Türkiye’ye Global Saldırı

    1 Eylül, İSLAM’ a global saldırının miladıdır. Kesinlikle mizansendir. Amerikan tezgahıdır.
    Almanya ve Japonya gibi büyük devletler bile, isteseler, işbirliği yapsalar dahi, ABD’ ye öyle bir saldırı gerçekleştirmezler. 11 Eylül için  Afganistan dağlarında yaşayan insanları suçlamak bütün dünyayı aptal yerine koymaktır.
    SSCB’ nin yıkılması ile tek kutuplu kalan dünyada, Batı, kadim rakibine yöneldi....
    İSLAM’ a....
    Lozan ile tarihe gömdüğünü sandığı İSLAM, 50 yıl geçmeden 50 ülke ile tekrar karşısındaydı.
    İran elden kaçırılmış, Cezayir zor zapt edilmiş, Pakistan kontrolden çıkmak üzereydi. 50 ülke için için kaynıyordu. SSCB dağılırken 5-8  İslam ülkesi daha kervana katılmıştı


    Batı, panoptikon kulesinden GELEN İSLAM  FIRTINASINI gözlemliyordu. 11 Eylül fırtına avcılığı idi.
    11 Eylül bahanesiyle Irak ve Afganistan ilk hamleydi. Rakibin beli kırılacak, şah damarı kesilecekti.
    Ama olmadı. Her iki ülkeden de hezimetle tersyüz oldular. Saldırıların devamına cesaretleri kalmadı. Gül bahçesi beklerken, diken tarlasına girmişlerdi.
    Obama ile vaziyeti kurtaracaklardı.
    Ama işler  bir türlü yolunda gitmiyordu. Bu kez baş belası Arap baharıydı.
    Tunus kabusları oldu. Mısır, Yemen, Libya, Suriye hızla elden gidiyordu. Panik halindeydiler.
     Türkiye ise kötü örnek oluyordu. LOZAN’ dan beri kuzu kuzu oturan Türkiye’ye bir haller oluyordu. Ne güzel, İsrail’in dümen suyunda giderken, IMF, PKK, FAİZ LOBİLERİ ile tatlı tatlı kanı emilirken “ONE MİNUTE” ile kontrolden çıkmıştı.
    Türkiye son 3-4 yüz yılın en sağlıklı günlerini yaşıyordu. Bölünmesi planlanırken tam tersine Suriye-Irak sınırlarını aşıyordu. İhracat 150 milyar dolarları geçmiş, Marmaray, hızlı trenler, Kanal İstanbul, nükleer santraller, 3. havaalanı arda arda geliyordu. Ele avuca sığmıyor, can sıkıyordu.
    BATI İÇİN, POLİTİKA “ALDATMA SANATI” YDI.
    Obama’nın “Hüseyin” i rafa kaldırılıyor, “Obama” sı tedavüle sokuluyordu.
    Mısır’ da “U” dönüşü yapılıp, “Sisi” yle, tatlı günlere geri dönüldü.
    Suriye kıvırtmasıyla, tek taş ile 3-4 kuş birden vuruldu. Arap baharı çıkmaza sokuldu, sıfır sorun politikası iflasa zorlandı, İsrail rahatlatıldı. İran belası yaratıldı.


    Artık hedef  Türkiye’ydi .
    “GEZİ” ile ramak kaldılar ama tutturamadılar, Gül ve Arınç’la  çatıştırma denendi, olmadı. Sıra  “CEMAAT” teydi.
    Sadece içerden saldırı ile yetinilmiyordu.
    EXPO ve OLİMPİYAT, kasten verilmedi. Almanlar THY ile ortaklıklarını iptal ettiler. THY’ de çok olmuştu.
    İran anlaşması ile hem “nükleer” den, hem “Türkiye” den kurtulacaklar.     İran bunu hep yapıyordu. Türkiye’nin “DELİKANLI” dostluk elini iterken “BATI” nın kirli elini öpüyordu.
    ABDÜLHAMİT HAN’ ı “KIZIL SULTAN” ve “İSTİBDAT(DİKTATÖR)” iftirası ile yıkmışlardı.
    Ergenekon  tutuklusu Yalçın Küçük, 100 yıl sonra itiraf edecekti.
    “Sultan Hamit’e “Kızıl Sultan” adını, Büyük Britanya emperyalizminin taktığına işaret etmiştim.” (Şebeke-52)
    Günaydın! diyoruz...
    100 yıl sonra da çocuklarımızın tekrar Günaydın! dememeleri için “BUGÜNLERE DİKKAT” ........!
     Hem iktidar hem de iktidarla vuruştuğunu zannedenler.....!
“BUGÜNLERE DİKKAT” ........!


Yazarın Diğer Yazıları