Artık yeter…!

İddia ediyorum. Birçok mal ve hizmetin fiyatı gerçek fiyat değil. Piyasada olması gereken fiyatların üzerinde oluşan köpüğü almanın vakti geldi.

Ülkede enflasyon var diye herkes kafasına göre artış yaptı, yapıyor.

Anlamak mümkün değil.

Bakın işte enflasyon düştü düşüyor.

Yok, dolar artıyormuş, euro yükseliyormuş, altın uçuyormuş.

Aylardır hepsi yerli yerinde duruyor.

Yok, akaryakıt fiyatı iki katına çıkmış, maliyetler değişmiş.

E, düştü-düşüyor. 30 liralara kadar yükselen mazot ve benzin şimdilerde 20 TL civarına geriledi.

Yok, enerji fiyatı katlanmış.

Hadi oradan! Hükümet doğalgazı da elektriği düşürdü-düşürüyor.

Peki, siz neden düşürmüyorsunuz?

Tamam, bir süre bazı mağduriyetler yaşandı. Ani yükselişler oldu, işveren-esnaf-özellikle küçük ölçekli işletmeler sıkıntı çekti. Bir miktar da özveride bulunuldu. Bulunanlardan Allah razı olsun.

Ancak 2021 Aralık ayı ile başlayan, Rusya-Ukrayna savaşı ile zirveye ulaşan fiyatları yükseltme yarışını sonlandırmanın zamanı geldi artık.

Ayıp ya hu…!

Bu yazıyı niye mi yazdım?

Kontv'de giren bir haber üzerine…

Bir restoran fiyatları yüzde 50 düşürmüş.

Helal olsun adama.

Belli ki helal süt emmiş ve helalinden kazanmak derdinde…

Belli ki devletini, milletini seviyor…

Belli ki duyarlı bir vatandaş…

Bunu yapmayanlar için aksini söylemiyorum. Bana yakışmaz. Bu şehirde, bu ülkede yaşayan herkese saygım var. İşadamı olup da üretim yapan, istihdam oluşturanlara ise daha fazladır saygım…

Ancak enflasyon kaygısının oluşturduğu karambolden kurtarmak lazım ülkeyi… Bu görev sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yahut hükümetin değil. Herkesin görevi.

Pandemi vardı. Bitti… Rusya Ukrayna savaşının doğalgaz, akaryakıt ve bazı tarım ürünlerine etkisi nispeten azaldı. Azalmaya devam ediyor. Tüm dünyaya nefes aldıran hamleyi de Erdoğan yaptı. Ukrayna tarım ürünlerinin dünya piyasalarına sevki onun sayesinde gerçekleşti.

Bizim de Cumhurbaşkanına biraz yardımcı olmamız gerekmez mi?

Bazı marketler ürün fiyatlarını sabitledi. Bazı mal ve hizmetlerde düşüşler de yaşanıyor.

Biri bana izah etsin.

Ortalama 100 gr et ile hazırlanan yemekler restoranlarda neden 150-200 liraya satılıyor. Etin kilosu o kadar ya…! El insaf…!

Tabi maliyetler sadece gıda maliyetleri değil. Ciddi bir sorunumuz var. Restoran sahipleri lüks mekânlar oluşturmada birbiri ile yarışıyor. Birisi övünerek bana dekorasyonunu yenilediği restoranına 7 milyon TL harcadığını söyledi. Ne diyeceğimi bilemedim.

Vatandaşı da uyarmak gerekir. Ben dahil…

Be kardeşim gittiğin restorana lüks mekanı, pahalı iç dekorasyonu için mi gidiyorsun? Masayı-sandalyeyi-perdeyi-ışıkları-parkeleri-faysları mı yiyeceksin, yoksa lezzeti ve hizmeti için mi orayı tercih ediyorsun.

Artık bu çılgınlıklardan vaz geçmek gerekiyor.

Yazının bu cümlesini okurken bazılarınızın ban kızdığını bazılarınızın ise hayıflandığını, hak verdiğini tahmin edebiliyorum. Ve hatta bana ‘öyle diyorsun ama restoranlar-kafeler dolu, demek ki talep var' dediğinizi duyar gibiyim.

Tek kelime. HAKLISINIZ.

Anlamıyorum. Gerçekten anlayamıyorum.

Anlayan varsa beri gelsin. Bana da anlatsın.

Ve diyorum ki, ARTIK YETER.

Bu kadar lüks yeter. Bu kadar anlamsız harcama yeter. Bu kadar fiyat artışı yeter.

Enflasyon ateşine odun taşıyanlardan olmayalım.

Biraz biz de destek verelim hükümete... Bizim halimiz vaktimiz yerinde olabilir. İyi para da kazanıyor olabiliriz. Ama…

Dar gelirli insanlar var bu ülkede. İstediğine ulaşamayan, ihtiyacını karşılayamayan, sıkıntıda olan…

Şu kendiliğinden oluşan anlamsız fiyat artışı köpüğüne bir son verelim.

Köpük silinsin ki dengeler otursun. Köpük silinsin ki gelir-gider adaleti oluşsun. Köpük silinsin ki kazançlar bereketlensin.