Darbe mi Geliyor?

Radikaldeki köşesinde Tarhan Erdem birkaç gün önce  yeni bir darbenin gelmekte olduğunu, şartların olgunlaştığını yazdı.
Erdem, ortamda tıkanma olduğunu hükümetin tıkanmayı aşamadığını söylüyor.
Tıkanan konular  neymiş.?
PKK’ nın ölüm oruçları, başkanlık sisteminde ısrar, idamdan bahsetmek..
“Şartlar oluştuğunda darbe olur” diyerek adeta yeni darbeye meşruiyet arıyor ve 60 darbesi öncesi İnönü’nün meşhur  “Sizi ben bile kurtaramam” sözüyle de aba altından sopa gösteriyor.
GALATA TÜRKLERİ çok rahatsızlar.
Tanzimat’tan beri hep iktidarda olan  GALATA TÜRKLERİ’nin Abdülhamit, Menderes, Özal, Erdoğan dönemlerinde iktidardaki güçleri zayıfladıysa da  iktidarın parçası olmayı sürdürdüler. Sair zamanlarda ise ortaksız iktidar oldular.
Silivri’ye rağmen darbeden bahsetmek, ellerindeki gücü ima etmektir. Derin siyaset, derin bürokrasi, derin medya, derin ekonomi, ve diğer “derin” lerde hala güçlerini koruyor ve fırsat kolluyorlar.
GALATA TÜRKLERİ nin “baskı”dan bahsetmeleri  eski  taktikleridir. Adülhamid’i “İSTİBDAT-BASKI” kelimesi ile yıktılar. Menderes’i diktatörlüğe yönelmek, “KIYMA MAKİNELERİ” ile “üniversite gençliğini kıyma yapmak”, palavrası ile devirdiler.
 Ve yıllar sonra PALAVRA ve YAYGARA yaptıklarını itiraf ettiler....
“Bayar, Menderes istibdadı” diyorduk ve Cumhurbaşkanı Bayar ile Başbakan Menderes yönetimini, hem kemalizmden, hem laisizmden özgürlüklere karşı amansız bir rejim sayıyorduk; ben bugün, söz konusu rejimin Kemalizm ve laisizmden sapmasını abarttığımızı düşünüyorum.”(1)
Yine “Sultan Hamit’e “KIZIL SULTAN” adını, ‘Büyük Britanya Emperyalizm’inin taktığına işaret etmiştim;” dediler. (2)
GÜNAYDIN diyoruz!
Peki o zamanlar neden “KIZIL SULTAN” ,”İSTİBDAT” sloganlarını haykırdınız? Neden İngiliz Emperyalizm’i adına bağırdınız?
Hamit’i,  Menderes’i  yalanlar ve palavralar ile devirdiler, Özal’a Çankaya’yı dar ettiler. Gerçek sebep ekonomi musluklarının bu dönemlerde biraz da halkın cebine akmasıydı.
GALATA TÜRKLERİ ekonomi muslukları sadece kendi ceplerine aksın isterler, paylaşmak istemezler. En zayıfladıkları dönemlerde bile en büyük rant onlarındır.
GALATA TÜRKLERİ çatlayasıya yerler, içerler, hem de baskı var, istibdat var, mahalle baskısı var, diye feryad eder, ağlarlar.
Feryadın gerçek sebebi ise doymamaları ve iktidarı  kaybetme paranoyalarıdır!
GALATA TÜRKLERİ’nden Fazıl Say, Enver Aysever’le  söyleşisinde “TAKTİK KELİMELER”e başvurmayı ihmal etmiyor.
“Diğer yüzde 50’yi korkutmaya yönelik gibi anlaşılıyor bütün bunlar, büyük bir problem olarak görüyorum bu BASKIYI diyor ve ekliyor;
“AKP’ye Türkiye’nin yarısı oy verdiyse, ben de 350 milyonluk Avrupa Birliği’nin kültürlerarası elçisiyim. Ben de onların avukatıyım. Zor beni hapse atmaları, bu kadar basit.”
Yine “BASKI” ve ”KORKUTMA”gibi “TAKTİK” kelimelerle ajitasyon atakları ve meydan okumalar..   
Ve bu kez de “Büyük Britanya İmparatorluğu”  yerine “AB İmparatorluğu” nun avukatlığına soyunmalar....
Bu siyah-beyaz filmi hala yutacak mısınız?


Yazarın Diğer Yazıları