Kalkın Analar Görev Yine Bize Düştü

Kara Fatma,1888 yılında Erzurum'da doğdu.
Balkan,Kafkas ve Kurtuluş Savaşı cephelerinde görevler alarak,
adını tarihin sayfalarına altın harflerle,
yazdırdı.Zengin bir çiftçinin kızı olan Kara Fatma ,
kocasının vefatı üzerine İstanbul'a gelerek
Kasım Paşa semtine yerleşti.
Ülkemizin dış düşmanlar tarafından işgal edildiği o buhranlı yıllarda
sekiz yaşındaki yeğeniyle beraber Anadolu'ya geçti.
Milli mücadelenin ilk günlerinde
Yunanlıların Anadolu'da icra ettikleri insanlık dışı zulmü duyunca,
İstanbul'da oturmak ağrına gitti
ve hemen cepheye koştu.
Kadın olmasına rağmen,
Vatanın düşman istilasından kurtulması için
Sakarya Meydan Savaşı
ve Başkomutanlık Meydan Savaşına katıldı.
Gösterdiği başarılar neticesinde
Üsteğmen rütbesine kadar yükselen
ilk Türk kadın subayı oldu.
Türk Milleti O'na minnet borcunu ödemek üzere
İstiklal madalyası verdi.
Kendisine bağlanan emekli maaşını almayarak Kızılay'a bağışladı.
1954 yılında TBMM'ce tekrar aylık bağlandı,
bundan bir yıl sonra Erzurum'da vefat etti.
Asil ve cesur Anadolu kadını olarak üzerine düşen görevi
eksiksiz yapmanın onurunu hep taşıdı.
………….oOo……………..
Kalkın Analar 
Görev Yine
Bize Düştü
 
Gelelim bugüne.
Kara Fatma’nın gününden farklı bir gün mü yaşıyoruz.
O gün Yunanlar denk durmuyordu bugün Kandil.
O gün silahla savaşıyorlardı bugün siyasetle.
O gün güçlü Osmanlıyı istemiyorlardı bugün güçlü Türkiyeyi.
O gün Abdülhamit Hanın altını kazıyorlardı bugün Recep Tayyip Erdoğan’ın.
O gün ittihatçılarla işbirliği yapıyorlardı bugün üstakıllarla.
 
Ülkenin en zor siyasi tablosunda MHP kaçıyorsa.
Ülkenin en zor siyasi tablosunda ne erken seçime varım,
ne koalisyona varım,ne azınlık hükümetine varım diyerek
ülkeyi kaosa sürükleyip HDP’li CHP’li yönetimlere zorluyorsa,
CHP yüzde 41’in hakkını hukukunu çiğneyip,
yok sayıyorsa,
Kandile sırtını dayayan HDP silaha sarılıp, resmi araçlarla
çapulcularına mühimmat taşıyorsa
ortada erkekte ürkekte kalmamışsa 
görev Kara Fatmalara analara düşüyor demektir.
 
 
Haydi kalkın analar görev bir kez daha bize düştü.
Bırakın onlar arka koltuklara oturma meraklarını gidersinler.
Bırakın onlar özlük haklarının oluşacağı günü beklesinler.
Bırakın onlar, nasıl yüzde 30 oy alırım yüzde 20 oy alırım
kavgasını yapsınlar.
Bırakın onlar kongrelerde tek adamlık mücadelesi versinler.
Bırakın onlar ülkenin seçtiği Cumhurbaşkanını nasıl indiririzi 
Ak Partiyi nasıl yok ederizi konuşsunlar.
Bırakın onları, 
Ateş bizim yüreğimize düşüyor.
Ateş bizim mutfağımıza düşüyor.
Ateş bizim ocağımıza düşüyor.
Zerre kadar içlerinde vatan millet gelecek
Sevgisi olsaydı, ülke bugün bu halde olmazdı.

Yazarın Diğer Yazıları