OKULLARIMIZ AÇIDI

Çok şükür, okullarımızda yüz yüze eğitim başladı. Gördüğümüz kadarıyla Hükümetimiz pandemiye rağmen yüz yüze eğitimi devam ettirmekte kararlı. Geçen eğitim döneminde öğrencilerimiz bir fetret dönemi yaşadı, bir kısmı uzaktan (çevrim içi ve EBA) eğitimden faydalansa da, büyük kısmı faydalanamadı. Bunlardan bir kısmı umursamadı, lakayt davrandı, bir kısmı da tablet bulamadı, ulaşamadı. Daha doğrusu öğrencilerimize devam mecburiyeti olmayınca ve tek sınav dışında imtihanlar da yapılmayınca bir atalet oluştu ve eğimde kayıplar oldu. Hâlbuki birçok batı ülkesi eğitime ara vermedi, okullarını kapatmadı. Biz veliler ve hükümet olarak ürkek davrandık ve risk alamadık. Bilim kurulumuz da hep okullarımızın kapalı tutulmasını önerdi.

 

Evet, aşılardan da cesaret alarak daha cesur bir döneme girdik ve okullarımızı açtık. Bir buçuk yıl boyunca evde kalan ve okul eğitiminden mahrum kalan öğrencilerimiz sosyal ve kültürel etkinliklerden uzak kalınca, arkadaşlık ortamlarını da yaşayamayınca psikolojik hastalıklar ortaya çıktı, öğrencilerimiz gerildi, aileler sorunlar yaşadı. Okullar sadece eğitim ve öğretim yapmaz aynı zamanda çocuklarımızı sosyal yönden de geliştirir, arkadaş ortamlarını oluşturur, sosyal ve kültürel etkinliklerle öğrencilerimizin sağlıklı gelişmesini sağlar. Öğretmenini sınıfta, karşısında gören, tatlı ve sıcak sohbetini dinleyen ve soru- cevapla derse katılan öğrencinin yaşadığı haz tarif edilemez. Öyle öğretmenlerimiz var ki, öğrencisine bir anne- babadan daha sıcaktır, daha müşfiktir. Öğrencinin her sorunuyla ilgilenen, kalemi yoksa kalem veren, ayakkabısı delikse ayakkabı bulan öğretmenler vardır. Öyle öğretmenler var ki, kendi özel telefonundan öğrencilerini veya velileri arar, öğrencilerinin dersleri hakkında bilgi verir, bilgi alır.

 

Okullarımızın açılışı dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanımızı dinledim. Öğretmen sayımız yeterliydi ve ortalama her on beş öğrenciye bir öğretmen düşüyordu. Bu oran, Avrupa ortalamasıydı. Son yirmi yılda derslik sayımızda büyük artışlar olmuş, okullarımızın çoğu yenilenmişti. Çumra ilçemizde bile iki lisemiz yenilenmiş, iki tane de proje okulumuz açılmıştı. Okullarımıza yeni kütüphaneler, laboratuarlar, spor salonları açılmış, ilçelere bile yüzme havuzları gelmiş, öğrencilerimizin bedensel ve ruhsal gelişmeleri düşünülerek spora büyük yatırımlar yapılmıştır.

 

Evet, okullarımızda genel olarak kılık kıyafet serbesttir ve birçok okulumuzda mecburi kıyafet (forma uygulaması) yoktur. Hâlbuki öğrenciyi sokakta tanıyabilmeliyiz, öğrencinin kıyafeti daha derli toplu olmalı ve okullara has forma geri gelmelidir. Artık birçok veli çocuğuna forma alabilecek maddi imkâna sahiptir. Kitaplarımızı devletimiz vermekte ve velileri büyük bir külfetten kurtarmaktadır.

 

Okullarımızda her türlü altyapı tamamdır, binalar moderndir, akıllı sınıflarımız ve tahtalarımız vardır. Tozlu beyaz ve renkli tebeşirler bugün kalkmıştır. Artık renkli renkli tahta kalemleri vardır. Birçok ders bilgisayar desteğinde yapılmaktadır. Bugün bilgiye ulaşmak daha kolaydır. Destek olarak EBA eğitimi devam edecektir.

 

Sonuç olarak içi dolu, kaliteli bir eğitim ve öğretim için öğretmenlerimize büyük görev düşmektedir. Onlar her gün kendilerini yenilemeli ve öğrencilerine kendilerini vakfetmelidirler. Kırk dakikalık derslerin bir kısmını da öğrencilerimizi hayata hazırlamak için ayırmalılar, ahlak, edep ve adab-ı muaşeret dersleri vermeliler. Geçmişten hatıralar anlatarak öğrencilerimize şükretmeyi ve kanaati öğretmeliler. Bugünün çocukları geçmişin yokluğunu ve kıtlığını görmediler, yamalı elbise giymediler, kitapçıları geze geze kitap aramadılar, çantaları eskimedi, sofralarında onlarca çeşit yemek gördüler, cepleri harçlıksız kalmadı. Dolayısıyla doyumsuzlar, şükürsüzler, kanaatsizler, sabırsızlar ve isyankârlar. İşte öğretmenlerimiz öğrencilerimizi bu yönden de eğitmeliler.

 

Yeni eğitim ve öğretim yılımız hayırlı olsun. Öğretmen ve öğrencilerimize başarılar dilerim


Yazarın Diğer Yazıları