31 Aralık’ta ne Hz.İsa doğdu, ne Mekke fethedildi

Peki, o zaman 31 Aralık'ta ne oldu? 

Kim neyi, niye kutluyor? 

Anlatayım.

Hazreti İsa'nın ne zaman doğduğu ile ilgili Hristiyanların elinde net bir bilgi yok.  Farklı tarihlerde doğduğu ile ilgili rivayetler var. Her mezhebin doğum tarihi ile ilgili birbirleriyle örtüşmeyen görüş ve düşünceleri var. En geniş aralıkla,   Hristiyan Dünya'da 24 Aralık ile 6 Ocak tarihleri arasında Hazreti İsa'nın doğmuş olabileceğine inanılıyor.  

Hristiyanlar ortasını bularak 31 Aralık'ı Hz.İsa'nın doğum günü olarak kutluyorlar. Her yıl bayram namazlarını ayrı tarihlerde kılan İslam Âlemi'ne kapak olacak bir durum bu… 

Gelelim Mekke'ni fethine…

Mekke 31 Aralık'ta fethedilmedi. 

Mekke'nin fetih tarihi 11 Ocak 630 (Hicri 20 Ramazan 8)

Peki, bir kesim neden 31 Aralık'ta Mekke'ni Fethi'ni kutluyor? 

Mekke'nin fetih kutlamaları istenilen gün ve tarihte yapılabilir. Buna itirazımız yok. İsteyen 31 Aralık'ta yapar, isteyen 11 Ocak'ta, isteyen başka bir tarihte… 

Ancak asıl yapılmak istenen Mekke'nin Fethi'nden ziyade 31 Aralık'a alternatif bir etkinlik bulmak. İşte ben burasına karşıyım. Kızıyorum. 

Tabi bu etkinliği yapanlar iyi niyetle yapıyor.  Ona bir şey demiyorum. Daha ilk gün bu etkinliğin yapılmasına karar verenlerin, onu gelenekselleştirenlerin ve günümüzde tatbik edenlerin iyi niyetinden şüphemiz yok.  Amaçları, Müslüman gençleri o günün rezil eğlencelerinden alıkoyup, hayırlı bir etkinliğe yönlendirmek. Amenna. Ama ben her şeye rağmen yanlış buluyorum. 

Yılbaşı etkinlikleri bir Hristiyan geleneği. Tasvip etmiyoruz ama yapacağımız bir şey de yok. Nasıl ki diğer birçok yanlışlarını tasvip etmediğimiz gibi… Tutup da her birinin karşısına ayrı bir etkinlik mi koyacağız? Bu mümkün mü? 

31 Aralık'ı bizim tasvip etmediğimiz şekilde kutlayan bir Müslüman kesim de var, tüm dünya coğrafyasında… Maalesef. Bu kesimi alıp 31 Mart'ta Mekke'nin Fethi etkinliklerine getirmemiz mümkün mü? Değil. O zaman geriye kim kalıyor?  Şuurlu gençlik. Şuurlu gençlik için ise Mekke'nin Fethi'ni 11 Ocak'tan 31 Ocak'a kaydırmak doğru değil. 

Gelin, Mekke'nin Fethi'ni 11   Ocak'ta kutlayalım. 

Peki, 31 Aralık saçmalığı için hiçbir şey yapmayalım mı? Hayır yapalım. Müslümanların bu rezil eğlencelere katılmamaları için elimizden ne geliyorsa onu yapalım. 

Mesela AGD ve MGV'nin bu yılki etkinliği anlamlı… Bu yılki etkinlikleri ‘Filistin-Kudüs' dolayısıyla ‘Gazze Soykırımı' temasıyla düzenleniyor. Bu haline ben de ‘evet' diyorum.  Bundan yola çıkarak bir teklifte bulunuyorum.

Gelin 31 Aralık'ta Mekke'nin Fethi'ni kutlamayalım. Her 31 Aralık'ta ; " Ey iman edenler! Yahudileri ve Hristiyanları veli edinmeyin. Onlar birbirlerinin velileridir. Sizden kim onları dost edinirse şüphesiz o da onlardandır. Allah zalimler topluluğunu hidayete erdirmez.” (Maide 51) ayeti ile "Yahudi ve Hristiyanlara benzemeyiniz.(Tirmizi) Kim bir kavme benzerse, onlardan olur (Ebu Davut)” şeklindeki Peygamber Efendimizin hadisleri ışığında programlar düzenleyelim. O programlarda açık bir şekilde 31 Aralık'ta yapılan eğlence ve benzeri etkinliklere katılmanın doğru olmadığını anlatalım. Ve yine bu yıl olduğu gibi, (Gazze) varsa o döneme ait Müslümanların bir sıkıntısı, onu gündeme getirelim. 

Ama tutup da 31 Aralık'ta Mekke'nin fethini kutlamayalım. Madem fetih kutlamalarındaki amacımızın Müslümanları yılbaşı rezilliklerinden alıkoymak, o vakit bunu açık edelim. Neyi, kimden, niye saklıyoruz ki? Herkes zaten neyin ne olduğunu bilmiyor mu? 


Yazarın Diğer Yazıları