12. KONYA KİTAP GÜNLERİ
Tekstil patronları her şeyi devletten beklemek yerine biraz özeleştiri yapmalı
Konyaspor için avantajlı fikstür
SAHTE DİN VE TARİKATLAR
1 Ekim 1949 Unutulmuşların Çığlığı Doğu Türkistan 76 Yıldır Zulüm altında
İMANIN İBADETE, İBADETİN DE İMANA ETKİSİ
DOĞUM VE ÖLÜM ARASINDA...
SAVAŞIN GALİBİ HAMAS MÜCAHİTLERİ VE GAZZE HALKIDIR.
Anlaşma sürecine olumlu katkı vermek
Doğa’dan Allah’a…
HASTALIK BİR NİMET MİDİR?
“Bedr’in Arslanları” kadar şanlı idiniz!!!
Kazanmak İçin Mücadele Gerek
Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
İKİ DEYİM
Olmaklık Üzerine Bir Aynadan
iPhone 17 almayın, TOGG alın
Basit hatalar ağır fatura
TRAFİK SORUNUN ÇÖZÜMÜ İŞTE BURADA!
Efsanelerin Yemişi
Rakamlarla Otomobil Piyasası
Suyu getirenle testiyi kıranı bir tutabilir misiniz? Çalışanla yan yatanı aynı kefeye koymak ne derece doğru? "Bu kart hamili yakinimdir”, "Bu işler torpille yürür”… anlayışı hala yürürlükte mi kalacak? "Hiç bilenlerle bilmeyen bir olur mu?”
Sınav; bilenlere görev vermek, o işi en iyi yapacak olanları seçmek, bilgisini, becerisini sınamaktır. Liyakata önem vermek, işi ehline tevdi etmek… Bunlar adaleti sağlayan, devlet mekanizmasının istikrarlı şekilde işlemesini temin eden temel unsurlardır. Adaletin, mülkün temeli olması bakımından bu hususlara dikkat etmek gerekir.
Devlet Memurları kanununda değişiklik yapılıp; performansa göre değerlendirme yapılacaktı. Çok çalışan, dürüst iş yapanlar ona göre puanlamaya tabi tutulacaktı. Bu konuda her hangi bir çabanın olmadığı görülüyor. Gerçi olsa ne yazar ya. İmtihanlar yapılıyor, en yüksek puan alan değil, torpili olan öne geçiyor. Öyle gayretli, samimi, görevini aksatmadan çalışan, gecesini gündüzüne katanlar var ki. Ama işin içine; "torpil” ve "dayı” girince durum değişiyor.
"Sen bu imtihana girmelisin, senin şansın yüksek, mutlaka alırsın, sen almayacaksın da kim alacak?” çalışıyor, gayret ediyor, strese giriyor! Yazılıda en yüksek puanı alınca, mülakatta da "alırım” diyerek umutlanıyor. İyi de geçiyor mülakatı! Sınavlar bitiyor, fakat bir türlü sonuçlar açıklanmıyor. Bir gün geliyor ki, o da ne? Yazılıda en yüksek puanı alan, mülakatta da umutlu olan ve gerçekten ilk sıralarda olması gereken eleniyor, yerine, listenin alt kısmında bulunan, yüksek puan alanının yerine gelip oturuyor! Siz olsanız ne yaparsınız bu durumda? Psikolojiniz ne hale gelir? Moraliniz bozulmaz mı? Kızmaz mısınız? Gözyaşlarınız sel olup akmaz mı?
Böyle bir ahvalde akla ancak şu geliyor; Torpil olacaksa sınavları kaldırın gitsin! Öyle ya birileri uçtan, kıyıdan gelip oturacaksa, neden imtihan olsun ki? Niçin insanlar sınav stresine girsinler ki? Bunun düzelmesi elzemdir. Hatta mülakatların şeffaf olması, gizli kapaklı, kapalı kapılar ardında yapılmaması kaçınılmazdır.
İflah Olmasın!
Görevini her an aşkla yapanın,
Hakkını yiyenler iflah olmasın,
Geceyi gündüze eşkle katanın,
Hakkını yiyenler iflah olmasın!
Torpilliyi öne alan sefiller,
Sınavları hiçe sayan sefiller,
Na ehile makam satan sefiller,
Dünya ahirette iflah olmasın!
Hiç hakka hukuka aldırmayanlar,
Alınan puanı bildirmeyenler,
Hizmet edenleri güldürmeyenler,
Ölünceye kadar iflah olmasın!
Adaleti sökün kaldırın gitsin,
Rast gele insanı doldurun gitsin,
Dürüst çalışanı öldürün gitsin,
Gözyaşı döktüren iflah olmasın!
12. KONYA KİTAP GÜNLERİ
SÖZÜN BİTTİĞİ YERLER
OLAYLARDAN DERS ÇIKARMAK
GAZZE, DÜNYAYA BARIŞI ÖĞRETECEK!
HEP YALAN SÖYLEDİLER
SUMUD, UMUT OLDU!
MAHALLEMİZİN ÇOCUĞU; “MAHALLE MEKTEBİ DERGİSİ”
GÜNDEMİMİZ GAZZE
YAŞADIKÇA
HAYDİ AKLIMIZI TERLETELİM