YÜZYIL ÖNCE, YÜZYIL SONRA

Yeni Türkiye Cumhuriyeti Devleti yüzüncü yaşını kutluyor. Bugün yüz diyoruz, yarın ikinci yüzyıldan gün alacağız. Nice devletler var, yüz yıl sürmeden tarihin tozlu raflarına kalktılar. Nice devletler var, yüzlerce yıl ayaktalar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti yeni bir devlet olarak her ne kadar yüz yaşına bastıysa da, millet olarak bugün sadece yüzüncü değil, bininci değil, binlerce yıllık bir devlet varlığının sembolik, tarihsel bir miladını kutluyoruz.

Dünya tarihinin en çok devlet kuran milletiyiz belki de. Tarihçilerin bu konuyla ilgili olarak iyi bir çalışma yapması gerekiyor. Aslında tarihten bu yana 16 tane Türk devletinin kurulduğu söylenir ve Cumhurbaşkanlığı Forsun'da bu devletleri temsilen 16 yıldız bulunur. Ancak bu 16 sayısı, belirli büyüklükteki devlet sayısını temsil eder. Daha nice 16 devlet kuruldu ki onların birçoğunun ismini biz biliyoruz.

Yüz yıl önce yine bu milletin kurduğu dönemin dünya medeniyetini elinde tutan en büyük devleti olan Osmanlı Devleti şanla şerefle tarihteki yerini alırken onun yerini Türkiye Cumhuriyeti Devleti aldı. Aslında devlet yok olmadı, ezelden ebede var olan devletin ismi ve yönetim şekli değişti. Yani biz aslında devletimizin 100. yılını değil Cumhuriyetimizin 100. yılını kutluyoruz. Bizim devletimiz kökleri ta milattan önceye varan bir devlettir. Asya Hun Devleti'nin kuruluş tarihi milattan önce 220'lere dayandırılır. Kuvvetle muhtemeldir ki bundan daha öncesi de vardır.

Millet olarak bundan 100 yıl önce Birinci Cihan Harbi'nin zorunlu mağlubiyetine uğrayan bir devleti konumunda varlığını neredeyse kaybedecek bir düzeye gelmiş idik. İşte küllerinden yeniden doğmak olarak adlandırılabilecek bir kahramanlık gösteren bu millet o köklerinin üzerinde yeniden filizlendi. O köklerin tohumlarını Anadolu Selçukluları ta Orta Asya'dan devşirerek getirmiş, o tohum Ertuğrul Bey ve Osman Gazi tarafında Söğüt'e dikilmişti. Büyüyen Çınar'ın dalları 3 kıtaya yayıldı ve Osmanlı Devleti 3 kıtada at koşturan tarihin gördüğü en büyük devletlerden biri ve en büyük medeniyetlerden biri haline geldi. Adaletle dünyaya yön verdiler ama onların da sayılı günleri yüz yıl önce tükendi.

Şimdi o köklerin üzerinde filizlenen bu cumhuriyeti daha da büyütmek, küresel bir güç haline getirmek ve bozulan dünya adaletine yön vermek bizim elimizde. İnşallah bunu başaracağız. İkinci yüzyıla merhaba derken yeni yüzyılın bizim yüzyılımız olacağından kuşku duymuyoruz.


Yazarın Diğer Yazıları