BİR TELEFONLA BİTTİ Mİ YANİ?

Sakin ve yemyeşil bir alana gidesim var.
Avazımın çıktığı kadar bağırasım var.
Nedir bu güç adacıklarından çektiğimiz?
Ekran önünde farklı, arkasında farklı!
Her TOBB genel kurulu bir facia.
Güya denge siyaseti güdülüyor.
Cumhurbaşkanı, Başbakan ve muhalefet lideri çağrılıyor.
Sadece çağrılmıyor konuşma da veriliyor.
Günler öncesinden farklı siyasi düşünceliler,
oturma düzeni ayarlıyor.
Kendine yakın bulduğu liderin salona girişinde,
konuşmasında alkışlar, ayağa kalkmalar ve tezahüratlar.
Dahası birbirlerine mesaj atarak liderlerini alkışlatıyorlar.
72.genel kurul tam bir tiyatro.
Terör sevicisi CHP lideri Kılıçdaroğlu,
dilinden kan damlatıyor.“Başkanlık sistemini
bu ülkede kan dökmeden gerçekleştiremezsiniz”
açıklamasıyla devlete, millete meydan okuyor.
Salonun terk edilmesi gereken bu konuşma da,
herkes dinlediği için, Kılıçdaroğlu daha da cesaretleniyor
Hisarcıklıoğlu’nun gözünün içine bakarak,
“TÜSİAD kadar cesaretli olamadınız” diyor.
Hisarcıklıoğlundan salonda tık yok,
çıkışta gazetecilere demeç veriyor.
“Kendisi ile beni karıştırıyor herhalde.
Ben anamuhalefet partisi lideri değilim.
Ben TOBB Başkanı’yım.
Bana muhalefet etmek istiyorsa,
seneye gelir,Türkiye’de beceremedi,
burada boyunun ölçüsünü alır” ifadelerini kullanıyor.
Salon sessizliği medya demeçleriyle bozuluyor.
Gürsel Tekin ateşe körükle gidiyor.
Hisarcıklıoğlu, genel başkanımız Kılıçdaroğlu’na
en az 2-3 kez geldi ve görüştü.
Bu ziyaretlerinde Erdoğan Başbakan’dı,
Cumhurbaşkanı olmamıştı daha.
Görüşmelerin bizzat tanığıyım. Hisarcıklıoğlu,
Kılıçdaroğlu’na,bizzat Erdoğan ve AK Parti iktidarını
kastederek,‘Bizi bu zalimlerden kurtarın’
talebinde bulundu diyor.
Sonrasını biliyorsunuz. Salon sessizleri,
meydan atışmalarına giriyor. Demeçler,demeçler…
Hisarcıklıoğlu eski CHP milletvekili olan
yakın arkadaşı Sinan Aygün’le görüşüyor.
Aygün, Hisarcıklıoğlu’nun üzüntüsünü
cuma günü Kılıçdaroğlu’na aktarıyor.
Bunun üzerine Kılıçdaroğlu, Hisarcıklıoğlu’nu arıyor,
“Siyasette olur böyle şeyler. Siyasetçi,
doğru bulmadığını söyler, bu tür tartışmalara alışıktır,
büyütmeyiz” diyerek, olayı yatıştırıyor.
Ve Telefon konuşmasında durum tatlıya bağlanıyor.
Bu mudur yani? Bir telefonla bitiyor mu her şey?
Ben yine aynı görüşteyim.
Sakin ve yemyeşil bir alana gidesim var.
Avazımın çıktığı kadar bağırasım var.
Nedir bu güç adacıklarından çektiğimiz?
Ekran önünde farklı, arkasında farklı!

Yazarın Diğer Yazıları