Bir İstifanın Ardından

Konya'da siyaset hareketli.

Her dört kişiden üçünün AK Partili olduğu kentte, hem Konya'nın hem AK Parti'nin 2019'un kadroları oluşturuluyor. O kadrolar AK Parti'yi 2019'a, Konya ve Türkiye'yi ise 2023'e taşıyacak.

Onun için de, seçici heyete büyük sorumluluk düşüyor. Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Harun Karaca, hafta sonu Konya'daydı ve jet hızıyla bir temayül gerçekleştirildi. Yine hemşehrimiz Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Sorgun'da bu önemli süreçte teşkilatı ve Konya'yı yalnız bırakmadı. Kulağımıza gelen bilgilere göre 60 civarında kişi dinlendi. Bunlardan 20'si il başkanlığı için bir niyetinin olmadığını, 40'ı ise görev verilmesi halinde talipli olabileceğini bildirdi. Buradan çıkan sonuçlar değerlendirilecek. Son noktayı Reis koyacak. Şimdiden hayırlı olsun.

Gelelim, eski il başkanı Musa Arat ve yönetimin istifa meselesine. Dünkü yazımızda süreci olduğu gibi yazdık. Yazarken de kafamızdan bir şey uydurmadık. Bizatihi partinin yetkili kişi ve organları tarafından kamuoyuna basın yoluyla yapılan açıklamaları baz aldık.

Dedik ki,

Önce Sayın Cumhurbaşkanımız, Teşkilatlardan sorumlu AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş'ı aradı ve Konya İl Başkanının istifasını istedi. Ardından da, Ataş, Musa Arat'a Cumhurbaşkanımızın talimatını iletti. Arat'da aynı gün yönetimle birlikte istifasını verdi. Arat, yönetime, "sizin de istifanız istendi” dedi.

Ancak, Genel Merkez sadece Arat'ın istifasını istediğini bildirerek, yönetimin istifasını kabul etmedi.

Bunun böyle olduğunu, basının huzurunda bizatihi Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Harun Karaca söyledi. Dinleyenler belli, kayıtlar mevcut.

Yazımda durumu aynen böyle belirttim. Fakat, eski il başkanı Musa Arat, mesaj yoluyla vebal bırakarak durumun böyle olmadığını, iddia etti. Arat; Mustafa Ataş'ın hem kendisinin hem de yönetimin istifasını istediğini iddia ediyor.

Arat'ın iddiasına saygım var. Bize yanlış bilgi vermek yakışmaz. Köşemde, bunu aynen aktaracağımı ifade ettim. Fakat, Arat, yönetime yazdığı veda mahiyetindeki yazıda ise kendisiyle çelişiyor.

Oradaki yazıda, olay patlak verdikten sonra Mustafa Ataş'ı aradığını, yönetimin istifasını isteyip istemediği konusunda Ataş ile konuştuğunu yazmış. Ataş, "yönetimin istifasını istemedim” demiş. Arat, bu konuşmada Ataş'a bazı şeyler hatırlattığını, Ataş'ın bunun üzerine "istifaları topla ama işleme koyma” dediğini belirtmiş.

Arat'ın yönetime yazdığı 9 maddelik yazının 2. maddesinde aynen bunlar geçiyor. Arat'ın tüm yönetime gönderdiği bu yazıda dahi, Ataş'ın kendisine"ben yönetimin istifalarını istemedim” dediği ortadayken, Arat'ın beni "iftira” etmekle suçlamasına doğrusu hiçbir anlam veremedim. Bu arada eğer sıra "iftira” konusuna gelecekse, konuşulacak çok şey olduğunu da, Musa Bey'e hatırlatmak isterim.

Biz doğruları yazdık. Kimin doğruları söylemediğine bırakalım kamuoyu karar versin.


Yazarın Diğer Yazıları