Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Dünya Teşkilatı Başkanı (UCLG) ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, teşkilatın Brüksel Kent Zirvesi, Metropolis Genel Kurulu ve UCLG Yönetim Kurulu Toplantısı'nda dünyaya belediyelerine seslendi.
Belçika'nın başkenti Brüksel'de Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) Daimi Temsilcisi Büyükelçi Faruk Kaymakcı ve Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz ile dünyanın birçok şehrinden yerel yönetim temsilcilerinin katıldığı "Depremin Ardından Belediye Başkanları ile Buluşma” toplantısında konuşan Başkan Altay, 6 Şubat'ta yüzyılın felaketini yaşayan Türkiye'nin 11 şehrinin tarihin en büyük yıkımlarından biriyle karşı karşıya kaldığını anımsatarak, Konya olarak bu süreçte depremin en çok etkilediği Hatay'ı ayağa kaldırmak için yoğun gayret gösterdiklerini söyledi.
"HAYATIMDAKİ EN BÜYÜK VE EN ÖNEMLİ VAZİFELERDEN BİRİ OLDU”
Hatay'da yaptıkları çalışmaların sorumluluğunu üstlenmiş olmanın, hayatındaki en büyük ve en önemli vazifelerden biri olduğunu kaydeden Başkan Altay, "Bölgede bulunduğumuz süre boyunca; ‘bir olmanın', ‘birlik olmanın', ‘dayanışma içerisinde hareket etmenin' ne kadar önemli olduğunu çok yakından tecrübe ettim. Konya olarak tüm hemşehrilerimizle birlikte Hatay'da tek vücut hareket ettik. Orada binlerce insanımızın, tarihin gördüğü en büyük fedakârlık örneklerinden birini sergilediklerini ve bir an bile geri çekilmeden mücadele ettiklerine şahit olmak beni derinden etkiledi. Tek temennim; dünya üzerindeki hiçbir halkın, bir daha böyle bir afetle yüzleşmek zorunda kalmamasıdır. Bugün de deprem bölgesinde çalışmalarımıza devam ediyoruz ve ben ilk andaki gibi aynı insani sorumlulukla görevimi sürdürüyorum. Oradaki insanlarımız ‘artık sizlere ihtiyacımız kalmadı' diyene kadar da bu konuda üzerime düşen her şeyi yapmaya devam edeceğim. Ben bu süreçte çalışmalarımıza büyük katkı sağlayan Konyalı sivil toplum kuruluşlarına ve tüm hayırseverlere de buradan bir kez daha teşekkür etmek istiyorum” diye konuştu.
"İNGİLTERE BÜYÜKLÜĞÜNDE BİR YIKIM”
Başkan Altay konuşmasına şöyle devam etti: "14 milyon vatandaşımızın doğrudan etkilendiği bu büyük felaket, 300 binden fazla binanın yıkılmasına ya da kullanılamaz hale gelmesine neden oldu. Burada neredeyse İngiltere büyüklüğünde bir alandan ve büyük bir yıkımdan bahsediyoruz. Dolayısıyla ilk andan itibaren çok zorlu bir süreçle karşılaştık. Hâlihazırda şehirlerimizdeki enkaz kaldırma çalışmaları tamamlanarak, yeniden inşa süreci başladı. Bu yeniden yapılanma süreci, oldukça hızlı ve planlı bir şekilde ilerliyor. Konya olarak Hatay'daki diğer tüm çalışmalarımızın yanında, yeniden yapılanma sürecine de katkı sağlıyoruz.”
Hatay'da arama-kurtarmadan lojistiğe, temiz içme suyu temininden altyapıya, enerjiden haberleşmeye, konteyner kentlerden gıdaya kadar birçok alanda insani yardımda bulunduklarını anlatan Başkan Altay, "Depremin ardından devletimiz tüm imkânlarıyla ve tüm kurumlarıyla seferber oldu. Türkiye'deki onlarca yerel yönetimimizle, milyonlarca vatandaşımızla ve dünyanın dört bir yanından yardıma koşan insanlarla birlikte omuz omuza mücadele ettik” dedi.
Başkan Altay, coğrafyalar farklı olsa da şehirlerin problemlerinin neredeyse birbirine benzediğini vurgulayarak, "Bir şehrin depremle ilgili riski varsa bunun Türkiye'de, Avrupa'da, Amerika'da, Japonya'da olması fark etmiyor. Sonuçta doğru çözümler hep aynı. Aynı zamanda kuraklık ve yoğun yağış aldığımız bu dönemlerde de şehirlerimizin buna göre kardeş şehir ilişkileri kurarak birlikteliklerini güçlendirmeleri ve buna da üst örgütlerimizin mihmandarlık etmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
"ŞEHİRLERİMİZİ AFETLERE KARŞI HEP BİRLİKTE GÜÇLENDİRMELİYİZ”
Bu zorlu süreçte yerel yönetimler olarak yüksek sorumluluk bilinciyle hareket ettiklerini ve vazifelerini eksiksiz bir şekilde yerine getirdiklerini kaydeden Başkan Altay, "Aynı zamanda şehrimizi afetlere karşı hazırlıklı halde tutmamızın da büyük fayda sağladığını gördük. Yaşadığımız bu acı tecrübeden hepimizin çok önemli dersler çıkarması gerekiyor. Hem UCLG çatısı altında hem de diğer iş birliklerimizle; şehirlerimizi olası afetlere karşı hep birlikte güçlendirmeliyiz. İnsanı, doğayı ve dünyada yaşayan her canlıyı merkezine alan politikalarımızı daha da iyileştirmeli ve yerel yönetimlerin bu konudaki gücünü artırmalıyız. Ancak güçlü bir iş birliği ile ve dayanışma halinde bunu başarabiliriz. Bizler kadim şehrimiz Konya'yı; her türlü afet durumuna karşı daha güçlü hale getirmek için elimizden gelen her türlü çalışmayı yapmaya devam edeceğiz. Yakın gelecekte afetlere karşı çok daha dirençli bir şehir olmak, en temel hedefimiz ve arzumuzdur” sözleriyle konuşmasını bitirdi.