YENİ YILI ZEHİRLEYENLER!

Dünkü; "MUHASEBE ZAMANI” yazımdaki Yeni Yıl şiirimde şöyle demiştim:

 

Yeni Yıl

 

Ömür takviminden yapraklar düşer,

Artık müjdelerle gelsin yeni yıl,

Üç yüz altmış beş günde üçer beşer,

Sevinçli nefhayla gülsün yeni yıl!

 

Giden yıllar mazi geri gelmiyor,

Gözyaşları bazı Hakkı bulmuyor,

Nerde zarar ettiğini bilmiyor,

Zararı ziyanı bilsin yeni yıl!

 

Şöyle bir düşündüm geçen yılları,

Depremle sellerle yıktı illeri,

Ne hanüman koydu ne de yolları,

Gözyaşlarımızı silsin yeni yıl!

 

Bu vücut bu sağlık bizde geçici,

Kırgınlıklarımız naz da geçici,

Sonsuz sandığımız haz da geçici,

Huzurla neşeyle kalsın yeni yıl!

 

Ciğerlerimiz yandı da kül oldu,

Âfete düşeli birkaç yıl oldu,

Canlarımız gitti yaşlar sel oldu,

Yurda selameti salsın yeni yıl!

 

"Keşke” gayyasına düşmemek için,

Allah huzurunda şaşmamak için,

Helal sınırları aşmamak için,

Bizlere kılavuz olsun yeni yıl!

 

Dünyada kavgalar nizalar bitsin,

İnsanlar kardeşçe el ele tutsun,

İhanet yok olsun sevgiyi tatsın,

Her daim huzurla dolsun yeni yıl!

 

Demek ki; şiirler, anlatmalar, söylemler… kâr etmiyor. Güzel bir atasözümüz var; anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az”.

Müslüman memlekette hala salyangoz satanlar mevcut. Dine, dini değerlere, insani hasletlere düşman olan zihniyetler bulunmakta Türkiye'de. Eski "tek parti zulmünü” uygulamaya çalışan kafalar var ne yazık! Böyle; tarih bilmez, irfandan nasip almamış, özüne yabancı, beynini Batı'ya tapulamış kafaya bir kardeşimiz ne güzel cevap vermiş:

 

"4-6 yaş, ortaçağı kapatan Fatih'in zihniyetidir.

Birileri 4-6 Yaş Kur'an Kurslarımızın açılmasını "ortaçağ zihniyetine doğru yol alma" olarak tanımlamış....

Birileri ona söylese; Ortaçağ zihniyetini kapatan çocukluğunda dinî eğitimi alan Fatih Sultan Mehmet Han'dır.

Bu Mankurt, köleleşmiş kafalar keşke ataları Fatih Sultan Mehmet'i tanısalardı, köhnemiş Bizans zihniyetini savunmaktan vazgeçerlerdi.

İyi bil ki ortaçağ zihniyetinin kapısına kilit vuran Fatih Sultan Mehmet Han çocukluk eğitimini devrin en büyük alimlerinden Akşemseddin'in manevi terbiyesinde 4 yaşında; "Rabbi Yessir vela Tüassir" duasıyla çıktığı ilim yolculuğunda yüksek manevî eğitimin yanında ilerleyen yıllarda Fıkıhta Molla Hüsrev, Tefsirde Molla Gürani, Molla Yegân, Hızır Bey Çelebi, kelâmda Hocazâde, Riyâziyye (matematik) de Ali Kuşçu'dan ders alarak devam etmiştir.

Hem manevi ilimleri hem de Bizans'ın surlarını yıkacak fizik ve mühendislik bilimlerini de tahsil ederek İstanbul'un fethini gerçekleştirdi.

Neticede dünya tescil etti ki İstanbul'un fethiyle Ortaçağ kapandı, Aydınlık yeniçağın kapıları açıldı. Onun içindir ki biz Fatihin yolunda ortaçağın gerici karanlık düşüncesini arkamızda bıraktık Kur'an'dan ilham alarak manevi ilimlerle birlikte çağın fen ve teknolojisini de tahsil eden aydınlık yarınlara yürüyen merhamet medeniyetinin çocuklarıyız.”

 

2022 yılının ilk yazısını güzel uygulamalar ve güzel haslet içeren duygularla kaleme almak isterdim, ama olmadı.

Yazarın Diğer Yazıları