Ülkeyi İstikrarsızlığa Mahkum Etmeyin

09 Haziran 2015 tarihli, yani seçimden iki gün sonra kaleme aldığım yazıda, “SANDIKTAN İSTİKRARSIZLIK ÇIKTI!” demiştim. Bir kez daha hatırlayalım;
 Seçim yapıldı. Sandıktan koalisyon çıktı! Tabii ki sandıktan çıkan sonuca boynumuz kıldan ince. Halk böyle istedi, sonuç böyle tecelli etti! Her zaman diyorum, en iyi, en kesin ve yanılmayan anket sandıktır.   
Seçimden önce bir tahmin yapmıştım; AK PARTİ’ye, en az  350 milletvekili çıkarır gözüyle bakıyordum. Olmadı, yanıldım. Neden 350 milletvekili tahmin etmiştim derseniz, AK PARTİ’nin 12 yıl içinde yaptığı hizmetlere bakarak, diğer partilerin, yanlarına paralel partiyi alarak, hatta dış güçlerin de aldatmacasına kanarak, basınıyla, her türlü algı operasyonlarıyla; “AK PARTİ gitsin de Türkiye ne olursa olsun” diyerek, HDP’ye barajı aştırmak için türlü maniplasyonları devreye sokarak, binlerce saldırganın saldırılarına karşı ancak bu kadar bir sayı belirlemiştim.
Ama bu kadar saldırıya, bu kadar yıpratma ve yıkma politikalarına rağmen, AK PARTİ  yine de başarı sergiledi! Evet, umulan oyu alamadı fakat, büyük bir mücadele örneği verdi! Bugünden itibaren ne olacak?
 Önce resmi sonuş açıklanacak, ardından resmi gazetede yayımlanacak. Vekiller mazbatasını alacak, TBMM’de yemin edilecek. Ardından Cumhurbaşkanı yeni hükümeti kurma görevini AK PARTİ’ye verecek. AK PARTİ’nin çıkardığı milletvekili sayısı tek başına hükümet kurmaya yetmediği için- ki hükümet kurabilmek için 276 milletvekiline ihtiyaç var.- Görevi aldıktan sonra koalisyon hükümeti kurmak için çalışmalar başlayacak.
1. Tur, 2. Tur, 3. Tur….hükümet kurulamayacak! Çünkü HDP, “ne içerden ne dışardan AK PARTİ ile koalisyon kurmayız” dedi. Bu kapı kapanacak. MHP de, AK PARTİ ile bir koalisyona sıcak bakmadığını, onunla birlikte olamayacağını sık sık dile getirdi. Geriye CHP kalıyor. CHP ile de AK PARTİ  ile koalisyon yapmaz, yapmamalı. Tabii böyle bir durumda geriye azınlık hükümeti alternatifi kalıyor. Azınlık hükümeti için de   ya MHP’nin  ya da CHP desteği gerekecek. Bunlardan da sonuç alınamayabilir. Derken günler geçecek, belki de aylar geçecek!
Olmayacak, haydi erken seçime! Bu, bir masraf değil mi? Bu masraf, ülkeye yük getirmez mi? Ülkenin kazanımlarını; erken seçimlerle israf etmenin anlamı var mı? Ama yapacak bir şey yok!
Pekala erken genel seçimde sonuç değişecek mi? Hayır! Kaos, kaos, kaos! Eski ihtişamlı ülkeyi, kalkınan, kalkınma planları yapan, ilerlemek için projeler üreten bir ülkeden; istikrarsızlığa yürüyen, koşan Türkiye’den, duran ve geriye sayan bir Türkiye çıkacak ortaya!
Seçim deyip geçmemek lazım. Bir oy, icabında çok şeyi değiştirir. Buradan hareketle diyorum ki; “AK PARTİ gitsin de Türkiye ne olursa olsun” diyenler, halkın yüzüne nasıl bakacak? SP+BBP+MP+BTP…el ele verip, AK PARTİ’nin daha güçlü, daha dirayetli bir biçimde TBMM’ye girmesine zemin hazırlasalardı iyi olmaz mıydı? Dış güçlerin, medyanın, satılık kalemlerin kışkırtmaları, ülkeyi satma çabalarına; “durun bakalım, siz ne yapmak istiyorsunuz? Biz de bu ihanete karşı AK PARTİ’nin, istikrarın, kalkınmanın, büyümenin…yanında yer alıyor ve ona destek veriyoruz” diyerek güç birliğine girmiş olsalardı bugünkü manzara olmazdı!
Ülke menfaati, parti menfaatinden önce gelir. Kapris, kibir, inat, hamakat, dar görüşlülük, akılsızlık, iz’ansızlık…. Ülkeye, insana zarar verir! İstikrarsızlığa hazır olun! Bugünden itibaren; dolar, avro, faiz… fırlayacak, borsa çökecek! Piyasada kara günler yaşanacak! Allah sonumuzu hayreylesin. Görelim Mevla ne’yler, ne’ylerse güzel eyler. Aklı kullanmazsan işte böyle eyler!


Yazarın Diğer Yazıları