Geleceğimiz Çocuklar

    Rabbimiz insanı İslam fıtratı üzerinde ve işlenmeye hazır nadide bir cevher gibi yaratmıştır. Aynı cevher ehlinin elinde paha biçilmez bir değere dönüşebilirken sahipsiz kalarak yada ehil olmayan ellerde yok olup gidebilmektedir.
    İnsanı öncelikle annesi sonra yaşadığı aile ve sosyal çevresi şekillendirir. Hayırla, merhametle, doğrulukla, güzellikle ve ilimle yoğrulan çocuktan vatanına, milletine, dinine sadakat sadır olurken; yalanla, gaddarlıkla kaypaklıkla ve cehaletle yetiştirilen çocuktan ise güzel hasletler beklemek çoğu zaman mümkün olamamaktadır.


    Yüce Rabbimiz Kur'ân'da “Ey iman edenler, kendinizi ve aile halkınızı yakıtı taş ve insanlar olan ateşten koruyun!” (Tahrîm, 66/6) buyururken, çocukları dünyevî ve uhrevî hayata hazırlamanın önemli bir mesuliyet olduğuna işaret etmiştir. Peygamber Efendimizde (as), “Bir baba evlâdına güzel edep ve ahlâktan daha üstün bir miras bırakmış olmaz.” (Tirmizi, Birr 33) ve “Çocuklarınıza ikram edin ve onları güzelce terbiye edin.” (İbn Mâce, Edeb 3) buyurarak çocuklarımıza gerekli ihtimamın gösterilmesi gereğini vurgulamıştır. Peygamber Efendimiz hayatındaki örneklerle de çocuk terbiyesi üzerine çok önemli düsturları ortaya koymuştur.    Elbette çocuklarına edep ve ahlakı miras bırakacak olan ebeveynlerin bu hasletlere öncelikle kendilerinin donanmış olması, bu değerlerin gelecek nesillere aktarılması için ön şarttır.


    Çocuklar öncelikle ailelerinin sonrasında da bütün toplumun üzerinde ki ilahi emanetlerdir. Emanetin asıl sahibine yakışan bir muameleyi tartışmasız her çocuk hakketmektedirler. Çocuk terbiyesindeki yanlışlıklıların ortadan kaldırılması, çocukların doğru şekilde yetiştirilmesi dünyanın ve ukbanın saadet anahtarı konumundadır.


    Çocuklar zahiren anne babalarından maddi bazı taleplerde bulunur gibi görünürlerse de esasında istedikleri sevginin gösterilmesi, kabullenilmek ve muhatap alınmaktır. Ebeveynler sadece maddi karşılığı olan şeyleri çocuklarına vermekle çocuğun içinde ki susuzluğu asla gidermiş olamazlar. Yanına sevgimizi güler yüzümüzü katmadığımız bir oyuncak çocuk için duygusal tatmin noktasında çok anlamlı değilken bazen çocuğu sadece ilgiyle dinlemek çocuk için çok daha önemli olabilmektedir. Diğer yandan her babanın çocuğuna yapabileceği en önemli iyiliklerden biride evladının annesine saygı duymak ve onu sevmektir. Dışlanmış bir annenin çocuğu annesine gösterilen bu davranış biçiminden mutlaka kendi adına da bir pay çıkartacaktır. En değerli varlığı annesine saygı, sevgi gösterilmeyen çocuğun her zaman bir yanının eksik kalacaktır.


    Çocuklara imani ve ahlaki değerleri kazandırırken özellikle pozitif ilimler konusunda Hazreti Ali'nin “Çocuklarınızı yaşayacakları çağa göre yetiştirin” sözünü asla akıllarımızdan çıkartmamız gerekmektedir. Zamanın farkında olarak, çocukların kariyer planlamasına dikkat etmeliyiz.  Çocuklarımızı kendi yaşadığımız çağın şartlarıyla göre yetiştirirsek onların hayata on yıllarca geriden başlamalarına neden oluruz, ki buna asla hakkımız bulunmamaktadır.
    Geleceğimiz olan çocuklarımızın barışın, huzurun ve kardeşliğin hakim olduğu, bir dünyada yaşamaları  duasıyla...


Yazarın Diğer Yazıları