Gezleve

Dünya yüzünde iki GEZLEVE vardı. Biri, liman kenti, Kırım’ın güney batısındaki Kalamiş (Kalamitski) Körfezi’nin kuzeyindeki GEZLEVE, diğeri de bizim Hadim’e bağlı GEZLEVE’ydi.
Ortak şehir isimleri TürkDünyasında az rastlanan bir durum değildir. Özbekistan’da  görmüştüm. Semerkand–Buhara arasında yol üzerinde Tatkent ve  Saidkent vardı.


Tatkent, Konya’nın Tatköyü’nü, Saidkent de Kadınhanı’nın kadim ismi Saideli’ni çağrıştırıyordu.
Saideli ne gerekçe ile  ve ne zaman Kadınhanı oldu bilemiyorum, ama ben ilkokulda iken 1967 de kara  tahtaya astığımız duvar haritasında Kadınhanı yerinde henüz Saideli yazıyordu.


Zannedersem aynı yıllarda ve aynı gerekçelerle Hadim’in GEZLEVE ’ si de Korualan’a  dönüştürülmüş. Zor telaffuz edilen bir isim.
Kadınhanı ve Korualan isimleri yerini aldıkları  SAİDELİ ve GEZLEVE isimlerine göre yapmacık, naylon isimler.
Bizim GEZLEVE ile Kırım’ın GEZLEVE’si,  muhtemelen kardeş ve akraba nesilleri barındırıyorlar.
Kırım’daki GEZLEVE’de  Mimar Sinan’ın 1552’de yaptığı bir cami ile bu caminin yanında bir medrese bulunuyordu. Meşhur Şair GEZLEVE’li Aşık Ömer’in(1651-1707) bu medresede tahsil gördüğü düşünülüyor.


Aşık Ömer’in hangi GEZLEVE’den olduğu konusunda tartışmalar sürüyor. Her ikisini de haklı çıkaran karineler var. Ünlü edebiyat ve siyaset adamımız Prof. Dr. Fuat Köprülü bu tartışmada Konya- GEZLEVE  lehinde taraftır.
Rus’lar Kırım’ı elimizden aldıkları zaman GEZLEVE’mizin ismini Eupatoria   olarak değiştirmişler. (1783).
Konya’nın GEZLEVE’sini ise bizim işgüzarlar Türkçeleştirme adına Korualan yapmışlar.
Böylece her iki GEZLEVE de coğrafyadan silinmiş.


Türkçeleştirme zavallıları, Türkçülük adına Konya’yı Türk Dünyasından ve Kırım’dan koparmışlar. Bu isim değişikliğinin Rus politikaları ile paralellik gösterdiği ve Rusları ziyadesiyle memnun ettiği tartışılmaz. Herhalde bizim işgüzarlara bir madalya gönderirler!
Rusların gerekçeleri anlaşılabiliyor.
Peki bizimkileri nasıl anlayacağız ?


Adeta Ruslarla işbirliği yaparcasına GEZLEVE ismini imha edenler muhtemelen “TEK PARTİ” döneminin, TARİH veya DİL kurumları olmalıdır?
İsim değiştirme konusundaki politikayı anlayabilmiş değilim. Bir taraftan asırlarca kullanılmış halka, tarihe, edebiyata mal olmuş kadim isimler değiştiriliyor, güya Türkçeleştiriliyor. Diğer taraftan turistik yerlerin YUNAN-ROMA dönemi isimleri gözlere sokarcasına her yere asılıyor. Artık “SELÇUK” denmiyor, “EFES” deniyor.
İlgililerin dikkatine!.....


Yazarın Diğer Yazıları