16 Nisan Ülkemin Doğum Günü

Bir insan neden hayır der.
Ya da neden EVET…
İnsan bu;
Düşünür…
Akleder…
Kendisini diğer yaratıklardan ayıran özelliğe sahip.
Hatta özelliklere…
“Pek az düşünüyorsunuz”diye buyuran biliyor.
Edep örtüsünden nasiplenmeyenler,
düşünmenin değil nefsin diliyle konuşuyor.
Söz buraya gelmişken son iki haftayı bir konuşalım.
Türkiye 16 Nisan’da Halk Oylamasına gidiyor.
Ağzı olan mı konuşuyor,akleden mi?
Hayır cephesini gördünüz.
CHP,
HDPKK,
PERİNÇEK,
Üzülerek söylemeliyim ki SAADET
ve bazı Akşenerci MHP’liler…
Evet cephesini biliyorsunuz.
AK PARTİ,
Bahçeli’nin lideri olduğu MHP…
Erbakan Hoca’mızın oğlu FATİH ERBAKAN
HÜDA PAR…
Hayır cephesinin lokomotifi CHP.
Ne diyor?
40 yıldır iktidar olamıyoruz 400 yıl daha olamayız 
düşüncesiyle hayır diyor.
Başörtüsünü düşman bellemiş,
Camileri ahır yapmış,
milletin haccıyla,namazıyla alay eden partiden 
bekleneni yapıyor.
HDPKK neyi savunuyor?
Bitmekte olan terörün acısıyla bağırıyor.
Halk oylamasında evet diyecekleri müşrik ilan ediyor.
Evet’cilere kafir diyor.
Ya bir kısım milliyetçi kardeşim?
İşte burada akıl duruyor.Akşenerci olabilirsiniz!
Ama PKK ile yan yana duramazsınız.
Reisi sevmemeniz size. terör örgütüyle birlikte 
hareket etme hakkı vermez.
SAADET’i konuşmak istemiyorum.
Son gün liderlerini değil,
Rahmetli Erbakan Hoca’mızı dinleyeceklerini düşünüyorum.
Oğlu Fatih ERBAKAN, babam başkanlık istiyordu diyor.
PERİNÇEK kendisinden beklenileni yapıyor.
Yüzde 99’u Müslüman bir ülkenin
fertleriyle barışık olmayan adamdan ne beklenirse onu yapıyor.
Ülkeyi daha yaşanabilir, dünya ile yarışabilir,
geri bırakılmış milleti muasır medeniyet seviyelerinin 
üzerine çıkarmak için,prangalardan kurtulmak için,
idamı getirmek için, çift başlılığa son vermek,
büyük Türkiye’yi oluşturmak için milletinden EVET
bekleyen AK PARTİ bugünü değil yarınların
sistemini kurmak istiyor.
MHP lideri Bahçeli Dünyadaki Türkiye fotoğrafını
en iyi okuyan lider olarak tarihe geçiyor.
Tarih iki insanı ölümsüzleştirecek.
ERDOĞAN ve BAHÇELİ…
Kürt kardeşlerimizin oyuna talip olan HÜDA PAR,
Yine vicdanın sesini dinleyenler arasında.
…ve sizi bir şiir ile baş başa bırakıyorum.
Kalbin köşküne kurulmuşsa nefs; 
İnsan da bir, Hayvan da bir…
Edeb örtüsünü giymemişse beden; 
Bahar da bir, Hazan da bir…
Haram lokmaya alışmışsa kursak; 
Aç da bir, Tok da bir…
Haline şükrü unutmuşsa insan; 
Az da bir, Çok da bir…
Merhamet elini tutmamışsa vicdan; 
Zalim de bir, Mazlum da bir…
Bildiği ile amel etmemişse dimağ; 
Alim de bir, Cahil de bir…
Samimiyetten nasibini almamışsa akıl; 
Akil de bir, Mecnun da bir…
Manaya bakmayı bilmemişse göz; 
Güzel de bir, Çirkin de bir…
Vermeye kudretsiz kalmışsa el; 
Zengin de bir, Fakir de bir…
Ezandan huzursuz olmuşsa kulak; 
Duyan da bir, Sağır da bir…
Allah aşkını tatmamışsa gönül; 
Sevgi de bir, Nefret de bir…
Kulluğun önüne geçmişse kibr; 
Şeytan da bir, Melek de bir…
Ve gaflet uykusuna dalmışsa ruh; 
Yaşam da bir, Ölüm de bir…

Yazarın Diğer Yazıları