YILDIZLAR AKŞAM DOĞAR

Yıldız; karanlıkları aydınlatan, yol gösteren rehberdir. Yıldız kendi ürettiği enerjiyi kullanarak ışıyan ve bu sayede yüksek sıcaklık ve basınçta kalarak kütle çekimi etkisi ile çökmeden dengede kalan ...

Gökyüzünü süsleyen birer ziynet gibidir yıldızlar. "Yıldız gibi parlıyor” sözlerini sık sık duyarız. "Yıldız sporcu” deriz, "Toplumun yıldızı” deyimini kullanırız.

Yıldız, nasıl kendi ürettiği enerjiyi kullanırsa "Örnek insanlar” da aynen yıldızlar gibi gönlündeki; iman, sabır, azim, kararlılık, sevgi, hoşgörü ve sadakat…ışıklarını yakarak, eşine, topluma ve insanlığa yol gösterirler.

İnsanlığın başlangıcından itibaren kadın vardır. Hz. Âdem yaratıldığı zaman onun yalnızlığını gideren, teselli eden, yol arkadaşı olan insan Hz. Havva'dır. Rabbimiz, Hz. Âdem'i, Hz. Havva ile birlikte Cennete koydu. Birlikte cennetten çıktılar. Her ne kadar fiziken ayrı da olsalar, manen ve ruhen Rabbe duada birlik oldular. Cennet; kadınlarla bir anlam kazanır.

Kadınlar, dünyaya nizam veren, erkeğe yol gösteren birer pusuladır. Kadınları toplumdan çekip çıkardığınız zaman ortada; huzur, denge diye bir şey kalmaz. Peygamberlerin yanında kadınları görürsünüz. Hakanların, hükümdarların, devlet ricalinin yanında onlara destek veren kadınlardır. "her başarılı erkeğin arkasında kadın var” sözü, anlamlı ve önemli bir söz.

"Örnekler göze hitabeder”, "Üzüm, üzüme baka baka kararır”, "bir davranış, icabında bin sözden etkilidir”…buna benzer çok güzel sözlerimiz vardır dilimizde.

"Söylediklerinize dikkat edin; düşüncelere dönüşür…Düşüncelerinize dikkat edin; Duygularınıza dönüşür…Duygularınıza dikkat edin; davranışlarınıza dönüşür…Davranışlarınıza dikkat edin; alışkanlıklarınıza dönüşür…Alışkanlıklarınıza dikkat edin; değerlerinize dönüşür…Değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür…Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür”. (Gandhi)

"Gerçek mutluluğun da bir rastlantı sonucu olmadığını, yaz yağmuru gibi birden bire başımıza düşmediğini söylemeliyim. Gerçek mutluluk, yavaş yavaş, azar azar gelir ve bu bizim hayata bakış açımızla, çevremizdekilere karşı davranışımızla doğrudan doğruya ilgili ve orantılıdır. Mutluluk ufak tefek şeylerin birbirini tamamlamasından doğuyor”. (Cengiz Aytmatov)

"Davranış, herkesin kendi yüzünü gösterdiği bir aynadır”. (Goethe)

"Büyük ve üstün insanın dokuz düşünce konusu vardır: Gözlerinin iyi görmesi, kulaklarının iyi duyması, yüzünün yumuşak, davranışlarının saygılı, konuşmalarının içten ve yaptığı işte dikkatli olması ve kuşku içinde olduğunda başkalarını sorguya çekme, kızdığında güçlükler; kazanç gördüğünde doğruluk düşüncesi”. (Konfüçyus)

"Sağlam karakterli insanlar: Baktıklarında berrak görürler. Dinlediklerinde iyi duyarlar. Görünüşleri sıcaktır. Davranışları saygı yüklüdür. Konuşmaları doğrudur. İşlerini ciddi yaparlar. Kuşku duyduklarında doğru soru sormasını bilirler. Öfkelendiklerinde nedenini düşünürler. Kazandıklarında adaleti düşünürler”. (Konfüçyüs)

"Davranışlar kelimelerden daha fazla konuşur, daha çok şey ifade eder”. (Oscar Wilde)

Rabbimiz; "Emir olunduğun gibi dosdoğru ol”, "Niçin yapmadığınızı söylersiniz?” diyerek, hayatımızın düzenli olması, insanların bize itibar etmesi, sevip saymasının yollarını gösterir.

Sevgililer sevgilisi Hz. Peygamber efendimiz; "beni Hud suresindeki, "emir olunduğun gibi dosdoğru ol” ayeti yaşlandırdı” buyurur. Toplumun ilk örnek insanları peygamberlerdir. Rabbimiz, temiz bir toplum oluşması ve temiz toplumun devamı için ilk görevi peygamberlere vermiştir. Peygamberler; örnek alınacak insanlardır.

Peygamberleri örnek edinen, onların yolundan gidenler de, diğer insanlara örnek olurlar. Bu konuda çok örnek vardır. Tarih yapan, tarihe altın harflerle adını yazdıran birçok insan, ölümsüzlüğü tatmışlardır. Mevlana'nın, ölümü "Şeb-i arus” görmesinin altında bu yatar.


Yazarın Diğer Yazıları