HEZİMETTEN DÖNDÜK…

Beşiktaş maçından çok umutluydum..
En azından beraberlik bekliyordum.
Ama olmadı..
İlk yarıda; dengesi bozuk, ruhunu rafa kaldırmış ve deli koyun gibi gezinen, ne yaptığı ve ne yapacağı belli olmayan bir Torku Konyaspor vardı sahada..
İlk yarıdaki  Beşiktaş’ın gol yağmurunun, ikinci yarıda da devam edeceğini beklediğimiz bir anda, Konya’nın adeta yeniden doğuşu gibi ortaya koyduğu oyun, yaşayabileceğimiz olası bir hezimet, yerini umuda bıraktı..
İkinci yarının hemen başında Torku Konyaspor’un bulduğu gol, yüreklerimize su serpti.  
2-0 geriye düştüğümüz Fenerbahçe maçı gözümüzün önüne geldi hemen.
Acaba “Konya yine mi bir mucize gerçekleştirecek” diye düşündük bir an.
Uğur Tütüneker’in,  Recep Aydın’ın yerine 39. dakikada  Djalma ve 44. dakikada da  Hasan Kabze’nin yerine, Borek’in oyuna alması, takımın  kimliğinin bir anda değişmesine neden oldu.
Orta alanda top tutan, sağ ve sol kulvarları kullanarak rakip kalede çoğalarak gol arayan, mücadeleci bir Torku Konyaspor vardı artık sahada..
Ne olup bitiyorda,  bu takım  zaman zaman maçlarda iki ayrı devrede iki ayrı takım  kimliğine bürünüyor da, böyle kişiliksiz olabiliyor?.
Torku Konyaspor’un bir maçta, iki ayrı takım  kimliği bu maçta da kendini gösterdi. Daha önceki haftalarda da bu böyle olmuştu. Teknik edip zaman zaman nükseden bu hastalığa hala bir çözüm bulamamış.
Olan Konyaspor’a oluyor.. Ligin ilk yarının bitmesine sayılı haftalar kaldı, biz hala “iyi olacağız” diye diye her geçen gün bir adım daha ligin dibine doğru gidiyoruz.
Ligin diğer sıkıntılı takımlarından;  Gaziantep, K.Erciyes ve Kayserispor’un  ayak seslerini ensemizde hissetmeye başladık.
Kötü oynayıp kaybediyoruz..
İyi oynadığımız maçları da kaybediyoruz.
Yazık..
Allah aşkına Konyaspor hangi maçı kazanacak?..


Yazarın Diğer Yazıları