Koca Sultanın Vuslat Haftası

Herkese “koca sultan” tabiri unvanı sıfatı ve değeri verilmez. Ancak aradan yıllar ve asırlar geçse de gönüllerde silinmeyen ve gittikçe çoğalan sevgi şelalesine mazhar olan zatlara koca sultan denilir ve emsali unvan ve latif tabirler kullanılır ,aslında bu unvan ve sıfatların karşılığı muhabbetin ve istifade etmenin bir manada karşılığıdır. Bütün ailesiyle birlikte yollara düşüp hicret hayatı yaşayan Hz.Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin vefatının ardından 740 yıl geçmiş.Sene-i devriyesini kabrinin başında deruhte ederken ve gelen can dostlarını görüp konuşurken bu tabirler az bile gelir.Adeta manevi bir panayır bir Pazar gibi..
Bu koca sultan küçük Konyada telif ettiği 5 eser ,bunların kaynağı başta Kur’an-ı Kerim ve Hz.Peygamber “asm” efendimiz.Fakat 2013 yılında her yıl artan can dostlarıyla büyük kitleler ve kesimler tarafından fatihalarla anılmakta ve onun meslek ve meşrebiyle gönüller kalpler çınlamaktadır..Bu yılki Anma programlarında yine gelen misafirlerimizle Konya şehrimizde beraberdik.Renkler ayrı lisanlar ayrı fakat bütünü ile birlikte söylenen söz ve zikir aynı..”Hu Mevlam Hu” Ya Hay, ya Vedud ,Ya Rahman.Ya Rahim..
Büyükşehir kültür merkezinin sema salonu gibi ,Konya’nın bütün otelleri tıklım tıklım.Bu otellerin içinde bazı otellerin alt ve üst katlarında ,bilhassa İran’dan gelen misafirler kendi musiki anlayışı ve kültürü ile Hz. Mevlana’nın Mesnevi ve Divan-ı kebirinden ve Şems-i Tebrizinin divan ve makalatından avazları çıktığı kadar ney sesleri içinde gönül tellerine vurdular,ağlayanlar cezbeye gelenler vardı .Bilhassa Hz. Mevlana’nın vefat ve kabre konuluşu 17 Aralık ikindi vakti, Mevlana türbesindeki hatim dua fatiha ve göz yaşları “manevi Şeb-i Arus” görülmeye değer ve değerdi.Resmi törenlere gitmeyenlerin büyük kesimi buradaydı..
Yazılacak çok şeyler var. Benim her daim dikkatimi çeken, bu cümbüş ve bu cevelanlar içinde hiçbir kimsenin başka bir kimsenin gönlünün kırmamasıdır.Bütün simalar tebessüm ve birbirlerini selamlamakla geçti ve geçiyor.Mezkur mahallerde ekseriyetle konuşulan üç lisan idi.Başta Türkçe olmak üzere Farsça ve İngilizce. Bu yılki anma programlarına gelen yabancı misafirlerde başta İranlı kardeşlerimiz olmak üzere her kesin elinde çantasında ve cebinde çeşitli ebatlarda Hz. Mevlana’nın ve Şems-i Tebriz’inin eserlerinin olması idi. Çokları bunları mırıltılar ve iniltiler halinde göz yaşları içinde Hz. Mevlana Türbesinin kenarlarında otel salonlarında sultan selim camiinin büyük avlusunda ve bazı dergahlarda okudular ve kendi şiveleriyle gönül tellerimize vurdular.
Çok duygulandım , zira bu eserlere yönelmek ve teveccüh etmek manevi rabıtalarımız noktasında harika gelişmedir.Çünkü okunan bütün eserlerin kaynağı Kur’an ve hadis-i şerif .57 İslam ülkesinin baştaki siyasi liderlerinden ,devlet yöneticilerine kadar,bedevisinden şehirlerde oturanlara kadar,tarikat erbaplarından üniversite hocalarına kadar,hava gibi su gibi ihtiyacımız var.Batı dünyasında yapılan İslami fütuhatlara gölge ve perde olamamak için İslam dünyası, manevi büyüklerimizin önderliğinde Hz. Peygambere ve Kur’ana yalnız gerçek manada ,bir uhuvvet seli içinde gitmeleri elzem ve mülzemdir.
Bu yılki faaliyetlerde emeği geçen Sn. Konya Valisi  Muammer Erol, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek ve Konya İl kültür Müdürü Sn. Mustafa Çıpan beylere ve onların uhdesinde büyük gayret gösteren kardeşlerimize ve uluslar arası Mevlana Vakfı Başkanı Esin Çelebi hanımefendiye ve Konya’daki 5 üniversite yöneticilerine ve büyük hizmet veren otel sahiplerine ve ayin programlarını icra eden bütün sanatçı kardeşlerimize binler tebrik ve teşekkürler. Bu yılki programı da bir makaleye sığdırmak mümkün değil inşallah diğer makaleler de bazı pencereleri açacağız.


Yazarın Diğer Yazıları