Sadece Asker mi Suçlu?

    Bir taraftan darbeciler yargılanıyor. Türkiye’nin  demokratik ve ileri bir ülke olması açısından önemli  adımlar atılıyor.
    Diğer taraftan iki muhalefet partimiz ikidedir Silivri’yi ziyaret ederek darbecilere göz kırpıyorlar.
    Darbelerde askerler kadar siviller de suçlular.
    Darbecilerin, darbe öncesi manipülasyonlar ve provokasyonlar yaptıkları, darbe sonrası da hayati hatalarla Türkiye’nin geleceğini kararttıkları tartışılmaz.
    Ama...


    Acaba siviller  darbenin neresinde idiler?
    Ülkenin adım adım darbeye nasıl sürüklendiğini yeni nesillerin, özellikle GEZİ ve ODTÜ dostlarının bilmeleri gerekiyor.
    O günleri, yeni nesillere öğretici olması bakımından paylaşmak istiyorum.
    12 Eylül öncesi:
    -5.000 kişi öldürülmüştü. Ölümler günde 20-25 lere ulaşmıştı. Ölümlerin tek sorumlusu sadece darbeciler miydi? Partiler, cemaatler, sendikalar, dernekler öğrenciler melek miydiler?


    -CHP ve MHP şimdilerde bu kadar can-ciğer olabileceklerse o zamanlar neden birbirine ölüm kusmuşlardı?
    -MSP Kudüs yürüyüşü ile darbecilere malzeme verirken bir hafta sonra gelecek darbenin kokusunu nasıl alamamıştı? Bu nasıl bir sorumsuz politikaydı?
    -Yıllarca ampulden şekere, çaydan tüp gaza, margarinden, ete, ekmeğe her şeyin kıtlığını, karaborsasını yaratanlar  darbeciler miydi? İktidarlar, politikacılar, tüccar bu işin neresindeydi?


    -Yoksul ailelerin bin bir zorlukla  üniversitelere gönderdiği, cep harçlığını bile  kazanamayan, gençlerin ülkeyi yönetemeye kalkmaları hangi akla hizmetti?
    -Ülkenin ekonomik sistemine karar vermek kavgasını yapmak öğrencilerin üstüne vazife miydi? Hangi bilgi ve birikimleriyle buna kalkışmışlardı?
    -Otel lobilerinde milletvekili pazarı açanlar, gençlere silahlı eğitim kampları kuranlar, her sabah parti değiştiren milletvekilleri, cumhurbaşkanlığı seçimini sulandırıp-kilitleyip aylarca orta oyununa çevirenler, bundan kadayıf politikası çıkaranlar hiç mi sorumlu değildiler ?
    - ABD, Türkiye’ ye 0,5 milyar dolar yıllık hibe yapardı. Bu parayı birkaç ay erken alabilmeyi, bir nebze artırabilmeyi İnönü, Demirel, Ecevit dış politika zannederlerdi. Ülkeyi çıkmazlara sürükleyen, darbecilerin kucağına düşüren politikacılar neden sorumlu değillerdir?
    -12 eylül olduğu gün, bir bildiri ile Erzurum Atatürk Üniversitesi darbeye ve liderlerine bağlılığını bildirmiş, ardı sıra bütün üniversiteler darbeye bağlılıklarını yağlı-ballı cümlelerle TRT’ de yayınlatmışlardı.
    Bilimin haysiyeti bu muydu?


    -12 Eylül sabahı onursuzca “HOŞ GELDİN DARBE!” başlığı atan MEDYANIN, darbe öncesi karıştırmak, kışkırtmak, cebini doldurmak dışında bir işlevi olmuş muydu?
    -Sanat camiası ve fikir adamları pek “SOVYETİST” idiler.. Anarşinin senaristiydiler. Türkiye’ yi Rusya’ya “SOVYET” yaparak “TAM BAĞIMSIZ” yapacaklardı(!). Darbeyle birlikte ”ULUSALCI” lığa dönüştüler.
    Hiç uslanmayan bu taife şimdilerde  “GEZİ” de, Esad-Sisi ziyaretlerinde, BALYOZ meddahlığındalar.


Yazarın Diğer Yazıları