AZİZ MİLLETİMİN BAŞİ SAĞOLSUN;
Yüksekova’da pusuya düşürülerek Şehit olan 3 güvenlik görevlisine Mevla’dan rahmet kederli ailesine, Aziz milletimize başsağlığı dilerim. Satılmış dış güçlerin tetikçiliğini yapan zalimlere Mevla’nın laneti onların üzerine olsun...Hükümetimizden acilen asaayişin sağlanmasını, bu vatan hainlerini bulup adalete teslim edilmesini bekliyoruz..AZİZ MİLETİM ÜÇ SEHİT DÜŞER, 77 MİLYON DO ĞARIZ. Milletimizin Ortak Bayrağını ve M.Akif Ersoy’un İstiklal marşımızın 4 mısralarıyla Şehitlerimizin anısına sunuyorum. "İSTEME BENDEN MAKBER SANA AÇMİŞ KUCAĞINI BEKLİYOR PEYGAMBER"
"Kema tekûnu yüvellâ aleyküm./ Nasılsanız öyle yönetilirsiniz." (Hadis)
Değerli okuyucularım, bugün Yeni Konya Gazetesi’ndeki ikinci yazımla sizlerle birlikteyim. Geçen haftaki yazımda âcizane kısaca kendimden, geçmişimden, çalışmalarımdan yani vizyonumdan; ideallerimden, hayallerimden ve misyonumdan; çalışmalarımdan, mücadelelerimden bahsetmiştim. Hayatını hak davasına adamış bir siyasetçi ve iş adamı olarak yeni başlamış olduğum yazarlık hayatımda nasıl bir yazı politikası izleyeceğimi, Peygamber Efendimiz’in emrettiği ölçülerde iyiliği emir ve tavsiye edip, kötülükten alıkoymak için hak davasının yılmaz savunucusu olacağımı belirtmiştim.
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki Yeni Konya Gazetesi’nde yazmış olduğum “YA ALLAH, BİSMİLLAH!” adlı ilk köşe yazımla birlikte başta sevenlerim, dostlarım olmak üzere olağanüstü bir ilgiyle karşılaştım. Aziz milletim, hemşehrilerim kıymetli Konyalılar, aile dostlarım, dava ve çalışma arkadaşlarım, bizleri tanıyan, sayıp seven yıllardır takip eden hatta ilk defa yazımızı okuyup bizzat teşekkürlerini ileten; uzak yakın demeden arayan tebriklerini, başarı dileklerini ileten tüm okurlarıma teşekkürü bir borç bilir ve dualarını, desteklerini her daim beklediğimi bilmelerini isterim. Birikim, tecrübe ve düşüncelerini yazıya henüz yeni döken bir yazar olarak göstermiş olduğunuz bu yoğun ilgi ve alaka kalemimin ağırlığını ve sorumluluğumu artırmıştır. Yazılarımı bu minval üzere; bu biçimde, bu tarzda devam ettireceğimden şüpheniz olmasın.
Bu haftaki yazımda doğup büyüdüğüm, ekmeğini yediğim suyunu içtiğim, siyaset yaptığım Mevlana şehri Konya’mıza vefa borcumuzu ödemek için neler yapabiliriz sizlerle bu konudaki düşüncelerimi paylaşmak istedim. Bir Konya sevdalısı olarak Konyalıların ilk başbakanı Taşkent'ten Başkent'e Davutların Ahmet’i Sayın Davutoğlu'ndan beklentilerimizi ve Konya’nın dünya ve Türkiye gündemindeki önemi hakkında sizlerle hasbihal etmek istedim. Benim ilgi alanım siyaset ve iş dünyası olduğu için Konya ile alakalı bu konulara daha fazla ağırlık vereceğimi bilmenizi isterim.
Değerli okuyucular, bildiğiniz gibi Konya Selçuklu başkenti, Osmanlı yadigârı ve Cumhuriyetin sancılı dönemlerinde Anadolu’nun sesi, haykırışı olmuş kadim bir medeniyetler şehridir. Şeyh Sadrettin’in “Konevi” olduğu, Mevlana’nın “diyarı” olduğu, Hacıveyiszade’nin “manevi kurucusu” olduğu, Tahir Büyükkörükçü’nün “mürşid” olduğu kadim ve eşsiz şehir Konya. Bunların yanı sıra 54. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti kurucusu ve Konya milletvekili(Erbakan Hükümeti veya REFAHYOL olarak da bilinir) merhum Necmettin Erbakan hocamızın beldeyi muhayyer dediği vefakâr şehir Konya. Ve son olarak Konya’mızın çıkarmış olduğu önemli şahsiyet Yeni Türkiye’nin Yeni Başbakanı 62. Türkiye Hükümetinin kurucusu Konya Milletvekili Sayın Ahmet Davutoğlu.
AK Parti’nin en güçlü olduğu bu dönemlerde Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın da onayıyla Konya’mızdan bir kez daha başbakan çıkmıştır. Başbakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu ile birlikte dünyanın ve Türkiye'nin gözü yeniden Konya’ya çevrilmiş ve Konya’dan beklentileri artırmıştır.
Sayın başbakanımızın Konya'ya kazandırdıklarını Konyalı bir siyasetçi ve iş adamı olarak çok iyi biliyorum. Sayın başbakanımıza Konya’mıza kazandırmış olduğu önemli eserlerinden ve Konya’mızı uçuracak olan yeni projelerinden dolayı tebrik ve teşekkür ederim. Bununla birlikte Sayın başbakanımıza yeni beklentilerimizin ve isteklerimizin olduğunu buradan ifade etmek istiyorum.
Eskiden Konya’ya Türkiye’nin tam merkezinde hatta dünyanın merkezinde derlerdi. Biliyorum galatı meşhur lakin söylemekte bir sakınca görmüyorum Türkiye’nin neresinden gidersen git Konya 6 saat diye bilinir söylenirdi. Teşbihte hata olmaz şimdi ise bölünmüş yollar, hızlı tren ile birlikte Türkiye'nin neresinden gidersen git Konya 2 saat oldu.
Geçmişte merhum Erbakan hocam daha sonra AK Parti eski genel başkanı cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan, Konya’ya ayrı bir önem vermiştir. Bu önemin Davutoğlu tarafından da devam ettirildiğini görmek beni bahtiyar etti. Bunun en büyük örneği ve kanıtı Sayın Davutoğlu’nun Konya’mızın güzide mahallelerinden Yaka Mahallesi’nde ikamet etmesidir. Yani, şehrimizin sakinlerinden bir başbakan. 40 yılı devirmiş bir siyasetçi olarak Konya’ya hizmet edenlerin şehrimizde ikamet etmelerini, halkla iç içe olmalarını canı gönülden istemişimdir.
Sayın cumhurbaşkanımız ve sayın başbakanımızdan Konya ile ilgili beklentilerimizi şöyle sıralayabiliriz.
Konya’nın Türkiye ve dünya genelinde bir cazibe merkezi olmasını temenni ediyoruz. Hz. Mevlana’nın yeterince dünyaya tanıtılamadığını, onun hak felsefesinden insanlığın yeterince istifade edemediğini görüyoruz. Bu konuda geniş çaplı bir çalışma yapılmasını mesela Mevlana’nın düşüncelerini, felsefesini onun hoşgörü, barış mesajlarını özel bir enstitü kurarak Konya’dan dünyaya ders olarak okutabiliriz. Sayın Davutoğlu hükümetine Mevlana hazretlerinin mesajlarını dünyaya ulaştırma noktasında çok büyük görevler düşmektedir.
Büyük Konya’ya yaraşacak şekilde uluslararası bir hava alanı, elektrikli otomobil veya otomobil fabrikası, askeri helikopter fabrikası, tank ve zırhlı araç fabrikası gibi ağır sanayilerinin açılmasını istiyoruz. Konya’mızın ayakkabı sektöründe dünya pazarlarına açılmasına, tarım sektöründe dünya ile rekabet edebilir hale gelmesine yardımcı olunmasını, güzel şehrimizde inanç turizminin geliştirilmesi için çalışmaların yapılmasını istiyoruz. Bu projelerin birçoğu merhum Erbakan hocamızın projeleri arasında yer almakta idi. Örneğin askeri silah sanayi, otomotiv sanayi, manevi bilimler üniversitesi gibi hayallere sığmayacak büyük projeler Erbakan hocamın çalışmalarındandır.
Değerli okuyucularım özellikle vurgulamak istediğim bir diğer konu ise Konya olarak siyasetçisiyle, bürokrasisiyle, sanayicisiyle, esnafıyla, basınıyla, sporuyla top yekûn Konya halkı seferber olmalı çok az şehre nasip olan başbakan şehri unvanına sahip çıkmalıdır.
Bu nimetlerin Konya olarak kıymetini bilmek durumundayız. Bu konuda son olarak Konyalı milletvekillerimizin özellikle de iktidar milletvekillerimizin üzerine düşen görevi yapması gerektiğini belirtmek istiyorum. Hükümet kendi üzerine düşeni yaparken, yukarıda saydığım kurum ve kuruluşlar da eskisi gibi bulundukları makamları ağırdan alarak, işgal ederek değil daha fazla çalışarak Konya’mızı şaha kaldırmalı diye düşünüyorum.
Aziz Konyalılar, böyle gelmiş böyle gider mantığıyla bir yere varılamaz. Bakın size bir başarı hikâyesi anlatmak istiyorum. Geçen hafta günlerimin büyük bölümünü Kayseri’de geçirdim. Kayseri Abdullah Gül'ün yani eski cumhurbaşkanımızın şehri. İnanır mısınız gelişmiş Avrupa şehri gibi mesela Paris gibi desem abartmış olmam herhalde. Sanayisiyle, yollarıyla, belediyesiyle çağ atlamış bir Kayseri buldum karşımda. Konya’mızın da çağ atlaması mümkün. Bu ileri çağı yakalayarak hatta çağın üzerine çıkarak bizler de insanlığa örnek olabiliriz.
Bu büyük ve zor görevi başta cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan ve başbakanımız Sayın Davutoğlu olmak üzere büyükşehir belediye başkanı Sayın Tahir Akyürek, Meram, Selçuklu, Karatay ve diğer belediye başkanlarının boynunun borcu bilmelerini temenni ederim. Konya her ne kadar büyükşehir ise de, yeni yerel yönetimler yasasından sonra Konya Anadolu’muzun tam da ortasında bir eyalet görevini fiilen yürütmektedir. Bu bilinçle çalışmalarımızı sürdürmek durumundayız.
Türkiye’nin Konya’nın kültürüne, bilimine, hoşgörüsüne, mesnevisine ve Konyalı başbakanının çalışmalarına dün olduğundan daha fazla ihtiyacı vardır. Başbakanımızdan ve hükümetimizden beklentilerimiz bunlardır. Bu beklentilerimize cevap verebilecek çalışmaları hükümetimizin liderlerinden, vilayetimizin görevlilerinden bekliyoruz ve başaracaklarını ümit ediyoruz.
Değerli okuyucularım, bugün sizlerle farklı bir konuda hasbihal ettik. Yeni Konya gazetesinde yazarlığımız sizlerden aldığımız güç ve kuvvetle Allah’ın izniyle tüm hızıyla devam etmektedir. Bana aziz milletimizle buluşma imkânı veren Anadolu Medya Grup (ANMEG) ve Yeni Konya gazetesi yetkililerine teşekkür ediyorum. Hayırlı bir hafta diliyorum, sağlıcakla kalın. Selam ve dua ile.
