Tenkitlerdeki Sırlar

Kainatın serveri efendimiz “asm” sosyal ve içtimai sahaya bakan ve sırlarla dolu bir hadislerinde “"Allah bir topluluk için hayır murad ettiğinde, onlara nefislerinin ayıplarını gösterir."[1] Çünkü Hz.Bediüzzaman “Hadis “Hadis, maden-i hayat ve mülhim-i hakikattir.”[2] buyurmaktadır.Burdaki akıl ve idrak sahiplerinin içinden çıkaracakları ders tenkit ve ikazların içinden çıkaracakları derstir.Yoksa derin sırları çözemeyip nefsin deryasına enaniyetin tarlasına girerlerse ,akıbet kavga ,zulüm ve irtikâp olur.


Çok çileli günler ve hayat geçiren Hz.Bediüzzaman kendini misal ve emsal göstererek çoklara  medar ve örnek oluyor.Muktubatındaki bir tespitte kendinden bir hatıratla günümüze ışık tutuyor.“… Nefsime demiştim: Eğer onun tahkiri ve beyan ettiği kusurlar şahsıma ve nefsime ait ise, Allah ondan razı olsun ki, benim nefsimin ayıplarını söyler. Eğer doğru söylemişse, beni nefsimin terbiyesine sevk eder ve gururdan beni kurtarmaya yardımdır. Eğer yalan söylemişse, beni riyadan ve riyanın esası olan şöhret-i kâzibeden kurtarmaya yardımdır. Evet, ben nefsimle musalâha etmemişim. Çünkü terbiye etmemişim. Benim boynumda veya koynumda bir akrep bulunduğunu biri söylese veya gösterse, ondan darılmak değil, belki memnun olmak lâzım gelir.”[3]  
Akrep küçük misal fakat çok manidardır.Bazı sözler öldürücüdür,fakat kurtarıcıdır.İnsan sevdikleri için bazen acı sözler söyler taki akibet hayırlı olsun.Ağaçların ve güllerin budanması zahiren şefkate aykırı, fakat onların geleceği için çok elzemdir,yeni dallar ve yeni güller için. Hayatımız hep bunlarla dolu ,birden hücum ve isyan etmeden tahkik ve tahlil yaparak, doğru yolda yürümek lazım.Ayrıca sözlerinde hangi makamlarda denildiğine bakmak lazım.Çünkü her sözün bir makamı vardır.Kime ve ne için söylemiş?


Taha suresinde geçen hadise, her zaman tazeliğini kurumaktadır.Hz.Allah Hz.Musa ve büyük kardeşi Harun  aleyhisselamı  Firavuna  gönderirken şu nasihatte ve ikazda bulunur.Kur’anın sosyal hayata bakan 230 ayetten bir tanesi “ Ona yumuşak söz söyleyin. Belki o, aklını başına alır veya korkar.”[4] Sosyal hayatta yapılan tebliğler ve söylenen beyanatlar veya seminer ve konferanslarda bunlara riayet edilmelidir.Arif olan anlar senin sözünü, arif değilse beyhudedir senin çaban ve gayretin.Fakat sen görevinin yapmakla mükellefsin,çözmek onun iradesi içindeki akılla olan hesaplaşmasıdır.
Enaniyet asrındayız.Herkes var mı bana yan bakan edası ve benliği içinde.Tenkitler kabul edilmiyor ikazlar dinlenmiyor,böylelikle alem çarşısı bilinmeyen meçhul bir yola gidiyor ve götürülüyor.Zira  hadis-i şerifte geçiyor “İnsanlar kendi idarecilerin yolundadırlar”[5]Bu itibarla ülkeyi yönetenler,müderrisler.eğitimciler,hocalar,sivil toplum kuruluşları,vakıf yöneticileri ,kurum ve kuruluşların önde gelenleri bu hadis-i şerife muhataptırlar ve mes’uliyetleri çoktur.
Alem-i İslam ve aziz  vatanımız ve ikazlardan ders alanlar için Hz.Bediüzzaman der ki :   “Rahmet-i İlâhiyeden ümit kesilmez. Çünkü, Cenâb-ı Hak, bin seneden beri Kur'ân'ın hizmetinde istihdam ettiği ve ona bayraktar tayin ettiği bu vatandaşların muhteşem ordusunu ve muazzam cemaatini, muvakkat arızalarla inşaallah perişan etmez. Yine o nuru ışıklandırır ve vazifesini idame ettirir. ”

[1] H.Ş.El-Aclûnî, Keşfü'l-Hafâ, 1:81.
[2] Muhakemat 4.mukaddime.B.S.Nursi
[3] B,S.Nursi 16.Mek.3.nokta
[4] Taha suresi  ayet 44
[5] Keşfü’l hafa 2:311


Yazarın Diğer Yazıları