Evet, eskilerin tabiriyle koca bir yılı daha geride bırakıyoruz.
Yılları eskitiyor, hesap gününe bir adım daha yaklaşıyoruz.
İyisiyle kötüsüyle, acısıyla tatlısıyla, kederiyle sevinciyle 2014’ü uğurlayıp, yeni bir yıla giriyoruz.
Yeni günler, yeni haftalar, yeni aylar bizi bekliyor.
Allah ömür verirse, onların da tükendiğini göreceğiz...
Tıpkı bizden öncekiler için olduğu gibi…
Ve başkaları için sıradan olan o gün, bizim için büyük göçün başlangıcı olacak…
Defter kapanacak, geçirilen yılların hesabı sorulacak.
Yani önemli olan yeni yıl değil, bizim o vakti nasıl karşıladığımız…
Önemli olan yeni günlerin adı değil, o günlerde nasıl var olduğumuz…
Aslında yeni yıl, çok geç olmadan, yeni bir başlangıç için büyük bir fırsat…
Günahlar için af dileme adına büyük bir fırsat…
Beyaz bir sayfa açmak için büyük bir fırsat…
Zamana değer katmak ve kurtuluş sebebi haline getirmek için büyük bir fırsat…
Her yılın son günlerinde verilen bu mesajlara, bazı Müslümanlar ne yazık ki kulak tıkamayı tercih ediyor.
Çam devirenlerden alkol rezilliğine, şans oyunlarının peşinde sürüklenenlerden hindi kesmekte birbiriyle yarışanlara…
Başkalarının bu çok başka kültürleri, ne yazık ki günümüzde “yılbaşı eğlencesi” adı altında bir tüketim kültürüne dönüşmüş…
Daha vahimini de söyleyeyim. O fazlalığıyla övündüğümüz genç nüfusumuz üzerinden bir kimlik ve kültür erozyonu gerçekleştirilmiş.....
Aman gençler..! Bunlar bize ait değil..!
Biz; Yahudiler bir gün oruç tuttuğu için, onlardan farklı olmak adına, Aşure günü orucu tutarak ibadette bile onlardan ayrı olmamız gerektiğini söyleyen bir Peygamberin ümmetiyiz…
Başkalarından alacağımız hiçbir şey yok. Kendi bayramlarımız, kendi kutlamalarımız bize yeter.
Gelin biz Mekke’nin fethinin yıl dönümünü kutlayalım…
Dinimize özgü bir şekilde, dua ve ibadetle geçirelim bu geceyi.
Çocuklarımız, ailemiz, ülkemiz ve zor durumdaki İslam coğrafyası için dua edelim.
Çam devirenler… Son söz size…
10 ağaç için ülkeyi yangın yerine çeviren siz değil miydiniz? Şimdi neden susarsınız?
Peki ya hindi ziyafeti çekenlere ne demeli?
Dünyanın dört bir yanındaki fakir - fukaraya et ulaştırılan Kurban Bayramı’nda “hayvan katliamı yapılıyor” diye bağıranlar bugün nerede?
Üstad Necip Fazıl'ın dediği gibi, 7 Hıristiyan bir danaya ortak girmedikçe yılbaşı falan kutlamam arkadaş…
