PKK, Teslim Olmalıdır

PKK, Türk Solu tarafından TÜRKLERİN başına açılmış bir beladır. Türkiye'yi sosyalist yaparak, kendine bir cennet yaratacağını zanneden Türk Solu, Kürt Irkçılığını da bu amaç için bir enstrüman olarak kullandı.
Türkiye'yi sosyalist yapma sevdasına tutulan, solculuğu hobiden ileri gitmeyen bu çevreler, işçileri, öğrencileri istismar ederek kışkırtarak,  anarşi  yaratarak, Türkiye'yi 12 Eylül'e sürüklemişlerdi.
Türkiye'yi sosyalist yapmada Kürt insanını bir tramplen olarak gördüler. “Halklara Özgürlük” sloganlarını bunun için atarlardı. Mahir Çayan ekibinden ve çetesinden olan Ertuğrul Kürkçü ve benzerlerinin hala BDP çevrelerinde dolaşmaları o günlerden bakiye bir davranıştır.
Kürtlerin özgürlükleri de, sorunları da umurlarında bile değildi.  Zaten bir elleri yağda bir elleri baldaydı. Açgözlülükte sınır yoktu, doymuyorlardı. Sosyalist rejimde rant musluklarını iyice avuçlarının içine alıp, tekelleşmeyi hedefliyorlardı.
PKK o günlerde Türk Solu tarafından kandırılmış, günümüze kadar uzanıp gelen, dünyada hala sosyalist bir ülke olabileceğini zanneden, ırkçı, sosyalist, ateist uç  bir azınlığın  örgütüdür. Kürtlerin kahir ekseriyeti tarafından benimsenmemekte, desteklenmemektedir. Katılımlar çoğunlukla zorbalıkla, şantajla sağlanmaktadır.
PKK sözde sosyalist bir örgüt olmasına rağmen kapitalist, emperyalist, sömürgeci ülkelerle işbirliği içindedir. En büyük destekçileri İsrail ,Almanya, ABD  gibi ülkelerdir. Bu tezat PKK nın ideolojik samimiyetinin dandikliğini  gösterir.
Kürtlerin ve Türklerin başına Türk Solu tarafından bela edilen bu örgüt eninde sonunda yok olacaktır. Son günlerdeki operasyonlarla ağır kayıplar vermektedir. Sahadan çekilme ve yok oluş sürecine girmiştir. Bugünkü dünyada bu örgütün yaşama şansı  yoktur. Tabanını hızla kaybetmektedir.
Kendilerine “AÇILIM”   adı altında uzatılan fırsatı  tepmiş ve barış elini geri çevirmişlerdir. Sulh yoluyla terörü sona erdirmeye yanaşmayıp, azdırmaya karar vermişlerdir. Bu nedenle kafalarına yumruk inmektedir.
Eskiler “Alemde nizam kahr ile olur, hilm ile olmaz” demişlerdi. PKK teslim oluncaya kadar operasyonlar bütün şiddeti ile sürdürülmelidir. Geçen yıl İran şiddetli baskı ile, İran'ın PKK sı olan, PEJAK'ı pes ettirmiş, sonunda İran'ın elini öpmüşlerdi.
Elbette savaş ve şiddet istenen bir şey değildir. Ancak muhatabınız sadece şiddetin diliyle konuşuyorsa, aynı dili kullanma zorunluluğunuz vardır
 Bazı aklıselim kimseler PKK ya yumuşak davranılmasını istemektedirler. Ancak PKK  “insani dil”i anlamamakta ısrarlıdır.
PKK'nın imhası Kürtleri baskıdan kurtaracak çoğunluk bundan mutlu olacaktır. Bu yapılırken PKK ya taraftar yaratmaktan kaçınılmalıdır.
PKK için çıkış yolu kalmamıştır, imha olmaktansa teslim olmalıdır.  BİLGESAM tarafından yapılan  son ankete göre, Kürtlerin ancak %8i PKK yı desteklemektedir, PKK  nın taban desteği yoktur. Bu saatten sonra böyle bir umutları da olamaz. Türk Solunun önemli temsilcilerinden olan TÜSİAD'ın (!)  Başkanı'nın,  “Uludere'de ne oldu öğrenmek hakkımızdır” türü çıkışları onları cesaretlendirmeye yetmeyecektir.
PKK teslim olarak kendine ve masum Kürt insanına en büyük iyiliği yapmalıdır. Bu Kürt insanını için en büyük mutluluk olacaktır.
Kürtler ve Türkler sorunlarını problem haline getirmeden asırlardır çözegelmişlerdir, yeter karıştırıcılar olmasın!