HAYIR… MİLYAR KEZ HAYIR…

Şimdi o masum körpe çocuklar, meleklerin kanadında,

yükseldikleri yerden aşağıya bakıp ne diyorlardır?

Bütün kötülükler aşağıda kaldı diye seviniyorlar mıdır?

Ya da meleklerden üstün olabilen insanın, nasıl hayvanlardan

daha aşağı olabildiğine şahit olmanın acısını mı yaşıyorlardır?

Yoksa ciğerleri kül olmuş anne ve babalarına cennetten yer ayırmanın

mutluluğu içinde midirler?

Eylül'ümüzü kışa döndüren yaratığa tükürme tenezzülünde midirler?

81 milyonu kendine Mecnun eden Leyla,yeşil yeşil gözlerini

aç köpeklere nazarda kullanıyor mudur?

Kelimelerin boğazımızda düğümlendiği, sözün bittiği yerdeyiz.

O Allah ki en dar anımızda yol gösterendir.

O Allah ki selamete çıkarandır.

O Allah ki en adaletlidir.

Bakara Suresi 179. Ayeti Kerime içimize ferahlık veriyor.İnsanlığın

aradığı yegane çıkış yolunu gösteriyor.

"Ey akıl sahipleri, kısasta sizin için hayat vardır.

Taki suç işlemekten sakınasınız”

Yasasında,anayasasında kısas olmayan hiçbir devlet,

hayvanlardan da aşağı olan canilerle mücadele edemez.

Leyla'yı kaçırıp aç bırakan ve açlıktan ölüme götüren cani

yada caniler, ömür boyu hapishanelerde ve ölüm

korkusu olmadan güven içinde, üç öğün yiyip yiyip karınlarını mı şişirecekler?

Biz buna adalet mi diyeceğiz?

Hayır…

Milyar kez hayır…

Sonsuz kez hayır…

Elbette bir babayiğit çıkıp bu alçaklara cezaevinde nefes aldırmayacaktır.

Ama adalet tecelli etmeyecektir. Adalet insan eliyle değil,

devlet eliyle yapılırsa adalettir.

AB'nin kapısı feda olsun bu masumlara.

Alsınlar AB'lerini başlarına çalsınlar. Kısas yoktu da AB'ye mi aldılar?

Eylül için kısas istiyoruz.

Leyla için kısas istiyoruz.

Şehitler için kısas istiyoruz.

Kısacası biz adalet istiyoruz.

Adalet… Adalet…Adalet…

 


Yazarın Diğer Yazıları