FORVET... FORVET... FORVET...

Daha önce yazmıştım; "Bu takıma transfer şart. Yönetim sessiz sedasız sadece izliyor.. Atı alan Üsküdar'ı geçti. Konyaspor'da çıt yok" diye..
Bu süreç maaalesef, yine aynen böyle devam ediyor..
Görmeyen gözler bile gördü, Bucaspor karşısında verilen mücadelede forvet eksikliğini..


Bu karşılaşmada, Erdal Kılıçaslan'ın muhteşem golü olmasaydı, belki de şimdi ahlarla vahlarla başka türlü skorların yorumunu yapıyor olacaktık.
Gemisini kurtaran kaptan misali ortaya yine bir usta ayak çıktı, günü kurtardı.. Ama her zaman bu böyle olmayabilir ve olmayacak da.
Futbol, sistem, taktik ve beceriye dayalı bir oyundur. Bunun içinde vakit geçirilmeden bir değil, hatta iki forvet alınmalı.
Uğur Hoca da "Transafer yapacaksak, iki forvet almalıyız. Değilse transfer istemem" diyede, açık açık konuşuyor.


Takımda belki orta saha aksasa da idare edecek durumda. Ama forvet konusunda bir gün bile beklemenin kayıbı çok büyük.
Torku Konyaspor, Bucaspor karşısında öyle mücadele yönü ağır basan bir futbol ortaya falan da koymadı..
Tipik bir deplasman takımı örneği gösterdi "attı üstüne yattı" hesabı işi bitirdi.


Ondan sonra yakaladığı en az dört gollük pozisyonu değerlendiremedi.
Defansın rakip takımın gol yollarını adeta kelepçe gibi kilitlemesi de, galibiyette ayrıca en etken rol oynadı.
İzmir'den alınan 3 puan süper mi süper.. Verilen mücadele de "ehh idare eder" diyelim.
Ama bu gemi böyle forvetsiz daha nereye kadar gider işte o belli değil..


Belli olan tek şey ise, hala "cak-cuk" larla Konyaspor'un yapacağı forvet transferindeki sessizliği..
Arabistan'ın bilmem ne takımında oynayan Nijeryalı bir forvetin transferini beklemek ise koskoca bir hayal..
Yoksa Torku Konyaspor Başkanı Ahmet Şan'ın Umreye gidişi, bu transferi hayal olmaktan çıkarıp gerçeğe mi dönüştürmek olacak !...
Bekleyip göreceğiz Hanyayı, Konya'yı..


Yazarın Diğer Yazıları