Sorgun’u Dinlerken

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Konya Milletvekili Ahmet Sorgun, gecikmiş bir toplantıyla basının karşısına çıktı. Gecikmiş olmasının sebebini Darbe girişimine bağladı. 
Evet böyle bir toplantıya ihtiyaç vardı. Malum gelişmeden sonra Konya bir anda boşlukta kaldı. Uzun yıllar bakan seviyesinde sonra 2 yıl kadar başbakan seviyesinde temsil edilen Konya, hükümet değişikliğinin ardından “sahipsiz mi kaldık” endişesine kapıldı. Ancak parti teşkilatında Ahmet Sorgun’a genel başkan yardımcılığı görevinin verilmesi bu kaygıları azalttı. 
Ahmet Sorgun, Konya’ya uzun yıllar yerel yönetimlerde büyük hizmetler veren, Ak Parti’de il başkanlığı yapmış, herkesin Ahmet Abi olarak tanıdığı sevilen bir sima. Genel Merkez’deki görevi zor. Seçim İşlerinden sorumlu. Bir partinin en sıkıntılı makamlarından biri.  Şimdi bir taraftan da Konya’yı omuzlayacak. 
İşte Sorgun, bu büyük sorumluluk bilinciyle bugün medyanın karşısına çıktı. Konya medyası bugünkü toplantıya hem üst düzeyde hem de yoğun bir katılımla ilgi gösterdi. Burada organizasyonu yapanların da iyi çalıştıklarını söylemeliyiz. 
“Şeytan taşlamaktan, başka işlere bakmaya vakit bulamadık” cümlesiyle söze başladı ve uzun uzun 15 Temmuz’u anlattı.  Sorgun, darbe girişimine “asrın ihaneti” dedi. Darbe girişiminin Türkiye demokrasisinde hatta dünya demokrasisinde bir “milat” olduğunu söyledi. 
Darbe girişiminin olumlu iki sonucuna da değindi Sorgun. Birincisi “bu girişim milleti bütünleştirdi” dedi.  İkincisi “gençler umulmadık bir destan yazdı” dedi. 
Sorgun bundan sonraki rotayı ise özetle “intikam duygusu içerisinde olmayacağız, ancak bu suçlulara merhamet edeceğimiz anlamına gelmez” şeklinde açıkladı. 
Ama bana göre en flaş vurgu “15 Temmuz’a takılıp kalmayalım” vurgusuydu. Ahmet Sorgun’un, “15 Temmuz’u unutmayalım, ama tüm hayatımızı 15 Temmuz’a endekslemeyelim, daha yapılacak çok iş var” mealindeki konuşmaları çok önemliydi. Hakikaten daha yapılacak çok iş var. Bir an önce gündemin normalleşmesi, herkesin her dönemden daha fazla çalışması gerekiyor. Buna ihtiyacımız var. Türkiye içeriden ve dışarıdan planlanan kuşatmalardan akıllı politikalar üreterek ve çok çalışarak kurtulabilir. 
Şimdi Türkiye’nin üzerine daha çok gelecekler. 15 Temmuz’da yarım bıraktıkları işi başka yollardan tamamlamaya çalışacaklar. Onlara bu fırsatı vermemek ancak 15 Temmuz gecesi uçaklara, tanklara karşı şehit ve gazilerimizin verdiği mücadelenin  aynısını her alanda vermekle mümkün olabilecek. Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle “at izini it izine karıştırmadan” ama çok çalışarak. Fitneye, fesada, dedikoduya kulak vermeyerek...  Hakka, hukuka, adalete riayet ederek… 
Tabii ki burada il teşkilatlarına büyük görev ve sorumluklar düşüyor. İl teşkilatları Genel Merkezlerin illerdeki iz düşümleridir. Temsilcileridir. Partileri hükümette ise, aynı zamanda hükümeti de temsil ederler.  İl teşkilatlarının Genel Merkez ana politikalarından, hükümet politikalarından ayrılmamaları gerekir. Onun için teşkilatların tüm çalışmalarında daha dikkatli davranmaları elzemdir.  Yapılan bir yanlış yerelde direkt olarak Parti’ye ve dolayısıyla hükümete mal edilir. Onun için tüm uygulamalarda kılı kırk yararcasına çalışmaları icap eder. Aynı şekilde belediyelerin de… 
Ahmet Sorgun başkanlığında yapılan bugünkü toplantıya kendisi dışında 10 milletvekilinin ve Büyükşehir belediye başkanının katılması, il başkanı ile birlikte kadın kolları, gençlik kolları ve teşkilatın tüm unsurlarıyla toplantıda bulunması “birlik ve beraberlik” adına büyük önem arz ediyordu. Toplantı daha sonra ilçe belediye başkanlarının tamamının ve ilçe teşkilatlarının katılmasıyla devam etti. 15 Temmuz başarısız darbe girişiminin ardından iktidar partisi adına yeniden derlenme ve toparlanmaya ihtiyaç vardı. Umarız bundan sonrası daha iyi olur.

Yazarın Diğer Yazıları