Bilge Ve Akil Düşünce !!!

Değerli okuyucularım, Bu haftaki yazımızın konusu “Bilge ve Akil Düşünce” olacaktır. Ülkemizin bu çalkantılı döneminde maalesef yanlışlar doğruları fazlasıyla götürmektedir. Beyaz ile siyahın, doğru ile yanlışın birbirine karıştığı, haklının ve haksızın aynı kefeye konulduğu bu karanlık dönemde bilmeliyiz ki; bizleri aydınlığa ulaştıracak yeğene varlığımız, imanımızın ışığında bilge ve akil düşüncelerimiz olacaktır.
Düşünmek insanı diğer mahlûkatlardan ayıran en önemli özelliktir. Bundan kasıt boş ve faydasız düşüncenin dışında insanları dünya ve ahiret saadetine ulaştıracak olan bilge ve akil düşüncedir. Teşbihte hata olmasın düşünmek tek başına işe yarasaydı hindiler filozof olurdu. Müslüman bir toplum olarak bizler dinimizin emrettiği yasalar çerçevesinde bilge ve akil düşünceyle yükümlüyüzdür. "Sözü iki düşünüp bir söylemek" deyimi bunun en iyi tarifi olsa gerek.
İSLAMİYET BİLGE VE AKİL GÖRÜŞÜ EMRERMEKTEDİR
Aziz Okuyucular,Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim ve Peygamber efendimizin(s.a.v) hadisleri de Müslümanın her zaman akıl etmesini ve düşünmesini öğütlemektedir. Maksadımız doğru düşünceye ulaşmak olmalıdır. Zira doğru düşünceler bir araya gelerek doğru fikirleri oluştururlar, doğru fikirler de zihni doğru eylemlere yöneltir. Sonuçta ortaya mutlak doğruya ulaşan bir toplum çıkar.
Tam da bu noktada yaşı kemale ermiş biri olarak Milli Görüş hareketinde 40 yıldır edindiğimiz bilgi birikim ve tecrübeyle, merhum Erbakan hocamızdan aldığımız siyasi deneyim ve edep doğrultusunda bilge ve akil düşünce tarzına hizmet etmeye çalışıyorum. 77 milyonun kardeşliğini, birliğini savunmaya çalışıyorum.
SIRATI MÜSTAKİM'İ SAVUNMAK
Muhterem Okuyucularım,Bu vakitten sonra nereye koşuyorsun? diye sık sık soru soranlara bu satırlardan bir kez daha cevap vermek istiyorum. Bendenizin tek bir gayesi var o da Ruz-i Mahşer 'de üzerime yüklenecek hesabı verebilme gayretidir. Amacım ülkemizde ve dünyada yaşayan Müslümanların, hatta tüm insanlık âleminin yeniden ihyası için, tıpkı Hz. İbrahim’i cezalandırmak için Nemrut’un yaktığı ateşi ağzına aldığı bir damla suyla söndürmeye giden karınca misalidir. Kısacası bilge ve akil düşünce "Sırat-ı Müstakimi" savunmaya çalışmaktır. Bütün meclislerde bütün yazılarımda buna dikkat ediyorum ve bütün söylemlerimde buna özen göstermeye çalışıyorum.
MUTLAK DOĞRU KUR'AN VE SÜNNETTİR
Saygıdeğer Okuyucularım,Müslüman için doğru tektir. Helal ve haram bellidir. Bununla birlikte özellikle de son zamanlarda bazı cemaatler, tarikatlar, dini gruplar, siyasi yapılanmalar tek doğrularının kendileri olduğunu savunmaktadır. Farklı siyasi düşünceye sahip, farklı alanlarda yeterli bilgi ve birikime sahip insanlar kolaylıkla kendi düşüncelerinin mutlak doğru olduğunu söyleyebilmekte bununla da kalmayıp kendi düşüncelerinin dışındaki her şeyi inkâr etmekte ve yanlışlıkla itham etmektedir.Mutlak doğru kuran ve sünnettir başkada mutlak doğru yoktur.
LİDERLER YANILMAZ DEĞİLDİR
Sayın Okuyucularım,Günümüz Müslümanlarının, taklidi değil tahkiki imana sahip olabilmeleri için mensubu bulundukları hareketleri tek doğru olarak kabul etmemeli, sorgulayabilmeli , yanlışlarını görebilmeliler. Bunun için ille de İlahiyat Fakültesi ilmine sahip olmak gerekmez. Veysel Karani bir çobandı ama çoban olması onun doğru düşünmesine engel olmadı. Liderlerinin mutlak doğru olduğuna inanmak, onların yanılmazlığı, tartışılmazlığı, hesap vermez oluşları fikri terk edilmesi gereken bir düşünce tarzıdır. Tek doğrunun kendileri olduğu fikri yani tek adam yapısı zamanla bozulmalara ve kokuşmalara gidecektir.Nihayetinde  kısır bir döngü içerisine gireceklerdir nitekim giriyorlarda.
EN ŞEFFAF SORGULANABİLİR DİYANET
Burada en sorgulanabilir açık şeffaf olan, kimileri beğenmese de başbakanlığımıza bağlı diyanet teşkilatıdır. Denetleniyor ve hesap sorulabiliyor.Mevcut cemaatlere göre en şeffaf yapı diyanet diye biliriz.
  İşte tam da burada bilge ve akil düşünceyi savunan önderlere ne kadar da çok ihtiyacımız olduğun gerçeği kendini gösteriyor. Siyasi Liderlerimiz bu eleştirilere haksız dahi olsalar göğüs gerebiliyorlar. Bunun imanlarının ve düşüncelerinin sağlamlığından kaynaklandığını düşünüyorum. Hükümetimiz bu saldırılara boyun eğmemiş ve dimdik durmuştur. Bunlardan hareketle diyebiliriz ki aziz milletimiz bilge ve akil kimliğe sahip olan Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve Başbakanımız Davutoğlu’nun yanında durmuştur.
GAYEMİZ BİLGE VE AKİL DÜŞÜNCE'YE HİZMETTİR
Gayemiz dini, sosyal, siyasi ve iktisadi hayatımızı bilge ve akil düşüncelerle donatarak mutlak gerçek olan hak davamıza yakışan çalışmalar yapmaktır. Bugün bilge ve akil düşünceye ihtiyacımız dünden daha fazladır. Dünyalık bir hesabı olmayan yalnızca ve yalnızca Mevla’ya hesap vermeyi kendilerine ilke edinen; bilgisi, birikimi, kültürü ve düşüncesiyle yeni Türkiye’mizin gelişimine katkı sağlayacak olan insanlara ihtiyacımız vardır.
SEVELİM SEVİLELİM
Bizlerde bu sürece katkıda bulunmak amacıyla sosyal medya üzerinden Bilge ve Akil Düşünce adı altında bir grup ve sayfa kurduk. Bilge ve akil düşünce çerçevesinde herkes düşüncesini bu platformlarda paylaşabilir.
Son olarak akl-ı selim ile düşünen bilge ve akil görüşü savunan insanlar ile diğer düşüncelere sahip insanların keskin çizgilerle ayrıldığı bir ortamda gelin birlik olalım, bir olalım, iri olalım, işi kolay kılalım, sevelim sevilelim bu dünya kimseye kalmaz, diyerek bu haftaki yazıma son veriyorum. Haftaya yeniden buluşmak ümidi ve temennisiyle sizleri Allah'a(cc) emanet ediyorum. Sağlıcakla kalın.


Yazarın Diğer Yazıları