ODTÜ ve Anarşi

1973 yılında Üniversiteye giriş sınavının soruları çalınmıştı.
Sınav  iptal edilip, eylül ayında tekrarlanmıştı. Yeni sınavın sonuçları kasım ayında açıklanmış, öğrenimimize aralık ayıda başlamıştık.
O yıllarda ODTÜ(Orta Doğu Teknik Üniversitesi) öğrencilerini kendisi ayrı bir sınavla seçiyor, Üniversiteye giriş sınavlarını kabul etmiyordu. O yıl ODTÜ  giriş sınavını kazanmış, bir-iki ay kadar bu okulda okumuş, aralık ayında Tıp Fakültesine geçmiştim.
ODTÜ, ABD tarafından Türkiye'ye kazandırılmış bir okuldur. Eğitim ve öğretimi de ABD kıstaslarına göre yapılır. Binaları dahi ABD projesidir. ABD kökenli çok sayıda Öğretim üyesi vardı. Eğitim dili de İngilizcedir.
O yıllarda ABD ve SSCB (Komünist Rusya) iki zıt kutuptu. Aralarında soğuk savaş vardı. Türkiye'ye ABD tarafından kazandırılan ODTÜ, SSCB taraftarı öğrenci yetiştirirdi. Öğretim üyeleri de aynı durumda idiler. Paradoks bir durum vardı.
ODTÜ nün bu paradoks durumu, ABD açısından bir bahtsızlık mı, yoksa bir ABD kurgusu-komplosu muydu? anlaşılamazdı.
Hazırlık sınıfına başladığımız gün kendimizi tanıtıyorduk. Sınıf arkadaşlarım sırayla ayağa kalkıyor isimlerini ve geldikleri lisenin ismini söylüyorlardı.
-Saint Jozeph Lisesinden  Tanıl,
-Saint Benoitten  Orçun,
-Notre Dame de Sion'dan Kaya,
-Robert Kolej'den Üstün,
-Alman Lisesinden Teoman,
-Karaman Lisesinden ben…..
Sınıfta bir sessizlik oldu. Karaman neresi? havası olmuştu.
Yirmi kişilik sınıfımızın çoğunluğu yabancı liselerden gelmişlerdi.
Aynı liseden 3-4 arkadaş ODTÜ de idik. Okulun sosyal atmosferi bize çok yabancı, soğuk ve itici geliyor bir türlü kaynaşamıyorduk. Her teneffüste bu konuda sıkıntılarımızı paylaşıyorduk..
Öğrencilerin çoğu Amerikan  Blue Jean'li, Fransız tarzı traşlı, ve Adidas'lı  SOL'cular idiler. Güya yoksul ve işçi yanlısıydılar. İşçi olarak tek tanıdıkları ise bahçelerindeki bahçıvanlarıydı.
Bizler ise kumaş pantolonlu, sıradan ayakkabılı, Anadolu kökenli SAĞ'cılar idik.
Arkadaşlarımızın SOL' culukları 68'lerin Paris esintisi idi. O yıllarda Paris'te solcu olmak modaydı. Arkadaşlarımızın bir ayakları zaten Paris'teydi. MODA' ya uyarak solcu olmuşlardı. Ekonomik değil, kültürel nedenlerle solcuydular. FANTASTİK SOLCULARDI.
ODTÜ' nün yurtlarında Deniz Gezmiş'in kalmış olduğu bir oda vardı. Arkadaşlarımız tarafından müze gibi algılanırdı. Duvarlarındaki kurşun izlerini iç geçirerek gösterirlerdi.
ODTÜ deki son olayları izlerken bunları düşündüm.
Dünya 2000' li yıllara geldi, SSCB yıkıldı, komünizm fiyaskoyla tarihe karıştı. ODTÜ hala 1970 lerin atmosferini soluyor, GÖKTÜRK uydusuna ve başbakana saldırmayı “SOL” culuk zannediyorlar.
Acaba ODTÜ' yü bu uykudan kim uyandıracak?
Acaba ODTÜ  ne zaman çağa ayak uyduracak?
 


Yazarın Diğer Yazıları