açıklaması yaparak elektrik kesintisini protesto etti.
Halkevleri üyeleri 'AKP karanlıktır dedik inanmadınız. Bakın ne oldu şimdi' yazılı pankart açan grup sık sık 'Ampul ampul dedik cereyanı kestiniz', 'Karanlığa meydan okuyoruz' sloganları attı.
“Türkiye'nin bu kadar vilayetinde elektrik kesintisi olması acaba sokağa bırakılan seçim kedilerinden mi? Halkevleri olarak bunu merak ediyoruz"
Bir insan, bir kurum, sevilmemeyi görsün, artık ne yapsa boş! Onun için; “aşırı sevgi ve aşırı nefret, insanı kör eder” denir.  Nankörlük kötü bir şey! Ekmek veren eli ısırmak, yemek yediği çanağa pislemek…bunlar adamlıktan nasip almayanların mesleğidir!
Bunları niçin mi söylüyorum? Elektrik kesintilerini AK PARTİ hükümetine bağlamaya çalışan kısır akıllı ve dar düşünceli, fanatik zihniyete sahip olanların tutumuna karşı söylüyorum. Bir ülkeyi, yokluklardan, darbelerden, terörden, kaostan kurtarmak için kurtuluş savaşı vereceksiniz, sonra da kalkıp; “AKP karanlıktır, ampul ampul dedik cereyanı kestiniz” diyeceksiniz! Akıl sağlığı yerinde olan, mantıklı düşünen ve beyni partizanca şerbetlenmemiş olan insan böyle bir mantık içinde olamaz.  
“Terör saldırısı” sadece elektriğimizi vurmadı! Kıymetli bir hukuk insanımızı da aramızdan ayırdı! DHKP-C üyesi iki terörist, avukat cübbesi giyerek adliyeye giriyor, savcının bulunduğu kata çıkıyor ve merhum savcının odasına girerek onu rehin alıyor! Sizce bu giriş, avukat cübbesi girerek, elini kolunu sallayarak kata çıkmalar ve savcının odasına girip rehin almalarda… bir gariplik yok mu? Mesele mutlaka enine boyuna tetkik ediliyor, edilmeli, burada bir şey deme hakkımız yok. Ancak güvenlik zaafı dikkat çekiyor! Savcının bulunduğu katta hiç mi güvenlik yoktu? Savcının odasına herkes nasıl öyle rastgele girebilir? Veya mevcut güvenlik göz yumdu!
Allah sonumuzu hayreylesin. Ülke seçim sathı mailine girdi ya, halkımız AK PARTİye teveccühünü tekrar edecek ya, ülkede huzur ortamı oluştu ya… işte bütün mesele bu! Nasıl olur da AK PARTİ’yi ülke yönetiminden uzaklaştırırız? Bunu normal seçimlerle yapamıyorlar, ayak oyunlarıyla, belden aşağı vurma metotlarıyla, kara propagandalarla, terörle milletin gözünü korkutarak yapma yolunu deniyorlar! Millet bu filmleri çok seyretti! Bu ayaklar koktu artık!


Yazarın Diğer Yazıları