Peygamber Aleyhisselatü Vesselam buyuruyorlar ki “Mümin bir yılan deliğinden iki kere ısırılmaz” buyuruyorlar. Yani Hz. Musa’nın “Manevi hastalıkların en kötüsü ahmaklıktır” sözünü en iyi karşılayan bir hayat düsturu, prensibi… Neyse ki, artık kokuşmuş pejmürde, yerli deccalleri on dönüm öteden tanıyoruz çok şükür… Hem de hangi kılığa bürünseler bile… Cumhuriyetçi, Kemalist, Kapitalist, Sosyalist, Çevreci, Hayvansever, Beyaz Türk ve bilmem hangi melanetse… Artık o kızıl şeytanı çırılçıplak görüyoruz en çirkin uzuvlarına kadar… Dolayısıyla derhal besmeleyi çekiyor Yaradana sığınıyoruz… Fakat ya ahmaklar sürüsü… Her defa aynı oltaya gelmekten sıkılmayan sazan balıkları… İşte tıpta bile tedavisi olmayan, müzmin kronik, illegal ahmaklık hastalığı! Geçmiş olsun!
Buna karşılık, ben de hiç sıkılmadan vurgulamak isterim ki, bu millet ecdadının yüzü suyu hürmetine, kıyamete değin aziz ve daimi olacaktır. O ecdad ki önce Allah’a kuldu, sonra padişah, cihan sultanı.. Dolayısıyla Allah’ın şanını yücelttikçe yollar açıldı sonsuza kıtalar boyu… Burada asıl mesele, ahmak piyonist zihniyetin, bir türlü algılayamadığı şey; Bir lider, Allah’a kulsa onun sahibi Allah’tır. Ve bu piyonist zihniyetin güdümcüleri (Kerry, Flue, Riccardone, Daniel) bilmezler ki, Allah sahiplendiği kulunu sizin gibi, bin türlü pislikle beslenen foseptik çukuruna tırnağını bile değdirmez! Yine bilmediğiniz ezelî hüküm “Allah tuzak kurucuların en hayırlısıdır.” Yazık! Alnı secdeye giden bir başbakanı sahipsiz sanmak… Dünya mazlumlarını, canı pahasına koruyan, onları insanlıklarına döndüren, şefkatiyle kara kıtaların kara çocuklarına, ciğerden elini koyan, onlara derman olan, yetimi, dulu, kaldıran bir başkanı alaşağı edeceksiniz öyle mi? O kadar kolay öyle mi? Rabbisi de öyle izleyecek öyle mi? Ne sükûtu hayal… İlahi! Biz biliriz ki başbakanımız sana kuldur! Şahidiz Ya Rabbi! Ve biz yine biliriz ki, sen sahiplendiğin kulunun gören gözü, tutan eli, yürüyen ayağısın! Onu sana emanet ediyoruz… Zira küçük Osmanlı’nın yeniden dirilişi, birilerini tırnağına kadar titretiyor!
Bir liderin bedensel varlığını bile hazımsızlaştırıyor.. Fakat öyle kolay değil! Bir güneşin doğuşundan sonra, karabulutlara bırakmayız bu vatanı! Bir lahza Allah’ı anmaktan geri durmayan sayın başbakanımıza sahip çıkacağız, önünde, ardında, sağında, solunda olacağız hep! Nasıl mı? Felaklarla, Naslarla, Ayetel Kürsilerle, Yasinlerle, Fetihlerle… Dipnot: Şu sanatçılar sürüsüne gelince; birbirlerinin kuyularını kazmakla beslenirlerken, hatta haz alırlarken, fitnede nasıl da ittifak oluveriyorlar değil mi?