O TESİSTE İÇKİ SERVİSİ YAPILIYOR MU?

Şehrin en merkezi yerlerinden birinde, restoran olarak işletilen bir tesise, ancak kart ile giriş yapılabildiği, bu karta sahip olabilmek için üyelik şartı bulunduğu,  üye olabilmek için iki eski üyenin onayının gerektiğini size söyleseydim inanır mıydınız? 
 
İnanırdınız tabi. Çünkü buraya kadarki anlattıklarım birçok tesiste olabilecek kurallar. 
 
Ama,  fakat, zira, binaenaleyh… 
 
Size, devlete ait bu tesiste (şimdi devlet işletmiyor, kiraya vermiş)  alkol bulundurma ve satışını yapma yasağı olduğu halde burada her ikisinin de yapıldığını söylesem inanır mıydınız? 
 
Sizi bilmem ama ben inanmam. Devlete ait bir tesiste devlete rağmen hiçbir kişi ve kuruluşun böyle bir şey yapabilmesi mümkün değil derim. Hele hele bu iktidar döneminde… 
 
Bana gelen bir vatandaş bu konuda kendisinden o kadar emindi ki, söylediklerine inanasım gelmedi ama kendisine inandım. 
 
İnandım çünkü, hayatını bu mücadeleye adamış. Yıllardır bu konuyla ilgileniyor. Gitmediği yer, başvurmadığı makam kalmamış. 
 
Adama ve mücadelesine saygı duydum. Allah sayılarını artırsın. Mücadelesinde haklıysa, rabbim yardımcısı olsun. 
 
Bir taraftan biz, Dr. Sadık Ahmet Caddesinde oluşan pavyonlar, gazinolar rezaletiyle mücadele edip, başarısız olurken, vatandaşın bu konuda başarısız olması gayet normal. 
 
Duyarlı vatandaş diyor ki, “burada alkol bulundurulduğu ve gelen müşterilerine alkol kullandırıldığını oradaki çalışanlar dâhil olmak üzere herkes biliyor, ancak ne yapsak ne etsek bunu belgeleyemiyoruz. Ben şikâyetten sonra oraya denetime gidildiğinde birilerinin oradakilere haber uçurduğundan şüpheleniyorum”. 
 
Anlatmaya devam ediyor, “yanında Spor Yazarları Derneği’nin alkol ruhsatlı tesisi var, ancak onlar alkol kullandırmıyorlar, bunların ise ruhsatları yok ama kullandırıyorlar. Üstelik burası çocuklarımızın, gençlerimizin, kadınlarımızın gelip spor yaptıkları bir yer. ”
 
Anlayan anladı, bilen bildi. Nereden bahsettiğimizi. 
 
Adamı bir saat boyunca dinledim ve sonuç olarak kendisine şunları söyledim. “Ben devlete rağmen burada böyle bir şey yapıldığını sanmıyorum. Ama senin mücadelene saygı duyduğum için bunu yazacağım. Bir Müslüman yazar olarak kendimi yazmak zorunda hissediyorum. Senin bu mücadelede milyonda bir haklılık payın dahi varsa, sonsuza kadar yanındayım. Çünkü tüm kötülüklerin anası olan bir illete karşı savaş açmışsın.” 
 
Vatandaş “benim ismimi yazabilirsin, bugüne kadarki tüm mücadelemi ismimi gizlemeden yaptım” dedi, ama ben yinede saygımdan dolayı yazmadım. 
 
Vatandaş her türlü mücadelesini vererek görevini yapmış, bize de yazarak görevimizi yapmak düştü. Umarım üzerlerine görev ve sorumluluk düşenler de gereğini yaparlar. 
 

Yazarın Diğer Yazıları