KAPATIN ŞU ŞELALEYİ

Gazetemizin dünkü manşeti Yemen Türküsü’nü çağrıştırdı. Hani o gidip de bir daha gelemeyen yiğitlerimizi.

Daha bir ay olmadı Numan Ulus kardeşimizi kaybedeli. Delikanlıydı Numan, henüz yirmiyedisinde… Üç de çocuğu vardı.  Bir sabah gün yeni ağarırken, iki arkadaşıyla hafta sonunu değerlendirmek için yola çıkmıştı. Kendisini pencereden uğurlayan babasına el sallamıştı yola çıkarken. Çocukları henüz uyuyorlardı, babaları gidişi olup da, gelişi olmayacak yolculuğuna çıkarken…

Akşama doğru, acı haberi aldıklarında önce inanamadılar. Haber babasına “Numan kayboldu” şeklinde gelmişti. Evet Numan kaybolmuştu, ama Göksu’nun suları içinde… Göksu onu üç gün misafir etti… Dağlar da ailesini…Kardeşi Orhan “o acıyı bir bize sor, bir Göksu’ya, bir de Allah’a diyor.” Ve şimdi dedesi küçük torunlarına babasının neden bir daha gelmediğini anlatamıyor.

Daha Numan’ın acısı dinmeden bir delikanlıyı daha aldı Göksu. Bilgehan Uysal da aynı amaçla gitmişti Yerköprü Şelalesine. O da delikanlıydı, henüz 23’ünde… Onun da hayalleri vardı gelecekle ilgili. O da tıpkı Numan gibi fotoğraf çekmek için, tırmanmıştı şelalenin kaygan kayalıklarına. En güzel kareyi yakalamak için çaba sarf ederken düştü onlarca metre yüksekten. Düşüş o düşüş. Bir daha kendisin gören olmadı. Göksu bu sefer biraz daha gaddar davrandı. Bu sefer kendisine düşeni tam 11 gün vermedi. O 11 günlük acıyı, ıstırabı ise çekene sormak lazım.

Ne Numan Yerköprü’ye verdiklerimizden ilki, ne de bu gidişle Bilgehan Yerköprü’ye verdiklerimizden son olacak gibi. Umarız Bilgehan son olur. Bugüne kadar çok kurban verdik Yerköprü’ye… Ama bir türlü tedbir alınmadı. O zaman bize de “kapatın bu şelaleyi” demek kaldı.  Belki suyu kapatmaya kimsenin gücü yetmez, ama tedbir alınmayacaksa Şelale alanı ziyaretçilere kapatılabilir. Dünyanın en güzel manzarası da olsa, bir cana değer mi hiç?

Sözümüz yetkililere, sitemimiz ilgililere…
Bugüne kadar neden bir önlem alınmadı. Neredeyse her ay bir kurban verdiğimiz, bu şelalenin can alan tarafı neresiyse, insanların ayağının kaydığı bölge hangisi ise veya buraya çıkış yolu neredeyse, neden kapatılmadı. Neden kapatılmıyor. Çok mu zor?

Düşen bir kişinin cesedini bulmak için verilen mücadeleleri biliyoruz. Jandarmasından, bölge insanına, Valisinden Kaymakamına kadar o kadar insan çaba sarf ediyor, o kadar mücadele veriliyor ki, akla ziyan. O zaman neden can kayıplarını önleyecek bir tedbir alınmıyor. Bu çok mu zor?  Bırakın Yerköprü’yü bin Yerköprü bir annenin yürek yakan ağıtı, bir bebeğin gözyaşı olabilir mi?

Eğer hala tedbir alınmayacaksa buradan bütün okurlarıma sesleniyorum, gitmeyin Yerköprü Şelalesine. Çünkü “giden gelmiyor”. Mutlaka şelale görmek istiyorsanız, Taşkent’in Çetmi Beldesindeki Ayboğazı Şelalesine gidebilirsiniz. Orası İl Özel İdaresi tarafından, iki yıl önce her türlü tedbir alınarak yeniden düzenlendi.


Yazarın Diğer Yazıları