Doğru İletişim

Duygu, düşünce ve bilgilerin farklı yöntemlerle insanlara ulaştırılması olarak tanımlanan iletişim birden fazla tarafı olan, bu yüzden de tek yönlü bir algıyla kendisinden beklenen sonucu vermeyen bir süreçtir. Hepimiz anlaşılmak istiyoruz, anlaşılmamaktan ya da yanlış anlaşılmaktan endişe ediyoruz ancak  doğru anlaşılmak için çoğu zaman gereken emeği göstermiyoruz.

İletişimi sadece kendimizi anlatmak ve karşımızdakinin bunu kabul etmesini beklemek olarak değerlendiriyoruz. Ağzımızı açıp gönlümüzü kapatıyoruz, söyleyeceklerimizi söyledikten sonra arkamızı dönüp gidebiliyoruz. Halbuki sağlıklı bir iletişim için kendimizi anlatmak kadar muhatabımızı anlamaya da talip olmalıyız.
Kişi ya da grupları anlamak içinde onların hassasiyetlerini, beklentilerini, iletişim kanallarının neler olduğunu analiz etmek ve kendimize göre değil iletişim pozisyonun gerektirdiği şartlara göre bir iletişim metodu ortaya koymak iyi bir iletişimin olmazsa olmazlarından. Şartlara göre farklılık gösterebilecek tüm iletişim metotlarında ortak nokta iyi bir iletişim için iletişimin önünde ki başta ön yargılar olmak üzere tüm engellerin kaldırılması gereğidir. Kapı açılmadan, en azından aralanmadan içeriye girmek mümkün değildir.

İletişim engellerini kaldırma sürecine kendimize dair engelleri kaldırarak başlayabiliriz. Bunun için öncelikle önyargılarımızdan olabildiğince arınarak karşımızdaki kişiyi dinlemeye zihni ve ruhi planda hazır olmak önemli olabilir. Unutmamalıyız ki muhatabımız Rabbimizin ayetlerine muhatap  aldığı, kendisi ile iletişime mazhar kıldığı bir insandır. Kendisinden kaynaklanan sebeplerle olmasa bile her insan sadece bu nedenle bile saygıyı ve muhatap alınmayı hakkeder.
Ruhi engellerimizi kaldırabilmiş ya da hafifletebilmişsek, fiziki engelleri kaldırarak işimize devam edebiliriz. Örneğin telefonumuzu ya da tabletimizi elimizden bırakmak, ekranlara değil muhatabımızın yüzüne bakmak, oturma pozisyonumuzu karşımızdaki kişiye değer verdiğimizi gösterecek şekilde ayarlamak, vücudumuzu ona doğru çevirmek  iletişim engellerini kaldırma noktasında iyi yöntemler olabilir.
Kendimize dair bu engelleri kaldırmaya dönük samimi çabamız çoğu zaman karşı tarafın varsa duvarlarının incelmesini sağlayacaktır. İletişim engellerine yönelik bu çalışmadan sonra iletişime muhatabımızı dinleyerek, önceliği ona vererek başlayabiliriz. İnsanların kendilerini anlatmayı, ön planda görünmeyi arzuladıkları dünyamızda muhatabımızı ilgiyle dinlemek, gerçekten ne demek istediğini anlamaya çalışmakla hem karşı tarafı anlamış oluruz, hem de karşı tarafa kendimizi nasıl anlatabileceğimize dair önemli ip uçlarını yakalarız ki bu yönüyle iletişimin aslında en önemli ayağını karşımızdaki kişiyi doğru bir şekilde dinleyerek tamamlamış oluruz.

Kimileri için fıtri bir yetenek olan doğru iletişim kimileri için ancak çalışmakla elde edilebilecek bir meziyettir. Doğru iletişim kuramama kişilere hayatı toplumlara ise birlikte yaşamayı zorlaştırmaktadır. Hızlı iletişim kanallarının her geçen gün daha da yaygınlaştığını, huzursuzlukların çok önemli bir kısmının kişilerin ve grupların birbirini anlamaması yada yanlış anlamasından kaynaklandığını nazara aldığımızda barış içinde huzurlu bir gelecek için gerek birey gerekse toplum olarak iletişim alışkanlıklarımızı gözden geçirmemiz gerektiğini düşünüyorum.