İnananlar daima kazanır

Büyük  umutlarla başlamıştık sezona..
Hüsnü Özkara ile çıktığımız süper lig yolculuğunda bir ara tökezledik..
Hüsnü Hoca’nın yerine Uğur Tütüneker’le yola koyulduk bu kez..
Uğur Hoca’nın gelişi ile şahlanan Torku Konyaspor üst üste aldığı başarılarla bir anda dikkatleri üzerine çektiyse de bu seri fazla sürmedi.
İçeride kaybettiğimiz maçların telafisini bu kez deplasmanlarda alınan iyi sonuçlarla gidermeye çalıştıysak da, yine de ligde ilk onun altında kaldık bir süre..
Bu süreç içerisinde yeşil beyazlılar, ligin ilk yarısını hedeflediği çizginin altında tamamladı.
Ara transferde takıma katılan Hollandalı golcü Ars ile ikinci yarıya fırtına gibi başladık.
İçeride dışarıda takım galip geliyor, Ars adeta “bir gol makinası” gibi goller atıyor ve attırıyordu.
Torlu Konyaspor’un inişli çıkışlı grafiği bir anda çıkış trendini yakalıyor ve “bu takımdan bir şey olmaz” diyenler bile, Süper lig için umut beslemeye başlamışlardı artık.
Ligin son haftaları yaklaştıkça, yeşil beyazlı ekibin inanılmaz performansı, futbolcusundan teknik ekibine, yöneticisinden taraftarına kadar herkesi bir birine kenetledi.
İlk altının içerisine (Play-off) kalırsak  “bu takım” oradan çıkar.. İnananlar, bilenler ve bu işin içinde olanlar hep bunu söylüyordu.
Çünkü Torku Konyaspor çok tecrübeli isimlerle birlikte gerek alt yapıdan gelen ve gerekse de Konya Şekerspor’un kadrosundan takıma dahil olan genç yetenekleri ile bütünleşerek, tipik bir turnuva takıma olduğu ve bunun içinde play off’tan elini kolunu sallayarak çıkacağı ön görülüyordu. Öyle de oldu.
Lig bitti, nefes nefese verilen mücadelenin ardından beklediğimiz  şekilde play off’a kalındı.
İlk maçta Bucaspor karşısında kelimenin tam anlamı ile hem şansızlığın kurbanı olup 3 top birden direkten dönerken, hem de sahada yaşanan hakem fiyaskosu, belki de yeşil beyazlı camianın bir birine daha da fazla kenetlenmesine neden oldu.
Buca’ya yenildiğimiz maçın ertesi günü Zeki Çimen’le görüşmüştük.. Takımın Bucaspor’u  İzmir’de yeneceğini üzerine basa basa söylüyordu.
Hakem Serkan Çınar’ın belki de Konya’ya iyilik yaptığını da söyleyen Çimen “O gece takımla gece geç vakitlere kadar tesislerdeydik. İshak’ı, Ömer Ali’yi, Erdal’ı, hele hele kaleci Kaya’yı görmenizi  isterdim.. Çocuklar hırslandı. Ben onların bu halini görünce süper lige çıkacağımıza kesin olarak inandım artık” diyordu.
Hatta, bazı futbolcuların ve bunlarında başında da İshak’ın “Süper lige çıkalım da prim falan istemeyiz” dediğini de belirten Zeki Çimen, şunu da ekledi; “Bu taraftar önce Kaleci Kaya ile helallaşmalı. Buca maçında son saniyede çıkardığı top belki de bizi süper lige taşıyacak”
Aynen öyle de oldu.. Olmadı Aynı kaleci Kaya bu kez İzmir’de devleşti, mutlak 2-3 gole geçit vermedi ve sonuçta takım kendisini finalde buldu.
Finalin coşkusu anlatılmaz yaşanır.. Yaşayanlar ancak anlar bunu.
İşte bu coşku için Eskişehir yollarına düşen Konyalı taraftarlara, trenler, otobüsler, özel araçlar bile yetmedi..
Stada girenler kadar, giremeyenlerde bir o kadardı.
Ama her ne olursa olsun inanmıştı Konyalı, bu sevdaya..
İnananlar hep kazanırmış ya, öyle de oldu.
Torku Konyaspor’umuz iki yıl aradan sonra yeniden süper lige döndü..
Taraftarından futbolcusuna, malzemecisinden teknik heyetine, yöneticisinden maddi ve manevi desteklerini esirgemeyen herkese teşekkürler..
Bugün Konyaspor bayramı olsun


Yazarın Diğer Yazıları