YAZIK!

Kupanın son şampiyonu evinde elde ettiği küçük bir avantaja sarılıp bir üst tura geçmek için Trabzon'daydı. Bu küçük avantajı daha büyütebileceği oyun organizasyonları içinde sahada hareket ederek çeyrek finale çıkmanın hesapları ile mücadele edecekti elbette.

24. dakikada Ömer Ali rakip iki stoperin ve kalecinin uyumalarını fırsata çevirerek golü atıp gerçek bir avantaj elde edilmesini sağlıyordu.

Trabzonspor'un verimsiz, sonuç alamayan futbolu vardı sahada. Bunda ilk maçın skorunun etkisi de vardır muhakkak ama sahaya çok doğru yerleşen, bloklar oluşturarak oyunun dar alanda oynanmasını sağlayan ve stratejisini çok doğru kuran Konyaspor'un çok daha etkili olduğunu belirtmek gerekir. Gol pozisyonu oluşturmada etkisiz kalan Trabzonspor'un atakları uzaktan atılan etkisiz şutlarla son buldu genellikle.

Trabzonspor'u sadece ikinci yarının ilk 15 dakikasında etkili olduğunu, birde attıkları gol dakikalarında etkili olduğunu söyleyebiliriz. Bu dakikaları da Abdulkadir'in istekli ve verimli oyununa bağlamak mümkün…

Konyaspor 1-1 berabere kalarak yoluna devam edecek. Kupa şampiyonluğunun hakkını da vermiş oluyor böylece. Fakat oynanan sadece bir maç mıydı? Ve maç sadece 90 dakika mı oynandı?

Yayıncı kuruluşun kardeşlerinden bir gazete daha ilk maçın sonunda "fırtına turu Trabzon'a bıraktı” manşeti ile Konyaspor'u küçümsemesi vardı. Böyle bir manşetle niyetleri neydi bilemem ama bu manşetin Konyaspor'u küçümsemediğini düşünmek gülünç olur sanırım.

Yine ayak kırmasınlar ha! Espirilerinin gerçeğe dönüşmüş olmasının kıyısından dönülen bir maçtı. Söyleyin o felsefeciye bir suda iki kere yıkanma ihtimalinin olduğunu ispat etmeye çalışan Trabzonspor'dan haberi olsun. Durica'nın Traore'ye yaptığı hareketin hemen hemen kopyası bir hareketi Kamil Ahmet, Vedat Bora'ya yapıyordu.

Futbolcular farklı, hakem farklı, hareket tıpa tıp aynı ama hakemin zihniyeti yine aynı. Konyaspor'un ligdeki kötü gidişinin fitilini ateşleyen hakem zihniyeti. Buna kırmızı vermeyenin alnını karışlarım türünden bir harekete yine sarı kart… Düşünüyorum… Bu hareketin aynısı Konyaspor'a tekrar yapılsa yine kırmızı göstermeyecekler. Düşünmeye devam ediyorum… Konyaspor'un olmadığı maçta çok aynı harekete rahat kırmızı kart gösterirler.

Hakemin önceki maçlarından da yola çıkarak Konyaspor'a karşı art niyetli olabileceğini düşündüğüm bir hakemdi. Daha maçın başlarında Ömer Ali'ye Uğur'un yaptığı penaltıyı görmeyen, Kucka'nın art niyetli hareketlerini görmezden gelip gerekli kartları çıkarmayan hakem, Trabzonsporlu futbolcunun bir orta saha mücadelesinde hiç temas almadan, kendi kendine düşmesine hem faul hem Ali Çamdalı'na sarı kart göstermesi nasıl bir hakem ölçüsüdür, nasıl bir adalet ölçüsüdür anlamak mümkün değil…

Sadece hakemle kalmıyor. Sezon başından beri Konyaspor'u kötülemekte ve Konyaspor ile ilgili talihsizlikleri köpürtmekte pek iştahlı bir yayın kuruluşu var. Trabzonlu bir yorumcu ile çıkmış maça spiker. Hani şu Traore'nin sakatlanmasını "Kasıt nedir?” yazısı ile aklamaya çalışan şahsiyet. Ömer Ali'nin penaltısını görmedi, art niyetli Kucka'ya hiç değinmedi, Ali Çamdalı'nın temas etmediği halde sarı kart görmesine ses etmedi, Trabzonspor'a penaltı aradı, kırık şüphesiyle oyundan alınacak kadar sert harekete maruz kalan Vedat için temas yok zaman geçirmek için yapıyor diyerek Vedat'ı karaktersizleşmekten geri kalmadı. Görmemişim deyip özür diledi. Bu kadar tutarsızlığa rağmen bize inanmak düşer. Ama Kamil Ahmet'in de bir "Kasıt Nedir?” yazısına ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Yazık!

Konyaspor sahipsiz… Konyaspor çok basitçe harcanıveriyor… Konyaspor'a Konyalılar, Konyasporlu olduğunu söyleyenler de sahip çıkmıyor. O yorumcunun arkadaşı Konyaspor biçim biçim biçilirken sosyal medya hesabından arkadaşının özür dilediğini paylaşarak arkadaşını kurtarma derdine düşüyor… Yazık!

Traore'nin ayağını kırdınız kaç maç oynamadı. Vedat'ı sakatladınız, ayağı kırılmanın ucundan döndü artık kaç maç oynamayacak. Bu iki futbolcu da pazar günü oynanacak Konyaspor- Trabzonspor maçında da oynayamayacak. B-Trabzonsporlu yöneticilere bir öneri ismini Konyaspor'un belirlediği iki futbolcunuzu bu maçta oynatmayın… Olmayacağını biliyorum. Benim önerim de yersizdi zaten… Dayanamayıp önerdim işte…

Son söz: Sen ne büyükmüşsün be Konyaspor!

Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları