Affedersiniz!... Özür Dilerim!...

         Vaktiyle tahsil için İstanbul’a gittiğimde İstanbullulardan sokakta en fazla işittiğim sözcükler:
    -AFFEDERSİNİZ!......   
    -ÖZÜR DİLERİM!....
    bir de
    -TEŞEKKÜR EDERİM!.....
 idi.
    Dikkatimi çekiyor, bu kelimeler adeta unutuldu.
    Bu kelimeler İstanbul’dan ve Anadolu’ya  zaten  hiç ulaşmadı, ulaşamadı. Ne yazık ki İstanbul’da da kaybolmak, unutulmak üzere.
    Bir yakınım birkaç aylığına Paris’e gitmişti. Döndüğünde izlenimlerini anlattı...
    -Paris’te yaşanmaz! dedi.
    Çünkü....
    Sigara almak için satıcının önüne parayı fırlatır gibi atmış, satıcı sigara vermemiş, “LÜTFEN  SİGARA VERİRMİSİNİZ” demezse sigara vermeyeceğini söylemişti!
    Hızlı göç nedeniyle şehirlerimiz, nüfus ve kültür olarak  yeniden kurulmaktalar.     
    Şehirlerin demografik yapılarının hızlı değişmesiyle, o şehirlere mahsus kültürler eriyip gitmekte, yok olmakta, yeni nesillere aktarılamamaktadır.
    Kırsal kesimlerden şehirlere gelen insanlar katıldıkları şehrin kültürü ile tanışmaya, yoğrulmaya fırsat bulamadan, bir kargaşa girdabına girmektedirler.
    Okullar ve eğitim de yaraya merhem olamamakta, zaten böyle konular ilgi alanlarına girmemektedir.
    Toplu ulaşım araçlarında sıkça rastlıyorum.


    Yaşlılar bile gençlerden nezaket kurallarını çiğneyerek, “EMİR KELİMELERİ” ile  yer istemekte, “AFFEDERSİNİZ”, “ÖZÜR DİLERİM”, “RİCA EDEBİLİR MİYİM?” kelimelerinden sarfınazar etmekteler....
    Gençlerin onlara yer vermeleri bir zorunluluk değil, bir nezakettir. Kendiliğinden yer ver veren kibar gençlere ise “TEŞEKKÜR” bile etmiyorlar.
    Elbette yaşlı, düşkün ve hastalara yardımcı olmak da bir “ŞEHİRLİLİK-MEDENİLİK-MEDİNE’ lilik” gereğidir.
    Kırsal kesim insanları birbirleri ile çok yakın temasları, sıkı akrabalıkları nedeniyle daha teklifsiz, daha özensiz, daha mesafesiz olabilirler. Kırsal kesimde yaşamanın doğası da bunu gerektirebilir.
    İbn Haldun, insanlığın seyrini anlatırken “BEDEVİLER” ve “HADARİLER” tanımlarını kullanır,  Bedeviler kırsal kesim, Hadariler şehirli insanlarıdır.
    İbn Haldun “Bedeviler” tanımını kullanırken hor ve hakir görücü bir anlam yüklememekte, hatta bedevilerin hadarilerden daha yiğit, daha mert, hayra ve fazilete daha yakın olduklarını vurgulamaktadır.
    Umulur ki bu özelliklerini şehirlere taşısınlar
    Şehirlerde insan ilişkileri daha bir  “ÖZEN” üzerine kurulmalıdır.
    “BATILI” insanlarında en dikkatimi çeken husus çok sıklıkla “ İYİ  SABAHLAR, MERHABA, İYİ AKŞAMLAR”,  tüyünüze dokunsa “ÖZÜR DİLERİM”, sıklıkla “TEŞEKKÜR EDERİM” kelimelerini kullanmalarıdır. Asansörde mutlaka selam vermekte, en azından yüzünüze gülümsemektedirler.
    İlgililere iletiyor, “ÖZÜR DİLİYORUM” efendim!....


Yazarın Diğer Yazıları