ZAMANIN BEHRİNDE ARAPLAR MAHALLESİ

 

 

 

Konyalı yazar ve şairlerin kaleme aldığı, kültür hayatımıza kazandırdığı, bugünden yarına tarihi bir hatıra olarak kalmasına sebep oldukları kitapları zaman zaman köşemde işlemekten haz alıyorum. Bugünkü yazımı; "ZAMANIN BEHRİNDE ARAPLAR MAHALLESİ” isimli kitaba ayırdım.

 

Değerli kalem üstadı, kıymetli şair, konyamızın değeri Hasan Ukdem'in doğup büyüdüğü, emek verdiği, acı tatlı anılarını yaşadığı konya'mızın eski mahallesinden söz edeceğim.

  1. Konya'nın Karatay ilçesine bağlıdır. Bugün; Büyük Sinan, Orta sinan, Küçük Sinan, Karacığan, Karakayış, Kayacık Araplar, Nehri Kâfur ve Evler Ucu mahallelerinin ortak adıdır.

Araplar mahallesinin ismi hakkında bazı rivayetler vardır. Bunlara değinmek istemiyorum. Asıl beni ilgilendiren Hasan Ukdem'in bu mahalledeki hayatı.

Şöyle diyor Ukdem;

Bu kitapta tümüyle unutulup gitmesin, gelecek nesillere de çok değilse bile küçük bir fısıltı olsun diye, çocukluğumun ve gençliğimin Araplar Mahallesini yazdım. Her sayfası yaşanmışlıklarla, özlemlerle ve de umutlarla dolu bir kitap oldu diye düşünüyorum. O günün güzellikleri, çirkinlikleri, doğruları, yanlışları, kolaylıkları, zorlukları bir katre de olsa kitabımızın içeriğini oluşturuyor….

Bambaşka bir dünya, anlatılmamış bir masal. Yamalı asfaltıyla Büyük Sinan Caddesi ve çıkmaz sokaklar. Kapı önünü süpüren kadınlar, kendi uydurdukları oyuncaklarla oynayan çocuklar. Köşe taşlarında oturan yaşlı adamlar, kadınlar ve bugün tarifi imkânsız olan bir tevekkülle gülen yüzler, etrafa yayılan huzur.

Yokluklar, yoksulluklar, ayran aşıyla geçiştirilen öğünler, yamalı pantolonlar, rengi solmuş hırkalar, kazaklar…

Birbirine sırt veren evleri gibi sırt sırta komşuluklar, dostluklar… akraba gibi komşular, aile gibi akrabalar ve içinde ninesi, dedesi olan, amcası, halası, dayısı, teyzesi hatta eniştesi, yengesi bulunan evler…

Avlusunda çiçeği, kümesi, kuşu, tavuğu, horozu olan evler. Ağaçları avlu duvarından sarkan; kayısılar, erikler, armutlar, iğdeler, dutlar…

Dedesinin yaptığı evde; babasıyla yaşayan ve evladiyelik eşyalarıyla, torunlarına miras bırakılan o nuhteşem sade hayatlar…

Dededen babaya, babadan oğula, oğuldan da toruna kalan köstekli saatler, sigara tabakaları, kol düğmeleri, tespihler…

Kullanılıp atılmayan nice eyalar, aletler edevatlar… bunların çoğunu mahalleye getiren sokak satıcıları Aynasından tarağına, bardağından tabağına, kaşığına, naylon maşrabasından süpürgesine, küreğine kadar her şeyi bulunduran seyyar tablacılar…

At arabasıyla ak toprak satan ihtiyar, eeğiyle gelip kendi elleriyle yaptığı oklavalar, tahta kaşıklar satan amca. Kenger sakız, çörek otu satan kara sakallı adam, çarşafçı kadınlar, yaymacı abiler…

…………………………..

Araplar Ağıtı

 

Dünyaya geldiğim mahallesin sen,

Hasretin içimde durur Araplar

Bir rüzgârsın şimdi mazimde sen,

Kalbim o günleri vurur Araplar

 

Ebussuud sokak numara iki,

Evler arasında, işte bizimki,

Babam bakkal bekler dün gibi sanki,

Gönlümde yaşayan sürur Araplar

………………………

 

Seval Bakkaliyesi

 

Bakkalın ismi "Seval”. Babam 1966'da açmış bu mütevazi dükkanı. Müteriler; komşularımız, öğle saatlerinde gelen fabrika işçileri, resmi yerlerde çalışan memurlar, mahalleye gelen seyyar satıcılar ve yoldan ggeçenler…

Leğende helvalar, kıvırcık zeytinler, soğan kabuğu ile renklendirilen pişmiş yumurtalar, köpüklü helvalar, yaz helvaları, çeşit çeşit reçeller, balık konserveleri, mevsimine göre domates, salatalık vs öğle yemeği için en çok satılan yiyecekler.

…………………………….

 

Diğer konuları sadece başlıklar halinde verelim; Araplar Kadınları, Araplar Erkekleri, Araplar Gençleri ve Araplar Spor, Hasan Amca, Çelen Kuşları, İsmail Dede, Bir İğde kokusuydu Anneannem, Araplar Ak Cami…..

 

…………………

 

Gönlüne sağlık Hasan Ukdem. Kalemin, kelamın, ilhamın, emeğin, fikrin daim olsun. Ayrıca Konya'ya kazandırdığı kitaplarla kalbimizde yer eden Çimke ve Ahmet Aka'ya da teşekkürler. (07 KASIM 2022)

 


Yazarın Diğer Yazıları