SADECE SARSILDIK

Esmalardan yansıyan en güzel "Selâm” üzerimize olsun.

 

Yanık bir ağıt, derinden bir nefes, biraz barak biraz bozlak deldi geçti hanelerimizi. Keskin bir ıslık gibi saplandı bağrımıza. Gözyaşlarımız sel oldu, kimi zaman gizli gizli sabahladık ağlayarak kimi zaman tutamadık kendimizi. Bugün deprem felaketinin 72 saatlik umut süresi de bitiyor. Ne mucizelere gebe sabahlarla vedalaşıyoruz. Biz bize kalıyoruz viranelerde…

 

Dünyanın yaşı 4,54 milyar tahmin ediliyor. Son bulgulara göre bunun son 15 bin senesinde bizler buradaydık. Kimse kusura bakmasın, Anadolu topraklarından vazgeçmemiz düşünülemez. Şehitler sadece ölü değil, bu vatan sadece dağ-taş değil! Bizi biz biliriz, cömert ve şefkatli karnımızı fazla kaşımaya gelmez. Canımıza tak eden yerde neler ederiz, cihan bilir…

 

On vilayetimizin çoğu kısmı yerle bir oldu. Tabir caizse pek çok yerleşim yeri haritadan silindi. Bu kimine göre doğa olayıydı, kimine göre HAARP silahıyla vurulduk, kimine göre takdir-i ilahi… Herkes kendince bir yorum yaptı. Eminim malum müteahhitler hakkında da çoktan amansız kamu davaları açıldı bile! Deprem yönetmelikleri, denetmenler zaten tamam…

 

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Türkiye, uluslararası yardımı da içeren dördüncü seviyede alarm vermişti. Nezaketli dostlarımız (!) kaç kişi gönderdiler bir bakalım:

 

ABD 79 personel, İsrail insani yardım ekibi, Yunanistan 26, İngiltere 76, Çekya 68, İsviçre 80, Japonya 75, Avusturya 84, İspanya 85, Polonya 76, Hırvatistan 40, Sırbistan 21 kişi olarak teknik elemanlar göndereceklerini açıkladılar. Katar 120, Pakistan 120, Hindistan 100 kişilik özel destek gönderdi. Toplamda 45 ülke yardım edeceğini açıkladı. Sanırım yaşanan akıl tutulması 13 milyon insandan bahsettiğimizi anlamalarını zorlaştırdı. Kardeş Azerbaycan'ı bu listeden hariç tutuyorum. Daha ilk gün 370 kişiden oluşan esnek kurtarma güçlerini yola çıkartmışlardı bile.

 

Karlar buzlar ve göçen kapanan yollar arasından o bölgeye intikal eden Türk ekiplerinin sayısıysa 100 bin kişiyi aştı. Kan bankaları bir günde dolup taştı. AFAD, AKUT, Kızılay, UMKE ve STK kuruluşları deprem yerindeler. Maalesef felaketin boyutu kadar yayıldığı coğrafya da çok büyük. Ülkemin her tarafından yardımlar akıyor. Bunları koordine etmek ve ulaştırmak da sıkıntılı bir süreç. Zamana karşı yarışırken daha gergin daha hassas bir süreç. Allah yâr olsun!

 

Durumun ekonomik ve toplumsal sonuçları olacak. Kendi hane bütçemizde daha da küçüleceğiz. Yağmacıları, talancıları, soysuzları göreceğiz. Ekmeğimizi bölüp depremzede kardeşimizle pay ederken fırını çalacaklar belki. Zincir marketler, global kan emiciler ve içimizdeki fırsatçılar hep kendilerine yontacaklar belki. Devlet başta oldukça kuzgun gelemez. Tarih boyunca ana fikir hep aynı, bizim kendimizden başka düşmanımız da yok, dostumuz da…

 

Yazının başında dikkat çekmek istediğim konu belli. Biz kocaman, güçlü ve dirayetli bir milletiz. Demem o ki önce evlatlarımıza, sonra insanımıza ve nihayetinde vatanımıza sahip çıkalım. Üstte mavi gök basmadıkça, altta yağız yer delinmedikçe biz buradayız. Birilerinin hoşuna gitmese de yıkılmadık, sadece sarsıldık. Yaralarımızı yine saracağız, şehitlerimizi ebediyete yolcu edeceğiz ve yine küllerimizden doğacağız. Hep birlikte bu imtihanı da başaracağız.

 

Hayra karşı geliniz.


Yazarın Diğer Yazıları