Günlerdir bunun hesabını Milli Görüş içerisinde görev yapan ve çok az bir sayıda grup olan arkadaşlara vermeye çalışıyorum. Bence bu arkadaşlarımızın bana böyle bir soru sorma yerine partinin başındaki abilere sorması daha uygun olur.Arkadaşlar!Ülkemiz tarihte hiç olmadığı kadar fitne- fesat ,kin ve nefret odakları ile çevrilmiş durumdadır ve önünde hayati öneme sahip bir seçim vardır.Tarihinde ilk defa bir Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilecektir ancak hepsinin yönü birbirinden farklı tam 3 aday vardır .Böylesi bir ortamda izlenecek siyaset nasıl olacaktır. Bu üç adayın içerisinde içimizden inkişaf etmiş; aynı zamanda susuz kalmış, her bir tarafı çöp yığınları içerisinde güzelim şehir İstanbul’un Büyükşehir Belediye Başkanlığını yapmış olan halende Milli Görüşün düşüncelerini hakikaten inandığım bir şekilde gönlünde taşıyan,merhum Erbakan hocamızın arzu edipte yapamadıklarını yapan ;en önemli idealimiz olan İmam Hatip Liselerini birden bine çıkartan kapatılan Kur'an Kurslarının önünü açan,”öz yurdunda garip, öz vatanında parya”muamelesi gören yavrularımızın, başörtüsüyle okullarına -üniversiteye rahatça girmelerini sağlayan, memure kardeşlerimizin başını açmadan masasına oturmasını, ayrıca okullara iki cihan serveri Hazret-i Peygamber Efendimizin hayatını koyarak ders olarak okutulmasını sağlayan, okullara Kuran-ı Kerim dersi koyan bir cumhurbaşkanı adayına siz niçin bize oy verdirmeyerek biz milli görüşçüleri vebale soktunuz ve mani oldunuz ? Bu sorgulanmıyor. Niçin Tayyip Erdoğan'a oy verildi? Biz Milli Görüş hareketi olarak bir karar aldık ona niye uymadınız ?Sen bizim kararımıza niye uymadın? Genel merkez tarafından hiçbir adaya oy verilmeyecek denildiği halde sen taraf belirttin oy verdin?Niçin çıktın televizyonlarda basında ve yayında halkı etkiyebileceğin her yerde,Milli Görüşçüler in Cumhurbaşkanı adayı olmadığı halde üç adayın içerisinden içimizden çıkmış olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a oy verdin ? Kardeşlerim ben önceleri defalarca bunu ifade ettim ancak anlamakta zorluk çeken kardeşlerimiz için bunu tekrar bir anlatma ihtiyacı duydum. Eski bakanlardan( muhterem hocamızın sağ kolu) kapatılan Fazilet Partimizin genel başkanı Sayın Recai Kutan abimizin değerli kararına tabi oldum. Recai Kutan beyin Tayyip Erdoğan beyin yanında yer almasından dolayı bunun bir hikmeti olduğuna inancımdan dolayı bende değerli abime tabi oldum. Erbakan hocamız ile onun en büyük mirasçısı konumunda olan Recai Kutan beyle Kutlu yolculuğumuz devam ederken MSP döneminde hocam bizlerden biat alırken Recai Kutan vasıtasıyla almıştı biati. Bundan dolayı ben kararımı verirken Recai Kutan'ı bilirim.O zaman bende size soruyorum hocamın en güvendiği Recai Kutan beye siz niye tabi olmadınız? Lütfen cevabını verin ama sizin verecek cevabınız yok ki ,veremezsiniz de çünkü kısır bir döngü içerisindesiniz ve akıl tutulması yaşıyorsunuz.Lütfen siz önce Milli Görüşün Partisi'ni büyütün, geliştirin atak yapsın partimiz bizde hepimiz nefer olarak çalışalım olmaz mı? 40 yılını bu hareketin içerisinde geçirmiş olan bir insan olarak kendi camiamızı aydınlatmak onları hakka adalete doğruya sevketmek benim öncelikli görevimdir. Vicdanımın sesini Recai Kutan'a vererek aklımı dinledim, mantığım ve 40 yıllık birikimim beni harekete geçirdi ve olay bu şekilde gelişti. İnanın kimseden emir almadım, almamda emir alma dönemimiz geride kaldı.Seçim atmosferinde heyecan devam ederken birde baktım sayın Kamalak kararını açıklıyor ve diyorki: Üç adayı da inceledik Milli görüş hareketi üç adayın içerisinde hiçbiri Milli Görüş’ün ilke ve prensiplerine uymuyorlar bu gerekçe ile hiçbir adaya oy vermeyeceklerini söyledi. Hepsinin birbirinden farkı yok onun için oy vermeyeceğiz”dedi. Bunu duyar duymaz tarihin ve milletimizin bize yüklediği sorumluluklar tek başıma hareket edemeyeceğimi anladım ve hemen hiçbir ak partili kardeşimle görüşmeden (onlara danışmadan kimseden emir almadan onlarda bana emir veremez) çalışmaya başladım. Sonuçta Milli Görüş camiasının büyük bölümünü milletin adayı olan ve benim de yıllarca dava arkadaşlığı yaptığım Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a oy vermelerini sağladım. Şimdi aklıselim ile bir baktığımızda şunu görürüz. Milli Görüş çerçevesinde yer alan Saadet Partisi tıkanmıştır ve savunduğu davaları ilkelerin haklı olmasına rağmen kısır bir döngü içerisine girmiştir. Değerli dostlar Saadet Partisi genel merkez deki büyüklerimizin ve abilerimizin dünyayı, toplumu siyaseti ve sosyal dokuyu yeterince okuyamadığını düşünüyorum .Son zamanlardaki duruşumu eleştirenler, bence MEHMET SÖZER niçin Recep Tayyip Erdoğan'a oy verdi? Bunun araştırmasını yapacaklarına, acaba bu millet bize neden oy vermiyor neden halk desteği yüzde birler ikiler bandında geziyor, işte bunu kendilerine sorsunlar. Size şunu da ifade edeyim eğer siz halkın çoğunluğunun benimsediği bir lider olan Recep Tayyip Erdoğan’a, üstelik yüzde 52 oy almış bir partiye;bir Müslüman’a yakışmayacak derecede eleştiri sınırlarını aşarak hakaret ediyor ve de yüzde 52’nin yanıldığını söylüyorsanız bulunduğunuz konumu tekrar akl-ı selim ile istişareler yaparak ve kendinizi özeleştiriye tabi tutarak değerlendirmenizi tavsiye ederim .Birde kendi fikirlerinizi tüm milli görüş camiasının fikriymiş gibi aksettirmemenizi tavsiye ederim.
SİYONİST İSRAİLİN MESCİDİ AKSA BASKINI
Siyonist israil yine Ortadoğu’yu Kana bulamaya Müslümanların İslam Ümmetinin gazabına dolayısıyla Mevlanın Gazabını üzerine çekmeye devam ediyor. Hafta içerisinde İslam dünyasının ilk Kıblesi olan Mescidi Aksaya baskın yaparak orada bulunan Müslümanları darp, silah, sis bombası, el bombası daha akla hayale gelmedik terör saldırıları yaparak İslam dünyasının öfke ve nefretini üzerine çekmeye devam ediyor. Merhum Erbakan Hocamız "siyonistler nasihattan anlamaz güçten anlar". Ben'ce bunları dikkate alarak sayın Hükümet yetkilileri israil'le olan tüm diplomatik, ticari, siyasi ilişkilerini kesmeseli. Şu anda İslam Ümmetinin fiili lideri olan Türkiye'den onun Devlet başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dan beklemektedir. güçlü bir liderin bunu yapabileceğine inancım tamamdır. derler ya susma sustukça sıra sana gelecek. siyonistlerin vaat edilmiş toprakları Nil ile Fırat arasıdır. Filistin'in Gazze'nin Mescid-i Aksa’nın düşmanı benimde düşmanımdır. onların dostu benimde dostumdur. bütün İslam dünyasının İslam birliğini kurma zamanı geldi hatta geçmek üzeredir. Başbakanımız Cumhurbaşkanımızın önderliğinde İslam birliği mutlaka kurulmalıdır..Merhum Erbakan Hocamız D8’leri kurarak İslâm Birliğinin fiili olarak temellerini zaten önceden atmıştı. Ümmete geçmiş olsun,Filistin’e maddi manevi desteğimizin tam olduğunu bir kere daha vurgulamak isterim.haftaya pazartesi günü tekrar görüşebilmek ümidi ile kalın sağlıcakla selam ve dua.
