ERDOĞAN’IN KURTLARLA DANSI

“Sultan II. Abdülhamid 33 yıl boyunca etrafı "kurtlar"la çevrili bir ülkeyi sağ salim sahile çıkarmanın mücadelesini verdi. Hasta Adam'ın mirasının paylaşılması konusu 1850'lerde gündeme gelmişti. 1878'de Rusya karşısındaki ağır yenilgimiz, emperyalizmin iştahını kabartmıştı ve Türkiye'de darbe üstüne darbe yapılıyordu. Önce Sultan Abdülaziz'e yapıldı darbe, sonra V. Murad'a. Sanıldı ki, Osmanlı'nın kaderi pamuk ipliğine bağlı. Nitekim Sultan Abdülhamid tahta geçtiğinde İngiliz Dışişleri Bakanı, kendisini tehdit etmiş, 'Ayağını denk alsın, ona da öncekilere yaptığımızı yaparız' demişti. 
Çöküş için gün sayılırken, bu 34 yaşındaki adam, 30 yılını adayacağı bir icraatın düğmesine basıyordu. Ülkeyi bir barış dönemine sokarken, kazanılan zamanda demiryolu ağından eğitim yatırımlarına kadar bir dolu projeye imza atıyordu. Kendisini feda etmişti ama 30 yılda yetiştirdiği nesil, Çanakkale'den Sina çölüne kadar emperyalizme karşı Akif'in deyişiyle 'kıta kapma' oyunu oynayacaktı.
"Kızıl Sultan" demişlerdi ona. Kendi açılarından haklıydılar. Çünkü Osmanlı'nın paylaşımını pahalıya getirmişti Avrupa'ya. Kansız olacağını sandıkları Osmanlı gövdesindeki ameliyat, 30 yıllık gecikme sayesinde Avrupa'nın kanlı bir iç savaşına dönüşmüş ve bir dünya meselesi haline gelmişti.”
Buraya kadarı tarihçi Mustafa Armağan’ın “Abdülhamid’in Kurtlarla Dansı” kitabının tanıtım bülteninden bir alıntı. 
Kurtlar’ın Anadolu Sofrasından pay kapma emeli aradan bir asır geçmesine rağmen bitmedi. Türkiye’nin  Recep Tayyip Erdoğan döneminde bölgesel güç olma yolunda büyük bir mesafe kaydettiğini gören dünün kurtlarının torunları yeniden devreye girdiler. Uluslar arası konjonktürü de arkalarına alan kurtlar ağızlarındaki salyalarla saldırmaya devam ediyorlar. 
Dün dedeleri  2. Abdülhamid’e “kızıl sultan” diyordu, şimdi onlar Erdoğan’a “diktatör” diyor. Erdoğan’a yapılmak istenenleri daha iyi anlamak için o kitabı bir kez daha okumak gerekir.  
Biz dışarıdaki kurtları tanıyor ve anlıyoruz.  Onlar inançlarının, menfaatlerinin gerektirdiğini yapıyorlar.  Anlayamadıklarımız içerideki kurtlar. 
 
Erdoğan’a eleştiri sınırlarının ötesinde pervasızca saldıranların amacı ne? Neden Erdoğan? 
Sonuçta Erdoğan belediye başkanlığı döneminden bu tarafa ülke siyaseti içerisinde yer almış başarılı bir siyasetçi. Hem belediye başkanlığı hem başbakanlığı dönemindeki icraatları halk nezdinde karşılık bulmuş bir insan. Gücünü demokratik seçimler sonrası halkın kendisine verdiği desteğe borçlu olan, rakiplerinin kendisini sandıkta yenemediği bir politikacı. 
Hiç kimsenin “sen sandıkta hile yaparak buralara geldin” dediğini bugüne kadar duymadım. Demokratik sistem içerisinde seçimle işbaşına gelmiş bir politikacı ancak ve ancak yine seçimle götürülebilir. Her şey demokratik meşruiyet içerisinde gerçekleştiyse sorun ne? 
Sorun Türkiye’nin başarısı. Dış kurtlar başarılı ve güçlü bir Türkiye istemiyor. İç kurtlar ise küçük hesaplarına ülke menfaatlerini kurban ediyorlar. Hadi HDP’yi bir yere kadar anlayabiliyoruz. Ancak Allah aşkına CHP’yi, MHP’yi anlayan var mı? Hadi BBC’yi, Times’i, CNN’i, Fox’u anlayabiliyoruz. Bizim bir kısım medyayı anlayan var mı? Hadi dış odaklı lobileri anlayabiliyoruz.  Bizim yerli lobileri anlayan var mı?

Yazarın Diğer Yazıları