Sadece bakın;
Muhalefetin aptalca açıklamalara cevap vermekle yetinin.
Aman partiniz ne derse ezberleyin üzerine hiç düşünmeyin.
Sizin yerinize tek adam düşünür, sizin yerinize çalışır, gecesini gündüzüne katar, bir günde bir yıllık yorulur, iki yıllık yaşlanır.
17-25 Aralık'ta da aynısını yapmamış mıydı?
Sesi kısılana değil! Sesi yok olana kadar meydandan meydana koşmamış mıydı?
Ama size ne gam
Onun rüzgârıyla yürür nasıl olsa gemileriniz,
Rüzgâr dinse nefesiyle kaldırır yelkenleri,
Siz her yelkenleri indirdiğinizde yaptığı gibi.
Bu yüzden rahatsınız.
Evet, tek adam o!
Yapayalnız.
Derdini en yakınlarıyla bile paylaşamadı
Kimseye güvenemedi milletinden başka!
15 Temmuz gecesi havaalanından ayrılmayıp bütün organizasyonu Atatürk Havaalanı'ndan yapması bu yüzdendi.
Güvenlik kontrolünden bile geçmemiş binlerce insan vardı etrafında,
Ama yaverlerinden emin çıktılar.
İstanbul'un her yerinden her fikirde insan vardı aralarında,
Ama güvenip sorumluluk verdiği, makam sebebi olduğu insanlardan vefalı çıktılar.
Evet, tek adam o!
Bizzat sevenleri tarafından yalnız bırakılmış,
Derdi anlaşılmamış bir adam
Bir parti davası peşine düştüğünü sanıp parti propagandası yapıyorlar.
Konu parti değil, devlet bilmiyorlar
Konu parti değil vatan anlamıyorlar.
Çünkü fikir üretmiyorlar
Çünkü dert edinmiyorlar
Çünkü her şeyi o yalnız adam halletsin istiyorlar.
Onun söyledikleri etrafında dönüp duruyor herkes,
Bir Allah'ın kulu da demiyor ki;
Recep Tayyip Erdoğan 15 Temmuz'da ölümün kıyısından dönmüş bir adamdır.
Kimse demiyor ki o gün bir adım bile geri atsa şimdiki gibi olmayacaktı hiçbir şey…
Kimde demiyor ki 16 Temmuz'dan sonra oluşan hoşgörü rüzgarı ile kendine muhalefet eden herkesi küçük tavizlerle yanına çekip ölünceye kadar muktedir olabildi.
Kimse demiyor ki 63 yaşında, siyasi hayatı boyunca komplolarla hapishanelerle suikastlarla sınanmış bir adamın dünyalık bir derdi olamaz.
Kimse bir şey demiyor
Ondan gelecek rüzgârla ilerlemeye alışmışlar çünkü…
Çünkü o gerçekten tek adam
Gerçekten tek başına.
