Uzlaşı kültüründen uzak bir toplumuz. Tek doğruya inanırız. Kendi doğrumuz. Diğerleri külliyen yanlıştır. Onlara tahammülümüz dahi yoktur.
Bunu son kez siyasette gördük. Düğümlenen siyaset bilmecesini çözmek için kilit konumdaki MHP, farkında olduğu gücünü “uzlaşmak” için değil, rakibini köşeye sıkıştırmak için kullandı. Hâlbuki Devlet’in âli menfaatleri ortak bir paydada buluşmayı gerektiriyordu.
Bahçeli deneyimli bir siyasetçi. Mevcut siyasi parti genel başkanları arasında hem yaşça hem de deneyim itibariyle en kıdemlisi. Merhum Türkeş’in 4 Nisan 1997 tarihinde vefatı üzerine genel başkan seçildiği 6 Temmuz 1997 tarihinden bu tarafa 18 yılı aşkın süredir genel başkan.
Şimdi herkes aynı soruyu soruyor. “Bahçeli neden böyle yaptı. Bahçeli’nin hesabı ne?
MHP’ye oy versin vermesin herkesin aklında “devlet sıkıntıya girdiğinde imdada koşan bir Devlet Bahçeli” profili var. Vatandaşlar dünkü görüşme sonrasındaki sonucu zihinlerindeki Bahçeli profiliyle bağdaştıramıyor herhalde…
İşte Bahçeli’nin hesabı.
MHP’nin Meclis başkanı seçimindeki tutumu eleştiri konusu olmuştu. Bazıları MHP’yi Ak Parti’nin koltuk değneği olmakla suçlamıştı. Bahçeli son kararıyla bu eleştirileri bertaraf etme amacında.
Elbette Bahçeli’nin tek hesabı bu değil. Asıl hesap başka.
Bahçeli 7 Haziran seçimlerinden bu tarafa milletin kendilerine Ana Muhalefet görevi verdiğini savunuyordu. Tabii ki bunun gerçeklerle ilgisi yoktu. Oranlara göre Ana Muhalefet Partisi herkesin bildiği gibi CHP’ydi.
Şimdi hem erken seçim, hem seçim hükümeti hem de koalisyon seçeneklerini reddederek Ana Muhalefet koltuğuna oturmak istiyor.
Nasıl mı olacak?
Kuvvetle muhtemeldir ki, tüm koalisyon seçenekleri ortadan kalktığından dolayı süreç tamamlandığında Cumhurbaşkanı TBMM başkanı ile görüşerek seçim hükümeti kurduracak. Bahçeli seçim hükümetinde bulunmayacaklarını bildirdiğinden dolayı kurulan seçim hükümetinde Ak Parti, CHP ve HDP bulunacak. İşte işin tam burasında Bahçeli’nin eline muhteşem bir argüman geçecek.
Bahçeli ilk günden buyana terörle aynı kefeye koyduğu HDP ile hükümet kuran Ak Parti ve CHP’yi yerden yere vuracak. Mecliste ana muhalefet ve muhalefet olarak kalan tek parti MHP olduğundan dolayı eline büyük bir koz geçirecek ve iki partiyi terör örgütüyle eş tuttuğu HDP’yi hükümete sokmakla suçlayacak.
Bahçeli’nin bu hesabı tutar mı? Vatandaşlar HDP’nin hükümete girmesinin gerçek müsebbibinin MHP olduğunu düşünmezler mi bilmem. Ama Bahçeli’nin büyük hesabının bu olduğunu düşünüyorum.
Ha bir de….
Tabii seçim hükümeti kolay değil. Düşünün bir; aynı hükümette hem Ak Parti hem CHP ve hele hele hem de HDP bulunacak. Bu hükümet kısa süreli de olsa ülkeyi yönetecek. Hükümetin çalışmasında ve icraatlarında büyük sıkıntılar çıkabilecek. Mesela hükümet kurulurken Milli Savunma Bakanlığı HDP’ye, Dışişleri Bakanlığı CHP’ye düşerse ne olacak? Bahçeli kafasında olası tüm bu senaryoları kurguluyor. Ve ana muhalefet olarak ALAYINI haklamak için eline büyük fırsatlar geçebileceğini tahmin ediyor.
Bahçeli’nin başka hesapları da vardır elbette. Bizim aklımıza gelenler bunlar.
Başkalarının hesapları yok mu?
Mesela;
Davutoğlu’nun hesabı,
Erdoğan’ın hesabı,
Ve hepsinden ötesi Allah’ın hesabı gibi.
