Yeşilçam ve İslami TV'ler

Yeşilçam filmleri seküler kanallarda tedavülden kaldırılıp pek rağbet görmezlerken bazı İslami TV kanallarının gözdesi haline  geldiler. Ne kadar sıklıkta yayınlandıklarını bilemiyorum ama kanalları zaplarken çok sıklıkla gözüme ilişiyorlar.


Yeşilçam filmlerine ve sinemaya meraklı biri değilim. Ancak bu filmler hakkında kendimce bir kanaat sahibi olacak kadar izlediğimi düşünüyorum.
Yeşilçam filmleri öncelikle Türk düşünce tarihinin hastalıklı ve kompleksli  bir döneminin ürünleridirler. Mutlaka bir yerlerinde “KEMALİZM” in  sanal reklamını içerirler. ” “KEMALİZM PROPOGANDASI” ister “SANAL” isterse “ALENİ” olsun, bilinçli ve hesaplı olarak filmlere monte edilirler. Toplumu  fikir, kanaat ve düşünce olarak dönüştürmeyi ve yönlendirmeyi hedeflemişlerdir.
Filmlerin şablonları vardır bunların dışına  çıkılmaz.


Yeşilçam'da konu olarak “Ortalama Türk İnsanı” hiç bir şekilde ele alınmaz. Sade bir yaşam süren insanların hayatlarında sanki hiç bir ilginçlik, sıradışı olaylar, ders alınacak kesitler, ibretlik hayat hikayeleri bulunmaz.
Yeşilçam'ın senaryoları, genellikle toplumun geneli tarafından “sorunlu ve kabul edilemez” olarak değerlendirilebilecek kişi ve ailelerin yaşamlarından seçilir. Yeşilçam'la “TÜRKLERİ” tanımaya çalışan bir yabancı asla doğru bir fikir sahibi olamaz.


Yeşilçam Türkiye'sinden  kesitlerde, hiç ezan duymazsınız. Camiler film karelerine girmezler. İnsanların yolu hiç camiden geçmez. Senaryo genellikle  meyhaneler, kumarhaneler, pavyonlar, genelevler içeren semtlerde geçer. Öyle sanırsınız ki bütün Türkiye bu tarz işletmelerle doludur. İnsanlar gir çık bu mekanlardadırlar. Alkol günlük hayatın ayrılmaz bir parçasıdır, her köşede kumar oynanır, her yerde mafya cirit atar.
Yeşilçam'a göre başarılı bir hayat hikayesi  mutlaka artist, şarkıcı veya ressam olmakla taçlanır. En gözde insanlar “Başarı Öyküsü”nü şarkıcı olarak tamamlayan kişilerdir. Okullarında yüksek başarı gösterenler, dünyanın en başarılı üniversitelerine seçilenler, mucitler, bilim adamları ve iş adamlarının başarıları “başarı” değildir. Hayatlarından senaryo çıkmaz.


Hapishane her “TÜRK” ün zırt pırt girip çıktığı bir yerdir. Her aileden birkaç kişinin yolu hapishaneden geçer. İlginç senaryolar hep mahkumların hayatlarından çıkar. Mahkumlar hiç kimseye zarar vermemişlerdir. Suçları “kader” işlemiştir.
Yeşilçam'da, başörtülüler; hizmetçi, odacı, köylü, kapıcıdırlar. Hanımefendiler başörtülü olamazlar.
Yemek masalarından alkol hiç eksik olmaz. Bir alkolik her Yeşilçam senaryosuna illaki monte edilir, pek de sevimlidir(!) .
Kadına ve birbirlerine şiddet Türklerin rutinidir.


Türk evlerinde hiç Kuran okunmaz, namaz kılınmaz, ramazan, oruç,  iftar yaşanmaz,
Cuma, bayram namazlarına gidilmez. Mahallenin imamı illa ki üçkağıtçıdır.
İşte böyle bir “TÜRKİYE” tasarlayan ve empoze eden Yeşilçam'ın ürünlerine İslami bir TV kanalında sık sık  gözüm çarpıyor. Ne kadar seçici davranıyorlar  bilemiyorum ama, Yeşilçam, Yeşilçamdır.
Bu kanalımızın amacı ne olabilir acaba?


Yazarın Diğer Yazıları